Deklarasyon ölü doğdu

Yazara e-mail göndermek için fotoğrafa tıklayınız.

Deklarasyon
ölü doğdu

Ankara güne “deklarasyon bombası”yla başladı. ANAP’lı Işın Çelebi, çeşitli partilere mensup 80’den fazla milletvekilinin “Lider oligarşisine başkaldırı” için imza attığını açıkladı.Ancak Çelebi’nin iddiaları havada kaldı.

Ankara


26 Eylül— Kısa sürede olayın gazete sütunlarına aktarıldığı kadar kapsamlı olmadığı ortaya çıktı. Deklarasyonun hazırlayıcıları arasında ismi geçen DSP’li Uluç Gürkan “İçeriğine katılıyorum da, benim metinden haberim yoktu” dedi. DSP’den istifa eden Sema Pişkinsüt ise henüz deklarasyon metnini bile görmediğini açıkladı.


		Vekillerden hükümete deklarasyon ANAP'lı vekilden 'en hakiki deklarasyon'

Bugün gazetelere bakarsanız, kimisine göre 10 kimisine göre 25, ANAP’lı Işın Çelebi’ye göre ise 81 milletvekili “ortak akıl” gereği Türkiye’nin ve hükümetin iyi yönetilmediğini belirterek bir deklarasyon imzaladılar.
Çelebi’nin kendisinin kaleme aldığını açıkladığı deklarasyon 2 sayfa.
Kamuoyuna hitaben yazılan deklarasyonda dört önemli tespit var;
1) Ekonomi iyi yönetilmediği için iflasın eşiğinde,
2) Siyaset kendi içinden ve dışından etkisizleştirildi, siyasete ve siyasetçiye güven kalmadı,
3) Türkiye siyasi vizyon ve bilgiden yoksun kadroların elindedir,
4) Bu karanlık tablonun sorumluları milletvekillerini yetkisizleştirmişlerdir.”
Adeta milletvekillerinin liderlerine ve siyasetçiye yönelik eleştirilere isyanı anlamına gelen bu tespitlere karşılık dört de talep dile getiriliyor deklarasyonda;
1) Siyasi Partiler Kanunu lider sultasına engele olacak şekilde değiştirilsin,
2) Seçim Kanunu demokratikleştirilsin,
3) Yolsuzlukların en büyük kaynağı İhale Kanunu hemen düzeltilsin,
4) Siyasi Ahlak yasası çıkarılarak dokunulmazlıklar daraltılsın ve bütün bunlar Ekim ayında gerçekleşsin

KİM İMZA ATACAK?
Tespitlere ve taleplere diyecek bir şey yok. Ben imza atarım da sorun kaç milletvekilinin imza atacağı. Ne yazık ki, hiç umudum yok. Bu nedenle deklarasyonun ölü doğduğuna inanıyorum.


DEKLERASYON


	•	Hükümete deklerasyon

	•	ANAP'lı muhalefet kazan kaldırdı

	•	Milletvekilinden alaylı cevap

Ölü doğdu, çünkü tam mutabakat sağlanmadan basına erken sızdırıldı.
Çelebi tarafından önceki gün ya da dün hazırlanan ve milletvekillerine e-maillenen metin, üzerinde tartışılmadan, konuşulmadan gazetecilerin eline geçti.
Metne kim katılıyor, kim katılmıyor belli değil. İmza atmaya gönüllü isimler metnin tümüne evet diyor mu, meçhul. Üstelik, deklarasyonun hazırlayıcılarından olduğu ileri sürülen Uluç Gürkan, Sema Pişkinsüt gibi isimler metni basından gördüklerini açıklıyorlar.
Ölü doğdu, çünkü küskünler hareketine dönüşecek. Böyle bir başkaldırı hareketinin başarılı olabilmesi için olmazsa olmaz şart tüm partilerden, etkili, saygın özellikle de küskün olmayan isimlerin katılımını sağlamasıydı. Şu anda sayılan isimlerle, ki ne kadarı katılıyor o da belli değil, olsa olsa küskünler hareketi olur.
Ölü doğdu, çünkü zamanlaması yanlış. Meclis son yılların en yüz ağartıcı icraatini gerçekleştirirken, Anayasa’yı hiç bir zorlama olmadan kendi inisiyatifiyle oybirliğiyle değiştirirken ortaya çıkan böyle bir başkaldırı risklidir. Biran için deklarasyonun tuttuğunu düşünelim, çıkacak kargaşa Anayasa değişikliğindeki uyumu bozarsa, bunun vebali altından deklarasyoncular kalkabilir mi?
Ölü doğdu, çünkü liderlere müdahale şansı verdi. Eğer deklarasyon açıklanmadan önce üzerinde tam mutabakata varılsa ve geniş katılım sağlansa, liderlerin eli kolu bağlanabilirdi. Liderler ciddiye almak zorunda kalabilirlerdi. Ancak şimdi liderler ve yakın adamları bu hareketi bastırmak, bir küskünler hareketi çerçevesine hapsetmek için ne gerekiyorsa yapacaklar ve büyük olasılıkla da başarılı olacaklardır.

SORULARIN CEVABI VAR MI?
Ölü doğdu, çünkü deklarasyonu okur okumaz aklımıza gelen pek çok soruya verilecek kararlaştırılmış, üzerinde mutabık kalınmış cevaplar yok.
Örneğin, bu başkaldırıya imza atanlar veya atacağı varsayılanlar hükümetin istifasını istiyor mu? Işın Çelebi, “Meclis aritmetiği buna uygun değil” diyor ama buna acaba herkes katılıyor mu?
Erken seçim talepleri var mı? Acaba muhayyel 81 milletvekili böyle bir harekete güvenerek erken seçime evet diyecekler mi, artı seçim kararı için gerekli oy çokluğunu sağlayabilecekler mi?
Ve çok daha önemlisi, bu hareket nereye gitmeyi hedefliyor, partileşmeyi düşünüyor mu? Işın Çelebi, “Şimdiden ne olacağını bilemeyiz” gibi bir muğlak cevap veriyor ama hemen ardından gizli niyeti açığa çıkarıyor; “Demokrat Parti’yi yaratan 4’lü tekrir de böyle doğmuştu. Atatürk 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkarken hareketin nereye gideceği belli miydi?”
Yani Işın Çelebi, partileşebiliriz diyor. Çelebi diyor da, deklarasyona imza atacak diğer isimler bu görüşte mi? Örnek olarak veriyorum, DSP’li Uluç Gürkan, bağımsız Mehmet Ağar’la aynı parti içinde yeralmayı düşünür mü? Bunlar hiç konuşuldu mu, tartışıldı mı? Sanmıyorum.

HAREKET BAŞLADI BİR KERE
Deklarasyon hareketi ölü doğdu gibi görünüyor, pek başarı şansı görünmüyor ama bu durum milletvekillerinin genel rahatsızlığını ve Meclis’teki hareketlenmeyi ortadan kaldırmıyor.
Milletvekilleri, genel olarak Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik durumdan rahatsızlar. Artı, bu durumun faturasının kendilerine kesilmesinden iki kere rahatsızlar. Siyasete ve siyasetçiye yönelik artık hakarete varan tepkilerden ise ağır biçimde muzdaripler. Bütün bunlara ilaveten, milletvekilleri parti yönetiminin güdümünde bir oy verme makinası konumuna düşmüş olmaktan şikayetçiler.
Milletvekillerinin bu sıkıntılara daha uzun süre dayanamayacaklarının
göstergesi ise son günlerde yaşanan hareketlilik ve arayışlar. Partilerdeki, özellikle ANAP ve DSP’deki istifalar enaz deklarasyon girişimi kadar önemli. Ayrıca partiler içindeki muhalif, küskün sayısındaki hızlı yükseliş de, gelecek için umut vadediyor.
Ancak bu tür girişimler için zamanlama ve ön hazırlıkların tam olarak yapılması herşeyden önemli. Aksi halde bu deklarasyon gibi her hareket ölü doğup, balona dönüşecektir.

Ümit SEZGİN / CNBC-E Ankara Haber Müdürü



		Ankara'da "birileri" varmış Demirel'e uluslararası görev Teröre cevapta Türkiye'nin rolü ABD'ye saldırının Türkiye'ye faturası Okuyan çocuklar, çalışamayan babalar ve Kaddafi'nin muzu Ecevit, sirenler ve tanrıça Kirke "Yakın tehlike" Anayasa'da Krizseverler ve Eylül beklentileri Ampul muhabbetleri "Mebus mu oldun muhtar emmi?"

	NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u

	Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz? hayır 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 kesinlikle

NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
• Microsoft Internet Explorer
• Windows Media Player kullanın