Home page
Haber Menüsü


 
Kıbrıs: Just say no
 
Güçlü bir Türkiye’den kimse birşey kopartamaz. En fazla AB’ye üyelik sürecimizi dondururlar. Kendileri bilir.
 
Atilla Yeşilada
CNBC-E
 
2 Aralık—  Hem Anavatan Türkiye, hem de Yavruvatan KKTC dünyanın en genç toplumları arasında. Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, yaş ortalamamız 25 civarında. Gençlik, birey için de toplum için de çok güzel. Enerji var, öğrenme kabiliyeti var, idealizm var ve en önemlisi yarına hala umutla bakabilmek var.

   
 
       
   
MSNBC News Adım Hıdır
MSNBC News Şarbonlu paketlere dikkat
MSNBC News Erken seçim, zor ölüm
MSNBC News Yorumsuz
MSNBC News Sıcak para üstüne sıcak savaş
MSNBC News 16.cısı biter, 17.cisi gelir
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Tabii, gençliğin zararları da yok değil. Birincisi, toplumsal hafıza biraz zayıf oluyor. İkincisi, olaylara biraz romantikçe hatta safça yaklaşıyorsunuz. “Tarih” denince omuz silkip gidiyorsunuz.
       
KİMSE HATIRLAMIYOR
       Türkiye’de ve KKTC’de toplumun nerdeyse yüzde 50-60’ı 1963-1974 dönemini yaşamadı, ya da hatırlamıyor. Ben çok iyi hatırlıyorum, çünkü evde başka konu konuşulmazdı.
       Baba tarafından dedem üniversite okuyabilmek için gece yarısı gemiyle Kıbrıs’dan Türkiye’ye kaçanlardan.
       Ailenin dede tarafı hala Kıbrıs’dadır. Ama, ben 1974 yılına kadar ailenin erkeklerini hiç görmedim. Çünkü Rum 60 yaşına gelmeyen Türk erkeğine pasaport vermezdi. Zaten, Türk erkekleri de pek çıkmazlardı. Çünkü, geri döndüğünde, karının-kızının ırzına mı geçilmiş bulursun, yoksa malına-mülküne el mi konulmuş, bilinmezdi.
       Kıbrıs Türkleri o 11 yıllık süre zarfında, Bosna ve Kosova’da Müslümanlara karşı yapılan muamelelerin çok daha ağrına layık görüldü bugün AB adayı, müreffeh ve “medeni” Kıbrıs Rumları tarafında.
       
HERKESİ KENDİNİZ GİBİ ZANNEDİYORSUNUZ
       Diyeceksiniz ki, hatta binlcerce KKTC gencinin Rum pasaportu almak için göstediği çabalara bakarsanız diyorlar ki, “O köprülerin altında çok sular geçti. Zaman, değişti, Rumlar da değişti”. Bir daha düşünün, herkesi kendiniz gibi saf zannediyorsunuz. Kıbrıs’lı analar çocuklarını nefretle büyütmedi. Ne de olsa istediğimizi elde etmiş, iki lokma bir hırka da olsa tecavüze tacize uğramadan yaşıyıp gidiyorduk. Kötü rüyalara garketmeye gerek yok genç dimağları.
       Güney Kıbrıs’da her genç Türk nefretiyle büyüdü. Annesi öğretmese, Rum Ortodoks Kilisesi kin pompaladı. Bugün de bizi yakalasalar, bir kaşık suda boğarlar. Güney Kıbıs tırnağına kadar silahlanıyor. Pek masa başında çözüm arayama yönelik bir davranış değil, değil mi?
       
KİM GÜVENECEK?
       Ve şimdi ben bu ortamda AB’ye güvenip, cemaatimin can güvenliğini garantiye almadan Kıbrıs’da taviz vereceğim öyle mi? Hani şu, Bosna’da ve Kosova’da askerleri binlerce fuhuş suçlamasına karışmış, uçkurundan ve alkolünden başka birşey düşünmeyen Alman-Hollanda askerine emanet edicam Kıbrıs Türkünü. Şaka gibi, yahu.
       
AB’YE ALINMAK GARANTİ DEĞİL
       Tabii, Kıbrıs’ı gümüş tepside çay kurabiyeleriyle Rum ve Avrupa Birliği’ne versek, yine AB’ye alınacağımız garanti değil. Ama, verdik diyelim. Bizim ulusal çıkarlarımızı kim koruyacak? Tüm güneyden Yunan-Rum kuşatması altına alınacağız. Daha da önemlisi, beğenmediğiniz, ‘Salkım Hanımın Taneleri’ kavgası kadar takip etmediğiniz Rauf Denktaş’ın TÜSİAD’a cevabını iyi okuyun: “Kıbrıs’da taviz verirsek, ardından önümüze Ege’yi, Ermeni sorununu koyacaklar.” Bir kere geri adım attın mı, gerisi çorap söküğü gibi gelecek.
       Charles Anzavour’un tüm Batı ve Ermen diasporasının sonsuz mali desteğiyle çektiği bir film gelecek sene Cannes film festivalinde gösterime girecek. Konu malum, Türkler tarafında soy kırımına uğrayan zavallı Ermenilerin hikayesi. İkinci bir Gece Yarısı Ekspresi. Komplo teorilerine inanan bir adam değilim, ama bu komplo teorisi de değil. Oynanan oyun o kadar açık ki! AB’ye girmek için herşeye razı olduğumuzu anladılar, önümüzde bir üyelik havucu sallanarak, tüm tarihi hesaplar kapatılacak. Ve biz hala Kıbrıs’da tavizden bahsediyoruz.
       
GÜÇLÜ TÜRKİYE
       Bir kısım entel de diyor ki, “Ne yapalım, çaresisiz. Güney Kıbrıs AB’ye alınırsa, KKTC’yi ilhak edemeyiz. Tüm dünya kamuoyuna ters düşeriz.” Sanki umurumdaydı. Sanki, Güney Afrika, İsrail ve Suriye 40 yıl BM kararlarını hiçe sayıp akıllarına eseni yapmadılar.
       Dikkat ederseniz bunlardan ikisi, İsrail ve Güney Afrika dünyanın askeri ve ekonomik olarak en güçlü ülkeleri arasında.
       Güçlü bir Türkiye’den kimse birşey kopartamaz. En fazla AB’ye üyelik sürecimizi dondururlar. Kendileri bilir. 10 milyon nüfuslu ahı gitmiş vahı kalmış Yunanistan’ı kayırmak için koskoca Türkiye’yi dışlamak. Onlar zararlı çıkar. Onun için, size birisi “Kıbrıs’da birazcız taviz” diyorsa, JUST SAY NO!
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları