Yazara e.posta atmak için resmin üzerine tıklayın.   Beyazperdede ‘mucize’ hikayeleri-1   Yazılı ve görsel medyada hatırı sayılır bir yer işgal ediyor olsa da, ‘spor’ beyazperdede aynı oranda temsil edilemiyor.   Mehmet Mete Altıntaş NTV-MSNBC   10 Şubat 2004—  1954 Dünya Kupası’nda zafere koşan Batı Almanya Milli Futbol Takımı ile 1980 Kış Olimpiyat Oyunları’nda altın madalya kazanan Amerika Birleşik Devletleri Milli Buz Hokeyi Takımı’nın başarıları iki farklı filmin konusu oldu. Zamanın şartları gözönüne alındığında ‘mucize’ olarak nitelendirilebilecek bu başarı hikayeleri artık beyazperdede yaşayacak.

		ABD'de futbol (3): Ulusal Futbol Ligi (MLS) ABD'de futbol (2): Federasyon ve Uluslararası Organizasyonlar ABD'de futbol (1): Yeni Dünya'nın futbola bakışı Madison Square Garden'dan bir yıldız kaydı

			Yazılı ve görsel medyada hatırı sayılır bir yer işgal ediyor olsa da, ‘spor’ beyazperdede aynı oranda temsil edilemiyor. Kurgusunun temelinde ‘spor’un olduğu filmlerin sayısı o kadar az ki, sadece bu gerçek bile bu iki filmi sporseverler için ‘çok değerli’ kılmaya yetiyor.         SAVAŞ YORGUNU ALMANLARIN MUCİZESİ: ‘DAS WUNDER VON BERN’        1954 yılının yazı. İkinci Dünya Savaşı sona ermiştir ve Sovyetler Birliği esir aldığı askerleri serbest bırakmaktadır. Evlerinin yolunu tutan askerler arasında Batı Almanya’nın bir maden kasabasında (Essen) annesi ve kardeşleri ile yaşayan Matthias’ın babası Richard da vardır. Onbir yaşındaki Matthias futbol aşığıdır. Öyle ki, babasının yokluğunda, kasabanın futbol kahramanı Helmut Rahn’ı babası olarak benimsemiştir.        Batı Almanya Milli Takımı’na kadar yükselen Rahn da Matthias’ın sevgisini karşılıksız bırakmamış; Matthias’ı ‘maskot’u seçmiştir. Ve o maskotun kalbi o günlerde komşu ülke İsviçre’de düzenlenen Dünya Kupası’nda mücadele etmekte olan Helmut Rahn ve Batı Almanya Milli Takımı için atmaktadır. Diğer taraftan, yıllarca tutsak hayatı yaşayan Richard, savaş sonrası hayata alışmakta güçlük çekmekte ve huzursuzluğunu ailesine de yansıtmaktadır.        Haliyle futbol, birçok problemle boğuşmak zorunda olan Richard’ın hayatına girebilecek en son olgudur. Ancak, İsviçre’den gelen güzel haberler evin havasını değiştirmeye başlar. Dünya Savaşı’ndan yeni çıkmış bir ulusun futbol takımının kazandığı zaferler, aynı kaderi yaşayan Richard’ın da hayata umutla bakabilmesi ve ailesine kucak açması için fırsat olur. Matthias’ın futbol sevgisi ile çarpan yüreği Dünya Kupası heyecanını eve taşımış ve bir anlamda Richard’ı hayata döndürmüştür. Bern’de oynanan final maçı Batı Almanya’nın galibiyeti ile sona erince hem Batı Almanya Milli Takımı, hem de Matthias bir ‘mucize’ye imza atmış olurlar.
			İşte ‘Das Wunder Von Bern’ (Bern Mucizesi), dokunaklı bir aile dramı ile birlikte arka planda bir futbol zaferini işleyen başarılı bir film. Filmin yönetmeni Sönke Wortmann aynı zamanda eski bir futbolcu olduğundan, bu duygusal hikayeyi futbol ile beslerken oldukça başarılı olmuş. Wortmann Batı Almanya Milli Takımı’nın futbolcularını canlandıracak oyuncu kadrosunu seçmek için tam 1500 Alman genç ile görüşmüş ve bu gençlerin hem fiziksel benzerliklerini, hem de futbol yeteneklerini değerlendirdikten sonra kararını vermiş.        Filmin dijital ve görüntü efektlerinden sorumlu olan sinematograf Tom Faehrmann da başarılı çalışması ile filme damgasını vurmuş. Faehrmann’ı en çok uğraştıran sahne yedi dakikalık Dünya Kupası görüntüleri olmuş. Faehrmann, tam altı ay boyunca her hafta iki gününü bu görüntüleri dijital ortama aktarmak için ayırmış.         1954 DÜNYA KUPASI VE ALMANLAR        Ne 1974 ve 1990 Dünya Kupası şampiyonlukları, ne de Berlin Duvarı’nın yıkılması... Yakın tarihteki hiçbir olay Almanya’yı 1954 Dünya Kupası’nın final maçındaki zafer kadar heyecanlandırmamış. Nitekim (Adolf Hitler’in hayatını kaleme alan ve en çok bu eseri ile tanınan) ünlü Alman tarihçi ve yazar Joachim Fest bu zaferi “Federal Almanya Cumhuriyeti’nin ilk kuruluş hareketi” olarak yorumlamış.        İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra düzenlenen bu ilk Dünya Kupası’nda tüm dünyanın favorisi Puskas, Kocsis, Hidegkuti ve Czibor’lu kadrosu ile Macaristan imiş. Nitekim Macaristan grup maçlarına 9-0’lık Güney Kore ve 8-3’lük Batı Almanya galibiyetleri ile başlamış. Çeyrek finalde Brezilya’yı, yarı finalde de Uruguay’ı 4-2’lik sonuçlarla geçmiş ve finale adını yazdırırken hiç de zorlanmamış. Batı Almanya ise Türkiye’yi 4-1 yendikten sonra Macaristan’a farklı bir şekilde mağlup olunca -gruptan çıkabilmek için- Türkiye ile bu kez ‘playoff’ maçı oynamak zorunda kalmış. Bu maçta da Türkiye’yi 7-2 yenerek yoluna devam etmiş. Çeyrek finalde Yugoslavya’yı 2-0, yarı finalde de Avusturya’yı 6-1 yenerek finalde Macaristan’a rakip olmuş.        Filme konu olan ‘mucize’ ise 4 Temmuz 1954 tarihinde Bern’deki Wankdorf Stadı’nda oynanan final maçında gerçekleşmiş: ilk 8 dakikada kalesinde gördüğü iki gol ile yenik duruma düşen Sepp Herberger’in Almanya’sı maçı 3-2 kazanmasını bilmiş.        Herberger’in bugün bile dillerde olan “der ball ist rund (top yuvarlaktır)” ve “das spiel dauert 90 minuten (maç 90 dakikadır)” sözleri, futbolcularını motive eden unsur olarak filmde yer bulmuş. Batı Almanya’nın son iki golünü -adı filmde de sıkça geçen- Helmut Rahn kaydetmiş. Macarlara 1950 yılından beri oynadıkları 30 milli maçta ilk yenilgilerini tattırarak dünyayı şaşkına çeviren Almanlar, Dünya Kupası tarihinin ilk ‘sürpriz şampiyon’u olmuşlar.         BİR ULUSU AĞLATAN FİLM        ‘Bern Mucizesi’ filminin Berlin’deki galasında Almanya Başbakanı Gerhard Schröder gözyaşlarına hakim olamayarak bir anlamda ulusunun duygularına tercüman olmuş. Zira aynı gece, soğukkanlı bir ulus olarak tanıdığımız Almanların büyük bir kısmı filmin final sahnelerinde gözyaşlarına boğulmuş.        Filmi hüzünlü kılan bir başka gerçek ise zaferin kahramanlarından Helmut Rahn’ın 2003 yılı Ağustos ayında, yani ‘Bern Mucizesi’ filmini vizyonda göremeden vefat etmesi olmuş. Ünlü Alman futbolcu Franz Beckenbauer dostu Helmut Rahn’ı kaybetmiş olmanın üzüntüsünü “tüm jenerasyona örnek olmuş bir efsaneydi” sözleri ile dile getirmiş.        Almanları geçmişlerine döndüren ilk film olan ‘Bern Mucizesi’nin gösteriminin 2004 yılına, yani bu zaferin 50. yıldönümüne yetişmiş olması, filmi Almanlar için daha bir önemli kılmış. Nitekim Alman ZDF kanalı bu unutulmaz zaferin 50. yılı kutlamasını 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası’na da yaymak üzere harekete geçmiş ve bu filmin görüntüleri ile birlikte final maçının hikayesini 90 dakikalık belgesel bir film haline getirmek üzere çalışmalara başlamış.        Sadece 8 milyon Euro’luk bir bütçe ile çekilen filmin uluslararası dağıtımı Bavaria Film International şirketi tarafından yapılıyor. Birçok ulusal ödülün yanısıra 56. Locarno (İsviçre) Uluslararası Film Festivali’nde ‘Halk Jürisi Ödülü’ne layık görülen filmin resmi (Almanca) sayfası http://www.wunder-von-bern.de adresinde yeralıyor.                Gelecek bölüm: Genç Amerikalıların Mucizesi: ‘The Miracle’

	NTVMSNBC 'ye iyi erisim için • Microsoft Internet Explorer • Windows Media Player   kullanın
	Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları