|
18 Ocak 2005 İngilterenin en saygın kurumlarından Kraliyet Sanat Akademisi tarafından düzenlenen Türkler: Bin Yılın Yolculuğu 600-1600 sergisi kapılarını ziyaretçilerine açtı. 370 eserin yer aldığı sergi önce dünya basınına tanıtılacak, ardından da resmi açılış daveti verilecek. Garanti Bankası ve Aygazın desteğiyle düzenlenen sergi, İngiliz Kraliyet Sanat Akademisinin bugüne kadar gerçekleştirdikleri arasında en pahalı ve en büyük olanlarından. |
Muhteşem Türkler Londra'yı fethetti Türkler'in 1000 yıllık yolculuğu 'Türkler; Bin Yılın Yolculuğu 600-1600' sergisi internet sitesi |
|||
Türklerin Orta Asyadan batıya göçü ve Anadoludan daha batıya doğru ilerleyişinin 1000 yıllık öyküsünü anlatan sergi için Topkapı Sarayı başta olmak üzere, 11 ayrı ülkeden 37 kurum ve özel koleksiyondan eser getirildi. Sponsorluğunu Garanti Bankası ve Aygazın üstlendiği sergiyi 400 binin üzerinde sanatseverin ziyaret etmesi bekleniyor. |
||||
22 Ocaktan itibaren halka açılacak olan sergi, 12 Nisana kadar açık kalacak. İstanbul Kültür Sanat Vakfı Genel Müdürü Görgün Taner ve Osmanlı Tarihçisi Prof. Dr. Edhem Eldem, Londrada NTV muhabiri Handan Özsoyun sorularını yanıtladılar. Handan Özsoy: Bugünkü atmosferden söz eder misiniz? Dünya basının çok büyük bir ilgisi var. 400ün üzerinde gazeteci, bugünkü açılışa katılıyor. Görgün Taner: Londrada aslında buz gibi bir hava, ama içimizi ısıtan bir şey için buradayız. Royal Academy of Artsdaki, bilenler bilir, sergiler için en önemli merkezlerden bir tanesi. Orada Türklerin 600-1600 yılları arasındaki gelişimi, Türkleri anlatan bir serginin açılışı için buradayız. |
||||
Bugün serginin ilk günü. 22 Ocakta da Londralılara ve dünyanın birçok yerinden gelen sanatseverlere, turistlere açılıyor sergi. Gerçekten çok heyecanlıyım. Bir defa bu atmosferi görünce, bugün gözlerim kamaştı. Basın için biraz önce bir tur yapıldı. Ve 400ün üzerinde basın mensubunu burada görünce ve özellikle bu serginin tanıtımı için yapılan malzemeleri, kitapları, katalogları filan görünce hakikaten insanın gözleri yaşarıyor. |
||||
Beni bir şey çok etkiledi. O da bu sergi için, bu sergiyi çocukların gezmesi için bir küçük kitapçık yapmışlar. Bu kitapçığı özellikle buradan alıp, Milli Eğitim Bakanlığına götürmek istiyorum. İşte tarih nedir? Türkiye, aslında nasıl tanıtılır? Onların çok güzel bir örneği. Serginin küçük de bir hikayesini anlatayım. Royal Academy of Arts için aslında bu bir ilk. Genellikle 7-8 sene sonrası için sergilerini planlıyorlar. Geçtiğimiz sene Royal Academy of Artsın başındaki Norman Rosenthall, buraya geldi. Nazan Ölçer, Filiz Çağman ve Dışişleri Bakanlığından Sayın Şule Soysal ile hep beraber bir yemek yedik. Ve bu serginin kararı verildi. Özellikle Dışişleri Bakanlığının önderliği burada çok önemliydi. Onları buradan kutlamak lazım. Kültür ve Turizm Bakanlığı da eserlerin özellikle İslam Eserleri Müzesinden ve Topkapı Sarayı Müzesinden buraya gelmesine izin verdi. Neticede Türkiyeden çok da büyük bir sponsorluk desteği çıktı. |
||||
Garanti Bankası, Aygaz, Lassa, Çolakoğlu Grup büyük destek verdiler serginin burada gerçekleşmesi için. Bence bizim için çok önemli bir gün. H.Ö.: Tarihçi olarak bu tür şeylere çok tanıklık ettiniz. Bu serginin Londrada açılmış olması Türkler açısından ne gibi bir önem taşıyor. Özellikle de Royal Academy of Artsta... Edhem Eldem: Son derece önemli. Yani, çok prestijli bir mekanda müthiş bir sergi yapılmış. Ancak, bir-bir buçuk saatte gezebildim ve yetmiyor doğrusu. Ama müthiş bir içerik, müthiş bir yoğunluk var. Ve son derece de iyi yapılmış. Onun için herşeyden önce yapanları ve destekleyenleri tebrik etmek lazım. |
||||
Londrada yapılmış olması çok önemli. Londra, her zaman için bir kültür merkezi olmuştur. Hatta yani, bir Osmanlı tarihçisi olarak şeyi de hatırlıyorum. 1855te meşhur Crystal Palace sergisine de Osmanlılar katılmıştı. Hatta 51deki sergiye. Yani, biz, 150 senedir, kendimizi tanıtmak için bu tür şeylerle cebelleşiyoruz. Ama hiç bu kadar kapsamlı bu kadar kaliteli, bu kadar yoğun bir sergiyle karşılaşmamıştım. Onun için insanın aklı duruyor. Ve müthiş güzel parçalar var. |
||||
Türkiye açısından şunu da unutmamak lazım. Bu bir Türkiye sergisi değil, bu bir Türkler sergisi. Üstelik Türkiye düzenlemiş olsa bile aslında başka halkların, başka devletlerin de aslında bir payı var, bu sergide... Onun için bir Türk dünyası sergisi olarak son derece etkileyici bir etkinlik yapılmış. Bence mükemmel. Keşke Türkiyede de sergilenebilse. Yani, Türkiyede bu eserleri özellikle Osmanlı öncesi eserleri birarada görmek fırsatımız çok az oluyor. O kapsayıcılıkla, böyle bin yılı birarada toparlayan bir sergi hakikaten müthiş bir hazine. H.Ö.: Bin yıl derken, bu tarihsel dönemin Türkler açısından önemi nedir? O dönemin öne çıkan birkaç özelliğini söyleyebilir misiniz? Edhem Eldem: Doğudan batıya doğru bir hareket halindeki, yani bu 1600 sene aslında işte Çin sınırlarından bugünkü Türkiyeye kadar uzanan bir göçün hikayesi. O bakımdan 1600te kesmiş olmaları artık yerleşik bir düzene geldikten sonra Osmanlının daha geç dönemlerini kapsamamış olmaları o bakımdan gayet mantıklı. |
||||
Onun için de bir hareketlilik, yani bir coğrafyaya baktığınızda ve orada sergilenen haritalar o açıdan önemli. Müthiş hareketli ve muazzam bir coğrafyayı katetmiş olan halkların hikayesi olarak son derecede önemli. |
||||
38. Rotterdam Film Festivali başladı | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||