Bu kavganın galibi yok

Yazara e-mail göndermek için fotoğrafa tıklayınız.

Bu kavganın
galibi yok

Sadettin Tantan, Erkan Mumcu, Kemal Derviş, Jandarma Genel Komutanlığı, DGM Savcıları Talat Şalk, Nuh Mete Yüksel... Daha listeyi uzatmak mümkün. Bu isimlerin ortak özelliği son günlerde ANAP lideri Mesut Yılmaz’ın şiddetli eleştirilerine hedef olmaları.


10 Mayıs— Bu isimlerin bir ortak özelliği daha var; Kamuoyundan genel olarak destek alan isimler olmaları. Yılmaz, son dönemde kontrol etmekte zorlandığı öfkesiyle itibari yüksek pek çok ismi karşısına alıyor. ANAP lideri galibi olmayacak bu kavgada en büyük zararı kendisine veriyor.

			Son dönemde Türkiye’nin en öfkeli isimlerinden biri ANAP lideri Mesut Yılmaz. Beyaz Enerji operasyonuyla başlayan ve hergün tırmanan bu öfkenin nedeni, Yılmaz’ın “kendisine ve partisine yönelik bir yıkım planının” uygulamaya konduğuna inanması. DOĞRU, ANAP HEDEF GÖSTERİLİYOR Kimi noktalarda haksız değil. ANAP’a yönelik, farklı çevrelerden destek gören girişimlerin varlığı inkar edilemez. Genel olarak siyasi yapılanmaya ve siyasetçilere yönelik tepkileri öncelikle ANAP üzerinde odaklamaya çalışanlar olduğu bir gerçek. Yolsuzluğa karşı mücadeleyi ANAP’a karşı bir mücadele gibi, ANAP’ı yolsuzlukların temel kaynağı göstermeye çalışanlar elbette var. Beyaz Enerji operasyonu daha yeni başladığında jandarma fezlekesini basına sızdıranlar, hiç bir kanıta dayanmadan işin ucunun Mesut Yılmaz’a dayanacağını iddia edenler, ANAP’lı yöneticilerin telefonlarını izinsiz dinleyenler, zaten başka türlü açıklanamaz. Mesut Yılmaz öfkesinde belki haklı ama, öfkesine yenik düşüp aynı yanlış yöntemlerle karşılık vermeye kalktığı için haksız. YILMAZ, HAKLIYKEN HAKSIZ MI? Yılmaz, yaptığı sert eleştiri ve suçlamalarla jandarma ve genel olarak askerlerden sonra İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ı karşısına aldı. Tantan’ı ANAP’ı yıkma planının bir parçası olarak görüyor, en azından bu plana alet olduğunu düşünüyor. Oysa Tantan bir ANAP’lı ve yarattığı yolsuzluklarla mücadele ediyor imajıyla ANAP’A önemli puanlar kazandırabilecek bir isim. Şimdi ortaya Yılmaz, kendi partilisi bir bakan tarafından sabote ediliyor gibi bir sakil görüntü çıktı. Enerji Bakanı Cumhur Ersümer’in istifa etmek zorunda kalmasıyla öfkesi taşan Yılmaz, hata yapmaya başladı. Tantan’ın yokluğunda İçişleri Bakanlığı’na vekalet eden Turizm Bakanı Erkan Mumcu’dan “Jandarmanın açıklama yapmasını İçişleri Bakanı’nın iznine bağlayan” bir genelge yayınlamasını istedi. Talebin yanlışlığı bir yana böyle bir talepte bulunması bile başlı başına bir yanlıştı. Biran için Mumcu’nun bu genelgeyi yayınladığını varsayalım, ortaya çıkacak manzarayı düşünebiliyor musunuz? Bir ANAP’lı bakanın yokluğunu fırsat bilen bir başka ANAP’lı bakan jandarma aleyhinde bir genelge çıkartıyor. Yılmaz asil bakanına yaptıramadığını, vekil bakanına yaptırıyor. İster komik deyin, ister traji-komik, isterseniz sadece “çok ayıp”. ANAP’ın, bir gece yarısı baskınıyla emniyet genel müdürlüğüne el koyan Meral Akşener’in DYP’sinden ne farkı kalacaktı? Üstelik böyle bir genelgenin mantığı da yok. Jandarmayı susturursunuz, denizci konuşur ya da havacı, hatta Genelkurmay’ın bizatihi kendisi. O zaman ne yapacaksınız? DERVİŞ’İ GÖREVDEN ALIR MIYDI? Son yanlışıyla kendisine en yakın, partinin düşünen, ideoloji üreten isimlerinden, ANAP tabanından ve kamuoyundan ciddi destek gören Turizm bakanı Erkan Mumcu’yu yaralayan Yılmaz’ın son hedefi Devlet Bakanı Kemal Derviş oldu. Gazete haberlerine göre, Hazine’nin bir enerji ihalesindeki eksik imzayı tamamlama talebi üzerine DGM’den görüş sormasına sinirlenen Yılmaz, “Ben olsam Kemal Derviş’i görevden alırdım” deyiverdi. Bu mesajı kime, Ecevit’e mi, Bahçeli’ye mi? Eğer öyleyse Derviş’i getiren üç ortaktan biri kendisi değil mi? Gereğini kendisi yapsın. Yılmaz, bu çıkışıyla Derviş’i ve ona destek verenleri de karşısına alacak. Bu hataları elbette Mesut Yılmaz da görür görmesine de önce öfkesini frenlemesi, yanlışa karşı yanlış yöntemlerle mücadele edemeyeceğini hatırlaması gerekiyor. Sonra da yakın çevresine, zor günlerinde kendisine destek verecek isimlere zarar vermekten vazgeçmesi gerekiyor. Ümit SEZGİN / CNBC-E Ankara Haber Müdürü



		Kabine değişecek ama Tantan gidecek mi? FP, Anayasa Mahkemesi'ne "illallah" dedirtti Derviş'i beklerken DSP kongresi yoksa "angarya mı?" Beyaz enerji soruları Derviş yoksa Fenerbahçe mi? Hükümete güvenoyu önerisi

	NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u

	Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz? hayır 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 kesinlikle

NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
• Microsoft Internet Explorer
• Windows Media Player kullanın