| | | | Prof. Dr. Abiyev, Azerbaycan Bilimler Akademisi üyesi olduğunu ve Radyasyon Araştırmaları Merkezi’nde laboratuar başkanlığı yaptığını söyledi. Fizik ve matematik profesörü olduğunu kaydeden Abiyev, 1995 yılında bir merak sonucu sihirli karelerle ilgilenmeye başladığını ifade etti. Prof. Dr. Abiyev, sihirli kareler ile ilgili şifresini, çoğu geceler ağlayarak ve ızdırap çekerek 3 Mart 1996’da ‘saat 03:00’te bulduğuna dikkati çekerek, “Çünkü, geceler boyu uyumadım. Şifreyi bulduğumda da bu kez sevinçten çocuklar gibi ağladım. Bu şifreyi bulma sürecinde kafayı yemediğime şükrettim” diye konuştu.
2000 YILLIK SIR ÇÖZÜLDÜ
Bilim adamlarının 2000 yıldan beri dikkatlerini üzerinde toplayan sihirli karelerin sırrının, insan zekasını hayran bıraktığını anlatan Prof. Dr. Abiyev, şöyle devam etti:
“Bu hayranlık, ona sihirli kare isminin verilmesine neden olmuştur. Bu buluş, matematik biliminde bir kilometre taşıdır. Bu alandaki rekor, 3001x3001 boyutlarındaki kare ile Kanadalı Lavis Caya’ya ait. Caya rekoru 1994 yılındı kırdı. Ben ise sonsuza dek, istenilen dereceden, istenilen sayıda sihirli kare ve küp oluşturmak için doğal bir şifre buldum. Sihirli kare ve küplerimin sayıları, hangi büyüklükte olursa olsun, ne taraftan sayılırsa sayılsın, aynı sayıyı verir. Buluşumu 16 Mart 1996’da el yazımla notere tasdiklettirdim. Yurtiçinde 4, yurtdışında 2 konferansta açıkladım. Bilim çevreleri çalışmamı dinleyince hayret ve hayranlıkla karşılayıp beni alkışlıyor ve tebrik yağmuruna tutuyor. Ancak, iş bu çalışmanın duyurulmasına gelince, buna gönüllü olarak destek olacağını ifade edenler dahi uzak duruyorlar. Bunun adı doğrudan doğruya kıskançlıktır. Hiç kimse destek olmuyor. İddiamı kabul etmeyenler, çıksınlar çürütsünler. Hodri meydan. Sihirli kareleri yapanlar var. Onlar hem belli sayıda durdular hem de simetriyi sağlayamadılar. Bana istenilen büyüklükte sihirli kare yapmamı isteyen, istediği yere istediği sayıyı koysun, kendisine sonucunu ister tek, ister çift, ister kesirli sayılarla hazırlayıp sunayım. Tabiri caiz ise sipariş üzerine sihirli kare hazırlayabilirim. İddialıyım demiyorum, çünkü zaten yapıyorum. Bilim çevreleri de işte bundan çekiniyor.”
“BANA SAHİP ÇIKILSIN”
Çalışmasının kriptoloji başta olmak üzere bilimin ve yaşamın her aşaması için önemli olduğunu savunan Prof. Dr. Abiyev, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu çalışmaya sahip çıkılması, dünyaya duyurulması Türkiye için bir şans olabilir. Buluşumu duyurmak için temasa geçtiğim çevreler benden uzak duruyorlar. Çünkü bu çalışma, birçoklarının çalışmalarını, teorilerini çöpe atacak. Dünyada bu alanda rakibim yok. Birçok teoriyi çürütecek bir buluşu ortaya koydum, destek çıkan yok. Bu çalışma, şehirleşmeden istatistiklere, denge problemlerinden yaşamın her alanına kadar önem taşıyor. Türkiye’den istediğim tek şey, bana sahip çıkılmasıdır. 2000 yıldır insanların kafasını meşgul eden bir şifreyi çözdüm, daha ne yapabilirim? Sihirli kareleri sır olmaktan çıkardım, bunun kabullenilmesini sağlayacak sürecin başlatılmasını ve önümün açılmasını istiyorum.”
Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Filiz ise sihirli karelerden çok sihirli küplerin çok enteresan çalışma ve buluş olduğunu, birçok alanda yol gösterici ve kolaylık sağlayıcı özellikleri içerdiğine inandığını bildirdi. Prof. Dr. Filiz, Prof. Dr. Abiyev’i desteklediklerini ve bilim çevrelerinden de dinlenmesini ve desteklenmesini beklediklerini kaydetti. | |
