 |
|
|||||
 |   |  |  | ||
| Vasıf’lı Sivas DT turneye çıkıyor | |||||
| Sivas Devlet Tiyatrosu, daha iki yıl öncesine kadar kentin her tarafına astığı pankartlarla ‘Bu kentin tiyatrosu var’, ‘Seyirci kalma, seyirci ol’ gibi sloganlarla halkı, kendi tiyatrolarına sahip çıkmaya davet ediyordu. | |||||
 | |||||
| |||||
| 13 Mart 2005 — Tiyatro’nun o dönemde yöneticiliğini yapan Tomris Çetinel’in ön ayak olduğu çabalar boşa çıkmadı. Sabırla, inatla sürdürülen halkla bütünleşme kampanyası hedefine ulaştı. (Şu sıralar Konya Devlet Tiyatrosu Müdürü olan Çetinel, aynı çabayı Konya için de gösteriyor.) |
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Onca teknik yoksunluğa karşın, Devlet Tiyatroları’nın yürekleri tiyatro için çarpan genç, idealist sanatçıları, Anadolu’daki bölge tiyatrolarında halkla bir noktaya kadar buluşabiliyorlar. Sanatçıya yaraşır, özgür yaratıcılık ortamı sağlayacak özerk kurum yasasına kavuşmayı beklerken, değişik bölgelerdeki insanımızın kültürel ihtiyaçlarına cevap verecek, onlara tiyatro sanatının seçkin (ama bizden de olan) ürünleri ile seslenme olanakları sunarsak; Diyarbakır’ı Dario Fo ile, Erzurum’u Çehov’la, Trabzon’u Arthur Miller’la, Van’ı Tankred Dorst’la, Sivas’ı Shakespeare ile tanıştırırken, Haldun Taner’le, Nazım Hikmet’le, Coşkun Irmak’la, Turgut Özakman’la, Aziz Nesin’le ve Vasıf Öngören’le buluşturursak, o halk, tiyatrosu’na gelir, kentinin tiyatrosu’na sahip çıkar elbet. Sivas, çok kültürlülüğü gereği, kendisine titizlikle hazırlanmış bir repertuar sunulduğunda tiyatrosu’na sahip çıkacağını gösteren, örnek bir şehrimiz. 1997’de kurulan Sivas Devlet Tiyatrosu’na, ili yönetenlerin, yerel medyanın ve Cumhuriyet Üniversitesi’nin destekleri, (Üniversite yönetimi, her oyun için 200 öğrencisinin tiyatro biletlerini kendi kaynaklarından karşılıyor) en önemlisi, Devlet Tiyatroları’nın usta yönetmenlerinin kente gelip birikimlerini paylaşmaları, genç sanatçıların heyecanını şüphesiz ayakta tutuyor. Kuruluşundan beri Sivas’ta görev yapan Tiyatro’nun şimdiki Müdürü (D.T. sanatçısı yönetmen-oyuncu) N.Fırat Demirağ’ın oyun bültenlerine, “Sivas artık Tiyatrosu’yla da tanınıyor, beğeni kazanıyor” diye yazdığı satırlarda, ulaşılan noktadan duyduğu coşkuyu yakalayabiliyoruz. |
|||||||||
 24 sanatçı, 21 teknik ve 7 idari personeli olan Sivas Devlet Tiyatrosu, sezona İbsen’in ‘Bir Halk Düşmanı’, Shakespeare’in ‘Romeo ile Juliet’ (Sivas’ta sahnelenen ilk Shakespeare oyunu) ve çocuk oyunu Greidanus’un ‘İki Kova Su’ eserleri ile ‘merhaba’ dedi. Topluluk geçen ay, ikinci tur oyunları olan Ephraim Kishon’un yazdığı N.Fırat Demirağ’ın yönettiği ‘Tarla Kuşuydu Juliet’ ve Vasıf Öngören’in yazdığı, Ahmet Mümtaz Taylan’ın yönettiği ‘Zengin Mutfağı’ ile ‘perde’ dedi. Sivas DT, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü ve sonraki günlerde yeni büyük prodüksiyonu olan Haldun Taner’in ‘Ayışığında Şamata’ adlı oyununu sergilemek için provalarını sürdürüyor. VASIF ÖNGÖREN SİVAS’TA Yazar Adnan Özyalçıner geçen yıl, ‘Tiyatrolar 20 yıldır Vasıf-sız’ başlıklı yazısında: “Vasıf Öngören, yazar, oyuncu, yönetmen olarak bir tiyatro işçisiydi. Vasıf Öngören’i yitireli yirmi yıl oldu. Yirmi yıldır tiyatrolar onsuz. Adına anmalar yapılsa da yeni bir ürünü, yeni bir yorumu sahnelerde yer alamıyor. Onun ataklığından, onun siyasal, ekonomik, toplumsal yaşam açısından insan-toplum, gerçek-toplum ilişkisiyle çelişkilerini irdelemesinden yoksun. Belki de onun için tiyatrolar onsuz tekdüze, renksiz” diye seslenmişti. |
|||||||||
‘Zengin Mutfağı’, 1977-78 sezonunda Ankara Sanat Tiyatrosu’nda, Rutkay Aziz’in rejisi ile Rana Cabbar, Yeşim Dorman, Erol Demiröz, Yaman Okay, Altan Erkekli’den oluşan kadro ile fırtınalar koparırken, aynı yıl İstanbul’da Şehir Tiyatroları’nın (o yıllarda pek tanınmayan) Şener Şen ve Aliye Uzunatağan’lı kadrosunun elinde, tehditler altında zar zor sahnelenebilmişti. Sonraları Başar Sabuncu’nun rejisi ile (1988) sinemaya da uyarlanan oyun, günümüze kadar daha çok muhalif amatör topluluklarca sergilendi. Yasaklı oyunların yavaş yavaş ödenekli tiyatroların repertuarlarına girmesi, tiyatronun evrensel dilinin yeni kuşaklara aktarılması ve tiyatro tarihimizdeki unutturulan değerleri hatırlamamız açısından önem taşıyor. Sermet Çağan, Oktay Arayıcı, İsmet Küntay, Asaf Çiyiltepe ve Vasıf Öngören, tiyatro tarihimizde 70’li yılların kilometre taşları olan yazarlardır. Devlet Tiyatroları yönetimi, yerinde ve cesur bir kararla Vasıf Öngören’in son yazdığı oyun olan ‘Zengin Mutfağı’nı repertuarına katmakla, -geç kalınsa da- bir vefa örneği sergilemiş ve usta yazara ‘saygı duruşunda’ bulunmuş oldu. 46 yıllık kısacık ömrü boyunca onca baskıya, onca yıldırmaya boyun eğmeden tiyatroya emek veren Öngören’i ölümsüz kılmak, onun oyunlarını sahnelemekle mümkün sadece. Zengin Mutfağı’nı sahnelemek üzere Sivas’a konuk yönetmen olarak gelen, bölge tiyatrosunun özverili, genç sanatçıları ile omuz omuza veren sanatçının adı, Ahmet Mümtaz Taylan. Devlet Tiyatroları ailesine 1989’da Diyarbakır’da katılan, Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçısı Taylan, şimdiye dek kurumun çeşitli kademelerinde görev yaptı, aynı zamanda, etkin sanatçı örgütlerinden DETİS’in (Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği) genel başkanlığını yapıyor. Son yıllarda sanatsal üretim çizgisi ile takdir kazanan Taylan, ‘Zengin Mutfağı’nın broşüründe şöyle sesleniyor: “Zengin Mutfağı, ülke mutfağında yemek pişirenlerin hikayesidir. Sığındığı mutfakta varsılları ve onların terbiyeli köpeklerini semirten Aşçı Lütfü ve seçimi ile sadece kendisinin değil mutfaktaki herkesin bahtını döndüren Selim ve Zehra ve Seyfi ve Ahmet, bize bizim kadar yakınlar. Teke tek güreşmeye alışık pehlivan Lütfü’nün başında hep aynı bela; bahçedeki terbiyeli Alman Kurdu geleni geçeni paralıyor. Pehlivan onu zehirliyor, ama gidenin yerini daima yenisi alıyor. Lütfü Usta hep ‘Ya Sabır !’ diyerek yaşıyor ve soruyor; ‘Ne yapayım?’ Pehlivan Lütfü dünyaya hala soran gözlerle bakıyor. Sizce ne yapmalıyız? İtleri köpekleri sineye mi çekmeliyiz? Önlerine bir parça et mi atmalıyız? Cebimizde zehirle mi gezmeliyiz? Yoksa köpekleşmeden, sürüye katılmadan onurla yaşayabilmek için akla şırınga edilmek üzere bir panzehir mi üretmeliyiz? O panzehir; kollektif bir akıl ve ortak bir bilinç mi olmalıdır? Ne dersiniz? İyi seyirler...” |
|||||||||
|
Turne yollarınız açık, alkışınız bol olsun ...
|
Arif Yavuz, Banu Manioğlu, Taner Turan, Ozan Uçar, A. Tolga Çiftçi’den oluşan kadrosu ile Sivas Devlet Tiyatrosu, ‘Zengin Mutfağı’nı 17 Mart’tan itibaren Gaziantep’te, 21 Mart’tan sonra da Çorum’da sahneleyecek. | ||||||||
|
Topluluk daha sonra, Eskişehir, Ankara ve İstanbul turnelerinde yeni seyircileriyle buluşacak. Geçen yıl 20. ölüm yıldönümünde Vasıf Öngören’i Anma Gecesi düzenledikleri için (İ.B.B. Şehir Tiyatroları’nda) sanatçıları hakkında soruşturma açan kimi ‘vasıfsız’ eski tiyatro yöneticilerine verilecek en güzel yanıt, Vasıf’lı Sivas Devlet Tiyatrosu’nun sergilediği ‘Zengin Mutfağı’ oyunudur. Turne yollarınız açık, alkışınız bol olsun, Sivas Devlet Tiyatrosu sanatçıları... Huzurlu, güzel uyu, sevgili Vasıf Öngören... | ||||||||
| |
|||
 38. Rotterdam Film Festivali başladı |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
Berlin'de bir Öykü'müz var
