|
Açılan sandıklara göre derbi! L. Moskova bayramı zehir etti Brugge: 3, Baliç: 1, İmparator: 0 Dear Çulcu, I love you! |
|||
Bu maç son yazım itibariyle bana da büyük bir ders oldu. Sen misin, seçim psikolojisiyle falan gaza gelip sonuç tahmini yapmaya kalkan? Hem de skor vererek! Futbol bu, adama klavyeyi tersten yutturur! Tebrikler Fenerbahçe, tebrikler Lorant. Böyle tarihi bir skora hem de 10 kişiyle imza atılmış bir maç nasıl yazıya dökülür ki? İşten çıkmış apar topar eve varmışım. Televizyonu açtım, Fenerbahçe korner kullanıyor. Her geçen gün mükemmeliyete biraz daha hızlı deparlar atan Tuncay, 2 Galatasaraylının üzerine gelen bir korner topuna uçarak vuruyor kafayı. Kadıköyde yer yerinden oynamaya bu golle başlıyor. Galatasarayda defansın aczi ise ta Avrupa maçlarında başlamıştı yine buna benzer gollerle. Şöyle bir dizilişlere bakıyorum: Galatasarayın futbola yeni başlamış görünümü veren o defansına, Tuncaya ilave, başka kim(ler) gol atar diye düşünüyorum; bir çırpıda 4+1 isim daha sayabiliyorum. Serhat, Ortega, Johnson, Yusuf... +1 için de Washingtonu zikrediyorum. Dönüyorum Galatasaraya ki o dakikalarda bir ara topa sahip olma oranı %57lere varıyordu; bir tek Christianı sayabiliyorum; onda da dudaklarımı bükerek. Nitekim, Galatasaray topa boşu boşuna sahip çıkıyor gibiydi. Pas yapa yapa vardığı Fener ceza sahasında Rüştü bu sezon belki de en rahat dakikalarını geçiriyordu. Ümit Özattan nefis bir kavis, nefis bir orta, sarı-kırmızı defans yine ortalarda yok! Farid Mondragon, bu akşam dünyanın en naçar kalecisi olacağından henüz bihaber. Ortegadan ben her an, her yerde bitebilirim fırsatçılığı. 2-0. Devre de böyle bitebilir; bitti bile. İkinci yarı, Galatasaraydan dünya sıralamasında altlara düşmeden öneki günlerini hatırlatan bir 15 dakika. Bu canlılık niye? Çünkü Arif oyunda. Kimin yerine girdiğini fark edene kadar 10 dakika geçti; çünkü Ayhanın yerine girdiğini anlayabilmem için önce Ayhanın ilk yarıda oyunda olup olmadığını anlamam gerekiyordu. Arif oyunda ama, gününde değil. Bulunmaz nimet özellikli bir pozisyonda bula bula direği bulunca, tarihi skor/fark da yavaş yavaş Fener tribünlerine göz kırpmakta. Ben, Fenerbahçe, şu Orteganın etrafına bir de tıkır tıkır işleyen bir network oluşturabilse, Galatasarayın hali nice olur derken, Ortega kırmızı kart görüyor. Oldukça ağır bir kararla. Kimin kararıyla? Şu bizim I Love You-May lav yucu Çulcunun kararıyla. Ama bu maç ve bu skor bugün ne Çulcuyu ne de tribün rezaletini anlatmaya müsaade eder; bugün bir futbol destanı yazıldı; biraz, tarihin kanlı destanlarını andırsa da... Dönelim maça, Fenerbahçe 10 kişi kalınca, seyirci hafif endişelenmiştir belki ama oyuncular kendilerinden çok emin. Ağır Washingtona ancak Ortega çıkınca kenar yolu gözüküyor. Yerine Ceyhun giriyor. Ortegayı tutmakla görevli Batistaya da ihtiyaç yok(!) artık, onun yerine de Ümit Karan oyunda. Ayhan ve Batistalı orta saha neydi ki, onlarsız bir şey olsun! Steviç sanki bugün pek oyunda yok gibi... derken çıkıyor sahneye. O Serhatı besliyor, Serhat da tarihi. 3-4 art arda geliyor. Coştukça coşuyor Fener. İlk yarıda bir atak başlangıcında topu ileriye gelişi güzel vuran Bülent tam 4-5 kere dönüp kulübeye bakmıştı. Yiyeceği fırçanın büyüklüğünü ölçebilmek için olsa gerek. İkinci yarıda, o gollerden sonra yiyeceği fırçaya daha rahat hazırlanabilsin diye erkenden gönderiliyor soyunma odasına. Emre Aşık, Ortegaya o hareketinde bile kırmızı gösteren hakem sanki başka bir maçın hakemiymiş gibi, Tuncayın sırtında folklor oynamaya kalkınca Galatasaray da 10 kişi kalıyor. Bu arada Ceyhun, Ümit Özat, Fatih, Steviç... Hepsi gol için aç kurtlar gibi sırada. Ceyhunla, Ümit rakip ceza sahasında antrenman yapmakta. Bu destanın 5. ve 6. fasılaları onların ayaklarından çıkmakta. Maç 3-0ken 5...5 diye bağıran seyirci, durum 6-0 olunca bir ara 10,10 diye bağırmaya başlıyor. İşin cılkı çıkmakta... Bir sezon önce aynı sahada 7 kişi kalmış Cimbom bile bu kadar aciz durma düşmemişti. Tempo tuttukları skor, destanın ciddiyetini hafifletmekte. İkinci Fatih dönemi birincisinden daha kötü başladı. İlk sezon, Fener stadında 4-0 yenilen Cimbom, bu kez 6-0la dönüyor Floryaya. Gitti gidecek denilen Lorant bu maç sonrasında sarı-lacivert kaşkollanmış bir sezonu daha garantiye alıyordu. Fatih Terim ise bir kez daha bir ilki başararak, Cimboma hiçbir hocanın yaşatmadığını(!) yaşatarak kendisini ve camiayı tarihe geçiriyordu. Velhasıl bu sene Ramazan ayı bir başka geldi. Şimdiye kadar hep, önce oruç tutulur sonra bayram kutlanırdı. Bu sene birileri önce bayramı kutlayıp sonra oruç tutacak. Diğer birileri ise bu sene zaten çok kolay oruç tutacak! Çünkü nasıl olsa onların ağzını ne iş yerinde, ne orda, ne burda, bıçak dahi açamayacak! .......... Salaklık Tarihinden: ABD Patent Dairesi Müdürü Charles Duell, 1899: İcat edilebilecek her şey bugüne kadar icat edilmiştir! | ||||
Tayfun Öneş'in tüm yazıları -4- Tayfun Öneş'in tüm yazıları -3- Tayfun Öneş'in tüm yazıları -2- Tayfun Öneş'in tüm yazıları |
|||
|
|||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||