Home page

Haber Menüsü


e. murat yığcı
 
Oğuz Çetin, Fatih Terim olur mu?
 
Oğuz Çetin, FB’de başarısız olacak. Bunu söylemek için kahin olmaya gerek yok; yanlış anlamayın bunun Oğuz’la da ilgisi yok. Bunun FB’yle, Türkiye’deki teknik adamlara bakışla, teknik direktörlüğünün doğasıyla ve tabii hayatla ilgisi var...
 
e. murat yığcı'ya mail.
NTV-MSNBC
 
10 Aralık—  Çünkü hayatta kimse sürekli başarılı olamıyor. Bana göre Fatih Terim’in en büyük başarısı 4 yıl üst üste şampiyonluk yaşaması, UEFA Kupası’nı kazanması ya da İtalya’da AC Milan’ın başına geçebilecek sıçramayı yaşaması değil, kendi isteğiyle takımını bırakabilen belki de tek teknik adam olmasında yatıyor. Ben, daha göreve gelmeden Terim’le karşılaştırılan Oğuz Çetin’in Fatih Terim olabileceğini sanmıyorum, FB’yi şampiyonluğa götürebilir, UEFA Kupası’nı kazanabilir, hatta Şampiyonlar Ligi’nde şampiyonluk yaşayabilir ama FB’den kendi isteğiyle, sözleşmesi sonunda ayrılma şansına sahip olacağını düşünmüyorum.

   
 
       
   
MSNBC News Ezeli rekabet nereye koşuyor?
MSNBC News Ferrari'nin üstünlüğü ne kadar sürer?
MSNBC News e. murat yığcı'nın tüm yazıları
MSNBC News e. murat yığcı'nın tüm yazıları - 2
MSNBC News e. murat yığcı'nın tüm yazıları - 3
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Bu noktada Türk insanının ufkuna değinmekte fayda var. Ya da daha doğrusu ufuksuzluğuna... Neden sürekli daha önce başarılı olmuş, kendini bir şekilde bize sevdirmiş (çünkü Türk haklı başarılı olanı sevmez) insanların benzerlerini yaratmaya çalıştığımızı anlamıyorum. Fatih Terim, çok başarılı işler yapmış bir teknik adam, ama neden daha sonra gelenler de Fatih Terim gibi olmak zorunda kalsın ki? (Acaba Fenerbahçe yönetimi Oğuz Çetin’e “Senden Fatih Terim gibi olmanı değil, Oğuz Çetin gibi davranmanı istiyoruz” dedi mi?)
       Neden Fatih Terim gibi giyinmek, konuşmak, futbolcularla ilişki kurarken Fatih Terim gibi davranmak zorunda olsun diğer teknik adamlar? Neden insanlara kendi tarzlarını yaratma, doğru şeyler yaparken kendi bildikleri yolda, istedikleri gibi yürüme şansı vermiyoruz? Neden bunu yapmaya çalışan Mircea Lucescu, Şenol Güneş gibilerini bir anda siliyoruz defterden?
       Mesela Şenol Güneş, Mircea Lucescu, Ersun Yanal, Rıza Çalımbay, Ziya Doğan (ve daha adını sayamadığımız pek çok değerli teknik adam), başarılı teknik adam seviyesine yükselmek için (mutlaka biri gibi olacaksa) Alex Ferguson, Johann Cruyff ya da Hector Cuper’i örnek almış olamaz mı? Ya da Fatih Terim’in seçtikleri “bazı” özelliklerini örnek alma özgürlüklerini kullanamazlar mı?
       Yaşamın her alanında, müzikte, sinemada, edebiyatta, politikada birden fazla “iyi” (hatta en iyi) olmasını kabulleniyoruz da, sporda, teknik direktörleri değerlendirirken bunu neden yapamıyoruz? Çok sevdiğimiz bir müzik grubunun yaptığı her şarkının iyi olmadığını ya da çok sevdiğimiz bir filmin bazı bölümlerinde sıkıldığımızı kabul edip de, çok beğendiğimiz bir insanın bazı hareketlerini kabullenmek zorunda olmadığımızı neden söyleyemiyoruz?
       Fatih Terim çok değerli bir teknik adam, ona herkesin sahip çıkması gerekiyor; ama bunu yaparken Fatih Terim’i olması gerektiği yerin ötesine koyduğumuzda, hem Türk futboluna, hem de Fatih Terim’e haksızlık ettiğimizi ve daha önce de söylediğim gibi Terim’le ilgili yaratılan efsanelerin artık Türk futboluna zarar vermeye başladığını düşünüyorum.
       Bazen insanlar, kendilerine sormaya korktuğu soruları başkalarından duyması gerekir. Bir filmde, bir kitapta ya da belki bir basın toplantısında... Fatih Terim’in soru sorulamaz kişi konumunda bulunması, daha da ileri gidebilecekken, çok iyi bir fırsat yakalamışken, çıtayı daha da yükseltebilecekken, kendisini kısıtlıyor.
       (*1 - Mesela Fatih Terim, Ümit Davala’nın bir gazeteciyi dövmesinden sonra yaptığı basın toplantısında “Buna herkes tepki göstermiş, iyi de arkadaşları neredeydi, neden Ümit’in arkasında durmadılar?” diye sorduğunda, birilerinin “Hocam, siz Türkiye’de pek çok kişinin örnek almayı düşündüğü birisiniz, GS’li futbolcuların sokakta adam döven birine destek olmasını nasıl söylersiniz?” demesi gerekir bana göre. Bana göre Terim’in artık düşünmeden (ya da belki bunları düşünerek de söylemiş olabilir) konuşma şansı olmamalı... Çünkü Türk spor kamuoyunun kendisini karşılaştırdığı (ve zaman zaman daha üstün olduğunu düşündüğü diğerleri) düşünmeden konuşmuyor.
       (*2 - Kafama takılan bir diğer soru da, Fenerbahçeli yazarların Ortega için yazdığı herşeyin, nasıl olup da, daha önce Galatasaraylı yazarların Hagi için yazdıklarıyla bire bir uyuştuğu... İlla bir kıyaslama yapılacaksa, neden “Ortega iyi bir oyuncu ama Hagi seviyesine ulaşmak için önce sahada bir şeyler yapması gerekir” demiyor kimse... Bence FB en kısa sürede Terim ve Hagi sendromundan kurtulup, kendi yolunu çizmeli; Ortega’dan Hagi olmasını, Oğuz Çetin’in ise Fatih Terim gibi davranmasını beklememeli.)
       
OĞUZ ÇETİN’İN ŞANSI FAZLA
       
15 Şubat 1998’da göreve gelen Aziz Yıldırım, sadece Mustafa Denizli ile, 2000-2001 sezonunda şampiyonluk yaşandı. Bu başarı Yıldırım’ı kurtardı ama Denizli’yi kurtaramadı. FB, Yıldırım döneminde 2 Alman, 1 Hırvat, 1 Slovak ve 3 Türk teknik adamla çalıştı. Hırvat Otto Bariç, antrenör Cemşir Muratoğlu, (sezon ortasında sözleşmesini uzatan ama sezon sonu kovulan) Alman Joachim Löw, Rıdvan Dilmen, Slovak Zdenek Zeman, Turhan Sofuoğlu ve Mustafa Denizli, bu sürede teknik direktörlük yaptılar.
Live Vote is temporarily unavailable.

       İstatistiklere bakınca Lorant’ın neredeyse tüm eski teknik adamların kredisine sahip olduğu görülebilir.
       Bariç, şampiyonluğu sezon bitmeden Galatasaray’a kaptırdığı için ayrılmak zorunda kalmıştı, basının bir kesiminden inanılmaz destek bulan ama yine de basının geneliyle iyi ilişki kurmayı beceremeyen Joachim Löw, Galatasaray ve Beşiktaş’ın ardından ligi 3. sırada bitirdiği için...
       99-2000 sezonunda takımı devralan Rıdvan Dilmen, UEFA Kupası’nda MTK Budapeşte takımına yenildiği için, 5. haftanın sonunda istifa etti. 6. haftada Slovak Zdenek Zeman’la Yıldırım yönetiminin yolları, takımın Türkiye Kupası’nda 2. Lig ekiplerinden Pendik’e yenilmesinin ardından ayrıldı. 15. haftada Zeman’ın yerine geçen Turhan Sofuoğlu ise görevi 2000-2001 sezonunun başında Mustafa Denizli’ye devretti.
       İlk sezonunda takımı şampiyon yapan ve son dönemin en fazla görev yapan teknik direktörü unvanına sahip olan Denizli (ki bence bu, Fenerbahçe tarihinde şampiyon olan tek Türk teknik adam unvanından bile önemlidir), Avrupa Şampiyonlar Ligi ve Türkiye Kupası’ndaki hüsranları nedeniyle yönetim kurulu tarafından oy birliği ile görevden alındı. Lorant’ın öyküsünü ise hepimiz biliyoruz.
       
ŞANS BUNUN NERESİNDE
       İşte tüm bu gelişmeler, aslında Oğuz Çetin’in şansını yaratan unsurlar.
       1) Oğuz Çetin’in şansı saydıklarımızdan ve Lorant’tan bir hayli fazla olacaktır.
       2) Sezon başında yapılan ‘flaş’ transferlere rağmen tüm kupalardan elenen (Şampiyonlar Ligi, UEFA Kupası ve Türkiye Kupası) Fenerbahçe, Oğuz Çetin yönetiminde sadece ve sadece Süper Lig’e odaklanmak gibi bir şansa sahip.
       3) Bu hedefin tutturulamamasının faturası da Lorant’a kesilecek.
       4) İstikrar peşinde koşmak uğruna Lorant’a son 6 teknik direktörünün kredisini sağlayan Fenerbahçe yönetimi, Oğuz Çetin’in basın desteğini de gözönüne alırsak, benzer bir yol izlemeye çalışacaktır.
       5) Fenerbahçe’nin bu yıl yaşayabileceği, (derbilerde alınabilecek yenilgiler dışında) fazla bir başarısızlık da kalmadığına göre, Oğuz Çetin’in gelecek yıl da takımın başında olacağı tahmin edilebilir. Gelecek yıl belirlenecek hedeflerdeki şaşmalarda ne olacağını ise hep beraber göreceğiz... (bkz. yazının ilk paragrafı)
       (*3 - “Ortaya bir söylenti at, taraftarın ve spor yazarlarının tepkisini ölç, olumsuz tepkide kararını değiştir, olumlu tepki de ise kararı uygula.” “Hagiler, Daumlar ve bizler” başlıklı yazıda Beşiktaş’ın 2 sezon önceki durumunu değerlendirirken bu cümleyi kurmuş ve Beşiktaş’ın ‘biraz eski Fenerbahçe’yi hatırlattığını’ söylemiştim. Demek ki, Fenerbahçe’de bazı şeyler hiç değişmiyor. Ve belki de Oğuz Çetin’in kariyerinin en çetin savaşı bu değişimi gerçekleştirmeye çalışmak olacak...)
 
       
    MSNBC News 12 Dev Adam'dan 12 Dev Çocuk çıkar mı?
MSNBC News Yarı final, Türkiye ve Dünya Kupası...
MSNBC News F1, bizler ve diğerleri
MSNBC News Türkiye' ve Formula 1
MSNBC News Kaybetmeyi öğrenmek
 
     
 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları
Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın
Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları