|
İSKİ tarafından desteklenen, İÜ Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü, İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) koordinasyonuyla yürütülen Su Kalitesini İzleme Çalışması hakkında bilgi veren Doç. Dr. Okuş, 1996 yılında başlayan çalışmaya, 1997 yılında da Haliçin dahil edildiğini söyledi. Çalışma çerçevesinde her ay tüm Haliçi kapsayacak şekilde örnekler alınarak, sonuçlarının İSKİye iletildiğini anlatan Doç. Dr. Okuş, Haliçte su kalitesinde hızlı bir değişimin görülmeye başlandığını ve oksijen konsantrasyonunun hızla arttığını kaydetti. TOPLU BALIK ÖLÜMLERİ GÖRÜLEBİLİR Doç. Dr. Okuş, bununla birlikte Haliçte beklenmeyen şartların da olabileceğini dile getirerek, şu uyarılarda bulundu: Bu çalışma kapsamında, Haliçde çok yoğun miktarda besin elementleri olduğundan, denizdeki bitkisel organizmaların aşırı gelişim gösterdiğini tespit ettik. Daha önce oksijen olmadığı için bu gelişim olmuyordu. İyileşme başlayınca, denizdeki bitkisel organizmalar da aşırı gelişmeye başladı ve bunların bir kısmı da toksit türler... Bunlar belirli sayının üzerinde olduğunda, deniz ortamına toksin salıyorlar ve canlıların ölümüne sebebiyet veriyorlar. Bunlar belirli aralıklarla meydana gelebilir ve toplu balık ölümleri görülebilir. Ayrıca, belirli dönemlerde dipte oluşacak hidrojen sülfür, çürük yumurta kokusuna neden olacak. Bu tür endişelerimiz var. YENİ VE TEK BİR KÖPRÜ YAPILSIN Doç. Dr. Okuş, bugün gelinen noktada Eyüp, Sütlüce önüne kadar hidrojen sülfür tespit edilmediğini ve belirli bir oksijenli ortamın söz konusu olduğunu, ancak Kağıthane ve Alibeyköy derelerindeki deşarjların tamamen kontrol altına alınamaması nedeniyle bu noktalarda oksijensiz ortamın bulunduğunu belirtti. Haliçin temizlenmesi için birinci öncelikli konunun ortama herhangi bir deşarjın girmemesi, ikincisinin de sirkülasyonu engelleyecek her şeyin ortadan kaldırılması olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Okuş, şunları kaydetti: Sirkülasyon için köprüler büyük sorun... Galata Köprüsü yapılırken, Valide Sultan Köprüsünü kaldırarak sirkülasyonun sağlanması gerekirken, bu köprünün daha iç kesimlere konulması büyük bir hataydı. Fakat bu köprünün buradan kaldırılmasıyla ilgili talepler, sonuç vermedi. Şu anda köprünün bir bölümünün açık tutulması bile su sirkülasyonunu hızlandırdığı için çok kısa dönemde büyük iyileşmeler gördük. HALİÇ KURTULDU DİYEMEYİZ Beklentimiz, Valide Sultan Köprüsünün tamamen açılması, Unkapanı Köprüsünün de kaldırılması... Çünkü elimizdeki veriler, Unkapanı Köprüsü civarında birikimin oluşmaya başladığını ve iyileşme çalışmalarına engel teşkil ettiğini gösteriyor Doç. Dr. Erdoğan Okuş, Haliçin kurtarılması için en önemli adımın, metro için yapılacak köprünün, Unkapanı Köprüsünün araç trafiğini de üzerine alacak şekilde, ayaklı sistem üzerine tek köprü olarak gerçekleştirilmesi olduğunu bildirdi. Katedilen bu mesafeye karşı Haliç kurtuldu diyemeyiz diyen Doç. Dr. Okuş, Bunun için Haliçin biyolojik, fiziksel ve kimyasal açıdan tüm özellikleriyle belirli bir yapıya gelme zorunluluğu var dedi. TEK KÖPRÜ MÜMKÜN DEĞİL İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dursun Ali Çodur ise Unkapanı Köprüsünün kaldırılması gibi bir projelerinin olmadığını, hem kara, hem raylı sistem ulaşımını sağlayacak bir köprünün yapımının ise bilimsel olarak mümkün olmadığını söyledi. Böyle bir köprünün yapılması halinde çok geniş ve silueti bozan bir yapı ortaya çıkacağını belirten Çodur, YTÜnün de bu yönde görüşü bulunduğunu kaydetti. Çodur, buna karşın, Valide Sultan Köprüsünün mevcut yerinde şamandıralarını kaldırıp, kazıklar üzerine oturtacak bir çalışma yaptıklarını bildirdi. | ||||
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||