| | | | Aslında en kısa ve etkin yöntem kabinede yapılacak bir revizyon. Ancak gerek Başbakan Ecevit, özellikle de yardımcısı Devlet Bahçeli revizyon talebine sıcak bakmıyor. Ecevit’in direncinin gerisinde Nisan sonunda yapılacak DSP kongresi hesapları yatıyor. Ecevit kongre öncesinde son derece rahat görünüyor ama bu rahatlık sonsuz güven anlamına da gelmiyor. Parti içinde iddialı olabilecek bir ismin başlatacağı muhalif bir hareket başarıya ulaşmasa bile Ecevit çiftine hayli ter döktürebilir. Bu nedenle Ecevit’ler kongre öncesinde revizyona son derece soğuk yaklaşıyorlar. Kongre sonrası konusunda ise yaklaşımları daha ılımlı.
BAHÇELİ RAKİP YARATMAK İSTEMİYOR
Revizyon önerilerine “Surları deldirmem” cevabını veren MHP lideri Devlet Bahçeli’nin siyasi hesaplarının bir kaç veçhesi var. Öncelikle Bahçeli revizyon talepleri isimlendirmeye başlanınca kendi partidaşlarının çoğunlukta olacağını biliyor. Tarım Bakanı Gökalp, Ulaştırma Bakanı Öksüz, Sağlık Bakanı Durmuş ilk ağızda akla gelen isimler. Tabii böyle bir revizyon MHP için erozyon anlamına da gelecek, çünkü yaşanan başarısızlıklar bu isimlere, dolayısıyla da ağırlıklı olarak MHP’ye fatura edilecek. Tabii Bahçeli böyle bir fatura istemiyor.
Ayrıca, Bahçeli’nin bakanlıktan alacağı her isim bir biçimde kendisinin potansiyel rakibi olabilecek. Örneğin “Telekom’un peşkeş çekilmesine izin vermediğim için görvden alındım. Yetimin, öksüzün hakkını kimseye yediremezdim” söylemiyle meydanlara dökülecek bir Enis Öksüz, Bahçeli için ciddi problem yaratacak. MHP tabanı gözönüne alındığında aynı şeyleri Durmuş açısından da söylemek mümkün. Bahçeli’nin bu tür rakipler istemesi için de hiç bir gerekçe yok.
ANAP’DA GÜVENOYU ÖNERİSİ
Bu tür kabine revizyonlarına alışık olan ANAP, özellikle de Genel Başkanı Mesut Yılmaz baştan beri revizyona sıcak bakıyor. Ancak ortaklarını ikna edebilmiş değil.
Güven tazeleme yollarını arayan ANAP kurmaylarının son olarak yeni bir önerisi gündeme geldi. Genel Başkan Mesut Yılmaz’a da iletilen öneri Derviş tarafından hazırlanan ekonomik programın koalisyon protokolüne dönüştürülmesine dayanıyor. Finans bölümü de açıklandıktan sonra program koalisyon protokolüne dönüştürülerek üç liderin imzasına açılacak. Protokole atılacak bu üç imza programı hem liderler için hem de iktidar partisi üyeleri için bağlayıcı hale getirecek. Bu durumda “Acaba hükümet üyeleri programı destekleyecek mi?” sorusuna bir anlamda gerek kalmayacak.
İkinci adımda koalisyon protokolü haline gelen ekonomik program hükümet programının eki haline getirilecek. Hemen ardından da Meclis’e sunularak yeni hükümet programına güvenoyu istenecek. Şimdilik garanti gözüken güvenoyu da hükümeti rahatlatacak. ANAP lideri Yılmaz’ın öneriye olumlu ya da olumsuz bir tepki vermediği söyleniyor. Ortaklarına götürüp götürmeyeceğini ise önümüzdeki günlerde göreceğiz.
| |
DSP kongresi yoksa "angarya mı?"
