| | | | Müzik parçaları paylaşma sistemi Napster’ın meşruiyet arayışı, Gnutella başta olmak üzere benzer sistemlerin popülaritesini biraz daha artırdı. ABD’de bir mahkemenin aleyhlerinde karar vermesinin ardından bir yandan yasal platformda ayakta kalma mücadelesi sürdüren, bir yandan da müzik endüstrisiyle barışmaya çalışan Napster yöneticileri, son olarak sistemdeki MP3’lerin filtrelenmesi uygulamasını başlatmıştı. Uygulamanın başlamasının ardından pekçok ünlü şarkıcı ve grubun ismiyle yapılan aramalar sonuçsuz kalırken, Napster kullanıcıları tarafından indirilen parça sayısı da yüzde 60 azaldı. Napster kullanımını izleyen Webnoize adlı şirket tarafından verilen bilgilere göre, bir kullanıcı tarafından paylaşılan parça adedi uygulama öncesinde 172’yken, bu sayı uygulamayı izleyen günlerde 60-70’e indi.
Telif haklı paraçaları şarkıcı veya grup ismiyle arayan kullanıcıların bu isimlere ait kayıt bulamaması, aranan parçalara ulaşma ihtimalinin artık sıfır olduğu anlamına gelmiyor. Mesela ‘Madonna’ araması yapan bir kullanıcı tek bir sonuca bile ulaşamıyor, ama parça isimlerini deneyerek Madonna parçaları bulmak hala mümkün.
Gene de Napster artık eskisi kadar cazipdeğil. Sevilen parçalara ulaşmak için çok daha fazla zaman harcamak gerekiyor; üstelik bazen çabalar sonuçsız da kalabiliyor. Bu durum, daha önce Napster’ın alternatifi olarak ortaya çıkmış benzer sistemlere yönelişi hızlandırdı. Hele Napster’ın paralı sisteme geçme olasılığı düşünülürse, alternatiflerin önümüzdeki günlerde çok daha cazip hale gelmesi kaçınılmaz. Bu da yeni bir tablo ortaya çıkarıyor. Napster’ın en büyük rakibi sayılan Gnutella’nın yaygınlaşması, büyük bir olasılıkla bu kez İnternet kullanıcısıyla servis sağlayıcıları karşı karşıya getirecek.
SERVİS SAĞLAYICI KULLANICIYA KARŞI!
Napster kullanıcıları, parça paylaşımını sunucular üzerinden yapıyorlar. Arada sunucular bulunduğu için de paylaşılan parçaların izi sürülebiliyor. Oysa Gnutella böyle değil. Gnutella kullanıcıları, arada bir sunucu olmaksızın, doğrudan doğruya iki bilgisayar arasında transfer yapıyorlar. Dolayısıyla paylaşılan dosyaların takibi neredeyse olanaksız. Ama İnternet servis sağlayıcılar devreye girip abonelerinin dosya transferlerini izlemeye başlarsa durum değişecek. Kısacası, bir servis sağlayıcının, Gnutella kullanarak dosya paylaşan abonelerini saptaması gündeme gelebilecek.
İnternet’te kişisel bilgilerin gizliliği ve dokunulmazlığı konusunda böylece yeni bir sayfa açılması gündeme gelebilir. Müzik endüstrisinin korsan kopyalamayı engelleme savaşı ve bu savaşta şu ana kadar yasal destek de bulması, eşi benzeri görülmemiş böyle bir kullanıcı hakları ihlalini gündeme getirdiğinde ise bugünkünden çok daha fazla gürültü kopacak.
Öte yandan Napster’a alternatif olarak Gnutella’nın yaygınlaşması, gene aynı teknolojik çerçeve nedeniyle güvenlik sorununu da ağırlaştıracak. Bilgisayardan bilgisayara tranfer nedeniyle bu sorun Napster gibi için de geçerli. Ama arada sunucuların olmaması, Gnutella gibi sistemlerde güvenlik riskinin daha da artması anlamına geliyor.
Bu tatsız olasılıklar bir yana, Gnutella’nın İnternet kullanımında Napster’dan bile büyük bir devrim anlamına geldiği söylenebilir. Kullanımı Napster kadar kolay olmasa da, sunduğu yeni olanaklar açısından Napster’ı geride bırakan Gnutella’nın iddialı konumunu şirketin yönetim kurulu başkanı Mark Gorton şu sözlerle vurguluyor: “Dosya paylaşımı yalnızca aysbergin görünen kısmı. Gnutella network’ü sadece Napster’ın değil, World Wide Web’in de alternatifi.”
Napster’ın rakipleri arasında, Cantametrix, Wippit, Flipr, Gnutella uyumlu LimeWire gibi şirketler bulunuyor. | |
Türk Telekom’dan ücretsiz masal ve müzik servisi
