|
360 Derece Araştırma Grubu tarafından, 1880 yılındaki tersane çizimlerine uygun olarak yapılan kayıklar, 9.20 metre boya, 1.80 metreene ve 400 kilogram ağırlığa sahip. İzmir Valisi Yusuf Ziya Göksu, Konak Rekreasyon Alanı AsırlardırTekne Heykeli yanında düzenlenen törende, İzmirin Kayıkları Projesinin ilk uygulamasını görmenin mutluluğunu yaşadığını belirtti. Göksu, şunları kaydetti: 1800lü yıllardan 1900lere kadar İzmirin Kayıkları, kentin simgesi haline gelmiştir. İzmirde ürünlerimizi sergileyebilmemiz için büyük gayret göstermemiz lazım. İzmirin Kayıkları gibi kentin tarihi evlerini, yemeklerini, gelenek ve göreneklerini uluslararası boyutta tanıtabilmek için elimizden gelen gayreti gösterebilmek mecburiyetindeyiz. İzmir, artık kabuğuna sığmıyor. Kentte gelecekte yapılacak yatırımlarla, konaklama tesislerinin daha fazla sayıya ulaştırılmasıyla İzmir turizmde, sanayide daha büyük pay alma olanağına sahip olacak. BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI KOCAOĞLU Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmirin Kayıkları Projesinin kentlinin denizle buluşması, denizi sevmesi için büyük önem taşıdığına dikkat çekti. |
||||
ESKİ FOTOĞRAFLARDAKİ GİBİ Projenin mimarı 360 Derece Araştırma Grubu Sorumlusu Osman Erkut ise 1920ye kadar fotoğraflarda görülen ve İzmirin silüetini oluşturan kayıkların çeşitli sebeplerden dolayı yok olduğunu söyledi. Erkut, kayıklarla, kürek yarışlarının yapılacağını, Midilli ve Sakız adalarına her yıl geleneksel dostluk ziyareti düzenleneceğini, uluslararası festivallerde kayıkların İzmiri temsil edeceğini ifade etti. Konuşmaların ardından Aziz Kocaoğlunun eşi Türkegül Kocaoğlu, birkayığın denize indirilmesi için şampanya patlattı. Göksu, Kocaoğlu, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Işık Koşaner ve Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Lütfi Sancar, hep birlikte kayığı denize iteledi. Göksu, Kocaoğlu ve Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ, kayıkla bir süre körfezde gezdi. |
||||
TARİHTE İZMİR KAYIKLARI İzmir kayıkları, 1800lü yıllarda İzmir Körfezinde, açıkta demirleyen gemiler ile iskeleler arasında yük ve yolcu taşıyan teknelerdir. Bu kayıklar, aynı zamanda denize kıyısı bulunan Karaburun, Çeşme, Foça gibi çevre ilçeler ve köyler ile yakın mesafe Ege adalarını deniz yoluyla İzmire bağlamışlardır. Yani günümüzdeki kamyonetlerin, otobüslerin işlevini görmüşlerdi. Kayıkta bir dümenciyle, bir ya da iki kürekçi bulunurdu. Bazı durumlarda üç kürekçi de olabilirdi. 12 metrekarelik yelkeni ve ince uzun yapısı sayesinde en uzak mesafelere bile kısa sürede giderlerdi. Bu kayıkların hafif meşeden yapılmış omurgası vardı. Dış kaplamalarda akgürgen kullanılmıştı. Kayıkların yeşil ve beyaz boyanan gövdelerinin üzerine rengarenk çiçek motifleri işlenirdi. Belki de bu çiçek desenleriyle kayıkçılar, karaya olan özlemlerini dile getirirlerdi. Kayıklara sepet, küfe, hurç, sandık gibi eşyalar yüklenir, yolcular kıç tarafa doğru her iki yanda bulunan oturaklara otururlardı. Uzak mesafelere giden kayıklarda birer su testisi ya da küpüyle maşrapa bulundurmak adettendi. Yaz aylarında akşamları sıcaktan bunalan İzmirliler bu kayıklarla körfezin yakamozları arasında serinlemeye çıkarlardı. İzmir kayıkçılar, İstanbuldaki meslektaşları gibi bir lonca düzeniyle çalışırlardı. Aksi taktirde kayıkçılar arasındaki düzen ve anlaşma sağlanamazdı. Kayıkçı esnafı arasında Rumlar önemli bir yer tutardı. |
||||
Kriz, kadınları bu sefer daha çok vurdu | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||