Home page
Haber Menüsü


Güncelleme: 16:25 TS 6 Eyl., 2000
Adli yıl, ‘acil uyarılar’ ile açıldı
2000-2001 adli yılı, yurt genelinde düzenlen törenlerle açıldı. Törenlerde konuşan yargı mensupları, mevzuat ve fiziki yetersizliklerin yaşandığını belirterek, toplumun yargıya olan güveninin sarsıldığını, yargının da tıkanmak üzere olduğunu vurguladılar.
AA
06 Eylül— 2000-2001 Adli Yılının açılışı dolayısıyla yurt genelinde düzenlenen törenlerde konuşan Yargı mensupları, adliyelerdeki iş yoğunluğu nedeniyle davaların uzun yıllar sonuçlanamadığını dile getirdiler.

   
 
       
    MSNBC News Selçuk: Hukukla didişilmesin
MSNBC News Selçuk'tan soluksuz açılış
MSNBC News Sezer, acil reform istedi
MSNBC News Eralp Özgen Hükümeti eleştirdi
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 
ANTALYA: KHK ANAYASAYA AYKIRI
       Antalya’da Adliye Sarayı önünde düzenlenen törende konuşan Baro Başkanı Cengizhan Gököz, memurlarla ilgili Kanun Hükmündeki Kararnameyi eleştirdi. KHK’nın içerik olarak Anayasa’ya ve insan haklarına aykırı olduğunu öne süren Gököz şöyle devam etti:
       “Suçluluğu mahkeme kararı ile sabit oluncaya kadar masum sayılan bir kimseyi peşinen suçlu ilan edip, yargıda aklanma yolunu göstermek, başta Anayasa olmak üzere hukukun tüm kural ve prensiplerine aykırıdır.”
       Ülkede yargı bağımsızlığının sağlanmadığı için bu sıkıntıların yaşandığını kaydeden Gököz, “hakimlik ve savcılık sınavlarında her Adalet Bakanı’nın kendi siyasi görüş ve düşünceleri doğrultusundaki kişileri mesleğe kabul ettirdikleri, irticacı ve bölücü yanlısı kişilerin bulunduğu” şeklindeki iddiaları da “çok acı” olarak nitelendirdi.
       
“YARGI TIKANIYOR”
       Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Veli Çiftçi de, adliyelerdeki iş yoğunluğu, personel ve mevzuat yetersizliği gibi nedenlerle yargının tıkanmak üzere olduğunu söyledi. Çiftçi, “Davalar uzun yıllar sonuçlanamadığından toplumun yargıya olan güveni sarsılmış, hakkını yasal olmayan yollardan almak isteyenler çoğalmıştır” dedi. Devletin bir an önce mevzuatı güncelleştirmesi, personel yetersizliğinin giderilmesi ve adliyelerin çağdaş teknik imkanlardan yararlanması gerektiğini kaydeden Çiftçi, şöyle devam etti:
       “Adliyeci, hakkın haklıya teslimini ve suçlunun kanunlar ölçüsünde cezalandırmasını gaye edinen, her zaman tarafsız, zalim de merhametli de olmayan, insafı hiç elden bırakmayan, korkmayan değil korkuyu aklına bile getirmeyen, sadece kanunlar ve vicdanının emrinde, topluma güven veren, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, laik düşünceli bir kişi olmalıdır. Şu anda adliyelerimizde görev yapan hakim ve Cumhuriyet savcılarımızın pek çoğu bu ölçülere uygun yapıda kişilerdir.”
       
KONYA: KANUNLARDA ÇELİŞKİ VAR
       Konya Cumhuriyet Başsavcısı İsmet Balseven, yeni adli yılın başlaması dolayısıyla Konya Adliye Sarayı’nda düzenlenen törende, yargıç ve savcıların vicdani sorumluluğun ağırlığı altında, insan üstü bir gayretle çalıştıklarını söyledi. Yasama organı olan TBMM’ce son 15 yılda düzenlenen bazı yasalarla yargının görevinin daha da zorlaştığını kaydeden Balseven, “Meclis’te görüşülmekte olan bir yasaya eklenen geçici veya ek bir maddeyle hiç ilgisi olmayan başka bir kanunun önemli bir hükmü değiştirilebilmekte, yeni düzenlenen bir kanun, bazı temel kanunlarla çelişik hükümler taşıyabilmektedir. Bu durum iş yükü altında ezilen yargıç ve savcılarımız için uygulamada büyük sorunlar yaratmakta, zaman zaman adli hatalara sebebiyet vermektedir” diye konuştu.
       
“312. MADDE KORUNMALI”
       Türkiye’de cumhuriyet rejimini, onun yaşayabileceği demokratik düzeni ve onun vazeçilmez koşulu olan laik düzeni yıkıp, yerine katı idelojisini hakim kılmak isteyenler bulunduğuna dikkati çeken Başsavcı Balseven, şöyle devam etti:
       “Özellikle TCK’nın 312. Maddesi’nin uygulamalarına çeşitli çevrelerden tepkiler gelmektedir. Cumhuriyet’i yıkıp yerine teokratik bir düzen kurmak, milleti ümmet yapmak, ülkemizi bölerek ayrı bir devlet kurmak isteyenlere, hedeflerine varmak için demokrasi ve onun getirdiği özgürlükleri araç olarak kullandıklarını açıkça söylemekten çekinmeyenlere demokratik düzeni yıkma hürriyeti tanıyacak mıyız? 312. Madde bu şartlar altında değerlenderilmelidir ve mutlaka ceza kanunumuzda bulunmalıdır.”
       Konya Barosu Başkanı Abdullah Akçay da, “avukatların üst aramasına ilişkin protokolün, yargı bağımsızlığına aykırı keyfi işlemlerden biri olduğunu” öne sürdü. Akçay, “Bu protokol savunmayı zedelediği gibi, yargıya, kuvvetler ayrılığına, demokrasiye ve hukuk devleti ilkelerine de müdahale manasındadır. Uygulamanın sadece avukatlardan tepki alması, demokratik kurum ve kuruluşların bu konuda sessiz kalması düşündürücü ve üzücüdür” diye konuştu.
       
TRABZON: HUKUK GÖZETİLMELİ
       Trabzon Barosu Başkanı Şener Aşan da, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği basın toplantısında, yeni adli yılın 21. Yüzyılın ilk adli yılı olduğunu hatırlattı. Hukuka bağlı, ettiği yemine sadık bir kişinin Cumhurbaşkanlığı makamında bulunmasının Türkiye için çok yararlı ve hukukun üstünlüğünün sağlanması yönünde en büyük şans olduğunu da belirten Aşan, şöyle devam etti: “Hukukun üstünlüğünü sağlayacak bu tür tutum ve davranışlara her zaman her zeminde yardımcı ve destek olmayı birinci görev sayıyoruz. Hukuka tamamen aykırı bulduğumuz, yürütmenin yargıya müdahalelerini nefretle kınıyor, yeni adli yılda bunların yinelenmemesini içtenlikle diliyoruz.”
       
ESKİŞEHİR: YARGI REFORMU GEREKLİ
       Eskişehir’de Atatürk Anıtı’na çelenk koyan yargı mensupları, saygı duruşunda bulundu. Burada bir açıklama yapan Baro Başkanı Yusuf Sever, yargı reformu konusunda hiçbir şey yapılmadan, bir yıl daha geçirildiğini öne sürdü. Sever, her adli yıl açılışında, yargının sorunlarını dile getirdiklerini ve önerilerde bulunduklarını belirterek, yargının halen bağımsızlığına kavuşamadığını öne sürdü.
       Sever, yargının diğer sorunlarının devam ettiğini ve mahkemelerin son derece olumsuz mekanlarda görev yaptığını belirtti. Cumhuriyet Başsavcısı Ali Turna da, en büyük adaletin, toplumun vicdanında gerçekleşmesi olduğunu belirterek, “Bizim meslektaşlarımızın da bu koşulla çalıştığından eminim” dedi.
ADANA: MECLİS SORUNLARA DUYARSIZ
       Adana Adliyesi’nde düzenlenen törende Baro Başkanı Ziya Yergök, yeni bin yılın ilk yargı yılına, yargının yıllardır çözümlenmemiş çok sayıda sorunu ile girdiklerini söyledi. Yergök, Türkiye’de yıllardır yargının sorunları üzerinde durulduğunu, bu sorunların giderilmesi için meslek örgütleri olarak uğraş verdiklerini bildirdi.
       Parlamento ve hükümetin, sorunların çözümünde duyarsız davrandığını ileri süren Yergök, bunun da vatandaşların sorunlarının giderek artmasına, geciken adaletin etkisizliğinden yakınmalarına ve yargıya olan güvenin azalmasına neden olduğunu söyledi.
       Yergök, şöyle konuştu: “Her şeyden önce, yürütme organı, adalet hizmetlerini tüketici bir hizmet sektörü olarak gören anlayışını terk etmeli, adalet hizmetlerine yatırımı artırmalı, yargıç, savcı ve yardımcı personeli kadrolarındaki açıklar hızla kapatılmalıdır. Yeni kadrolar açılmalı, işlevi olan çağdaş mimariye sahip adliye binaları hizmete sokulmalıdır.”
       
KAYSERİ: YARGI SİSTEMİ AKSAK
       Kayseri’deki törende, Cumhuriyet Başsavcısı Osman Vuraloğlu, Kayseri Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Celal Karavelioğlu ve Kayseri Barosu Başkanı Ali Bekarlar, avukatlarla, Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu. Baro Başkanı Ali Bekarlar, törenin ardından Kayseri Adliyesi’ndeki Baro Bürosu’nda gazetecilere yaptığı açıklamada, yargı sisteminde aksaklıklar yaşandığını savunarak, şunları söyledi:
       “Yargıdaki aksaklıklar, yıllardır konuşulup tartışıldı, ancak hiçbirine çözüm bulunamadı. Yargının töhmet altında bırakılarak iç dünyasında kargaşa yaratılmaya çalışılması, Türk yargı sistemine zarar verir. AB’ye girmeye hazırlanan Türkiye’de, artık hak ve özgürlükler gündeme gelmemeli. Umarım bundan sonra ihlallerle karşılaşmayız.”
       
ÇANAKKALE: BATI’DA SORUN YOK
       Çanakkale Baro Başkanı İlhan Çakar, yeni adli yılın başlaması nedeniyle yapdığı açıklamada, yargının sorunlarının her yıl çok azının çözümlendiğini belirterek, şu görüşlere yer verdi:
       “Demokrasinin bütün kurallarının uygulandığı batı ülkelerinde, yargının sorunlarından söz etmek mümkün değildir. Demek oluyor ki ülkemizde henüz demokrasinin bütün kuralları uygulanmamaktadır. Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan (hukuk devleti) tanımı, hukukun üstünlüğü prensibinin gerçekleşmesi ile hayat bulur. Ne yazık ki ülkemizde hukukun üstünlüğü prensibi tam olarak uygulanmamaktadır.”
       
İSTANBUL: BAŞARI DİLEĞİ
       İstanbul Adalet Sarayı’nda görevli hakim, savcı ve diğer personel, yeni adli yıla birbirlerine başarı dileyerek girdiler.
       Adli yılın açılışı dolayısıyla hakim, savcı ve adliye personeli, İstanbul Adalet Sarayı’nın yemekhanesinde toplandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici’nin de katıldığı toplantıda, İstanbul Adliyesi’ne yeni atanan hakim ve savcılar, diğer meslektaşları ve adliye personeli ile tanıştırıldı. Toplantıya katılanlar daha sonra, birbirlerine başarı dileklerinde bulunarak görev başı yaptılar.
       
YALOVA: HUKUK ÇAĞIN GERİSİNDE
       Devlet Bakanı Yüksel Yalova, “20. yüzyılın özeti, kaba kuvvet felsefesi ile hukuk devleti felsefesi kavramının, çatışma yılı olarak adlandırılmasıdır” dedi. Yalova, yeni adli yılın başlaması nedeniyle Aydın Adliye Binası’nda yaptığı konuşmada, hukukçu olarak çağın biraz gerisinde kaldıklarını ve hatalı olduklarını ifade etti. Yalova şöyle konuştu:
       “20. yüzyıla bir çok isim verildi. Herkes bir şey söyledi. Bana sorarsanız, biz hukukçular çağın biraz gerisinde kaldık. İhmal edilmiş gibi görünse de, sanki müstehakmış gibi kabullendik. Bu nedenle hatamız var. 20. yüzyılın özeti, kaba kuvvet felsefesi ile hukuk devleti felsefesi kavramının çatışma yılı olarak adlandırılmasıdır. Türkiye’de adalet sistemine getirilen sorunlara ve bunların nedenine bakıldığında, kaba güç felsefesinin ülkemizde hala hukuk yoluna galip geldiğini ve günümüzü işgal ettiğini görürsünüz.”
“ADALET BOZULDU”
       Yalova, Türkiye’nin yeniden, devletle vatandaş arasında toplumsal mukavele yapması gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
       “Adalet mekanizmasında gümüşün ayarı çoktan bozulmuştur. Bunun bozulma sebebi, siyasi kavramlarla, felsefi kavramlarla düşünme alışkanlığı içinde olmaktan kaynaklanıyor. Hukuk devleti kavramını, kaba güç felsefesi karşısında galip getirmek sadece hakimlerin, savcıların, avukatların görevi midir? Böyle mi olmalıdır? Ben PETKİM’de düz bir işçiye 20 milyar, SEKA’da 5 yıl çalışan bir işçiye 13,5 milyar lira emekli ikramiyesi veriyorsam, o zaman hukuk mesleğinin, hakimlik savcılık mesleğinin meselelerini, Adalet Bakanlığı’na bütçeden ayrılacak payla çözemezsiniz.”
       Uygulanan sistemin, idarenin hatası ve çağdaşlaşmaması yüzünden değişmediğini belirten Yalova, “Tüm bu adalet camiasına yapılan adaletsizliğe rağmen, devletin gerektiği gibi yapılandırılamamış, siyasal düşüncenin gerektiği biçimde çağdaşlaşmamış olmasına rağmen, orduyla, yargıyla ve sanayiyle AB’ye hazır olduğumuzu görürsünüz” diye konuştu.
       
ARSEVEN: HUKUK, DEMOKRASİNİN GÜVENCESİ
       TBMM Başkanı Vekili Nejat Arseven, adli yılın başlaması nedeniyle bir mesaj yayımladı. Arseven, mesajında, yargı erkinin, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan çağdaş cumhuriyetin temel kurumu olduğunu belirtti. Arseven, anayasada güçler ayrılığı ilkesinin benimsenerek, yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirinden ayrıldığını kaydetti. Burada güdülen amacın, yargının bağımsızlığını sağlamak olduğunu bildiren Arseven, mesajında şunları kaydetti:
       “Bu, devletin; siyasal, sosyal, demokratik ve toplumsal görevlerini yerine getirirken, hukuk kurallarına uygun davranmasını sağlamanın, vatandaşları devlet gücü karşısında korumanın ve nihayet çağdaş hukuk devleti olmanın zorunlu bir gereğidir. Hukuk devleti ilkesi, aynı zamanda cumhuriyetimizin temel niteliklerinin, Atatürk ilke ve devrimlerinin, demokrasinin, çağdaşlığın ve ülkemizin bölünmez bütünlüğünün de güvencesidir. Bu bakımdan, iç hukukumuzda; temel insan hak ve özgürlüklerini esas kabul eden, çağdaş, özgürlükçü demokrasilerde geçerli olan normlara uygun düzenlemeleri gerçekleştirmeli, tam üyelik sürecinde AB normlarını mutlaka yakalamalıyız. Türrkiye Büyük Millet Meclisimiz, bu yönde üzerine düşen görelveri tam ve eksiksiz olarak yerine getirmenin gerektirdiği bilgi, birikim ve sorumluluk bilincine sahiptir ve gereğini yerine getirecektir.”
       
    TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları