| | | | Her konuda tuttuğunu koparan ve gücü her işi başarmaya yeten bu dünyanın en gelişmiş ülkesinde futbol gerekli potansiyeli malesef bulamıyor. Medya da sporseverlerden gerekli talep ve ilgiyi göremeyince ülkenin futbola bakışı hep uzaktan, coğrafi anlamda ‘yukarıdan aşağıya’ oluyor.
Hem yazılı hem de görsel medyada aradığını bulamayan futbolseverler ülkede azınlıkta kalıyor olduklarının farkındalar aslında. Ulusal futbol ligi ‘MLS’ (Major League Soccer) maçlarını genelde ülkenin Latin yerleşimcileri takip ediyor; ithal ve kabiliyetli oyuncuların çoğu Güney Amerika’dan transfer ediliyor; A.B.D. Milli Futbol Takımı ne zaman Meksika ile karşılaşsa tribünlerin tamamına yakını bu ülkede yaşayan Meksikalı futbolseverler tarafından dolduruluyor.
İşte en çarpıcı örnek: 1994 Dünya Futbol Şampiyonası’ndan hemen önce (4 Haziran) California Rose Bowl Stadı’nda karşı karşıya gelen A.B.D. ve Meksika Milli Futbol Takımlarının hazırlık maçını çoğunluğu Meksikalı toplam 91.123 taraftar izledi. Bu maç UNICEF’e bağışlanan 1 milyon Amerikan Dolar’lık hasılatı ve ‘UNICEF Çocukları Koruma Fonu’ için kaynak oluşturmuş olması ile de hatırlardan silinmiyor.
Futbolun geri planda kalmasının bir başka sebebi de şu ki futbol A.B.D.’de yayın getirisi fazla olan bir spor olarak görülmüyor. Bu ülkede icat edilen veya yaygın olarak gündemde tutuluyor olan Amerikan futbolu, beyzbol ve basketbol gibi sporların kuralları televizyon kanallarında yayınlanmaya daha müsait bir şekilde oluşturulmuş veya değiştirilmiş.
Sıkça alınan molalar ve sayıları daha çok olan devre araları bu sporları -başlıca kazancı oyun aralarında yayınladıkları reklamlar olan- televizyon kanalları için daha uygun kılıyor. Sonuçta her spor yarattığı maddi kaynak kadar söz sahibi ve kapitalizmin beşiği olan bir ülkede futbolun cazibesi ile ancak bu kadar yaşanabiliyor.
SPORTS ILLUSTRATED’IN VERİLERİ
A.B.D.’de yayınlanan ve ülkenin köklü spor dergilerinden biri olan Sports Illustrated dergisinin verileri de ülkede futbola olan ilginin boyutu hakkında çarpıcı bir örnek teşkil ediyor. Derginin 2002 Dünya Futbol Şampiyonası öncesinde milli futbolcu Clint Mathis’i kapağına taşıması derginin futbol yazarı Grant Wahl tarafından bile tarihi bir gelişme olarak gösterildi.
Mathis’in derginin 27 Mayıs 2002 tarihli sayısının kapağında yeralması futbolun sadece 10. kez kapağa taşınması anlamına geliyordu.
Daha önce Philadelphia Atoms takımının kalecisi Bob Rigby (3 Eylül 1973), New York Cosmos takımına transfer olan Pele (23 Haziran 1975), Arjantin’deki Dünya Futbol Şampiyonası’nın yıldız ismi Daniel Passarella (3 Temmuz 1978), yine New York Cosmos takımının bir başka başarılı oyuncusu Giorgio Chinaglia (21 Mayıs 1979), Arjantin’i tek başına Dünya Şampiyonluğuna taşıyan Diego Maradona (7 Temmuz 1986), A.B.D. Milli Futbol Takımının oyuncusu Ernie Stewart (4 Temmuz 1994), 1994 yılında Dünya Şampiyonu olan Brezilya Milli Futbol Takımı (25 Temmuz 1994), A.B.D. Bayan Milli Futbol Takımının oyuncusu Brandi Chastain (19 Temmuz 1999) ve 1999 yılında Dünya Şampiyonu olan ve ülkede ‘Yılın Bayan Sporcuları’ seçilen A.B.D. Bayan Milli Futbol Takımı (20 Aralık 1999) derginin kapağında futbolun yeralmasını sağlamışlardı.
Yine yazar Wahl’ın Sports Illustrated dergisinin yayına başladığı 1954 yılından o tarihe kadar basılmış olan tüm sayılarının kapaklarındaki sporcuları ve imajları kapsayan araştırmasının sonucuna göre Amerikan futbolu 894, beyzbol 835, basketbol 759, boks 315, golf 245, doğa ve açık hava sporları 223, buz hokeyi 208, tenis 198, at yarışları 124, oto yarışları 72, yüzme 64, buz pateni 60, kış sporları ve kayak 60, bot yarışları 44, jimnastik 25, sürat pateni 22, köpek yarışları 5, dağcılık ve tırmanma sporu 3, bovling 2, satranç 2 ve lakros 1 kez dergi kapağında baskın veya belirgin bir obje olarak yeraldı.
Bu verilerden sonra yorum yapmaya pek gerek yok. Nitekim yazar Wahl bu araştırmasını şu slogan ile noktalamış: ‘Futbol bu ülkede sürat pateninin sahip olduğu ilginin ancak yarısına sahip!’.
Gelecek bölüm: Federasyon ve Uluslararası Organizasyonlar
| |
Glasgow'da derbi çok farklı…
