|
|
Dünyanın son beş yılı dikkate alınırsa başka hiçbir bölgeye nasip olmayacak şekilde hızlı büyüyen ve gelişen bu bölgesi simdi geride bıraktığı bu hızlı koşunun kendinde yaratabileceği tahribatlar üzerine düşünüyor, tartışıyor, önlemler almaya çalışıyor. Açıkçası buraya gelirken farklı duygular içindeydim. Buraya geldikten sonra bariz konularda fikrimi değiştirdim bazılarında ise düşüncelerim değişmedi. Öncelikle burada hemen her ülke için söylemeliyim ki ana problem inanılmaz üretici bir is potansiyelinin bir is yapma eğiliminin varlığı. Dünyanın büyük üretim gücü ucuz ve giderek nispeten daha teknoloji yoğunluklu yatırımlarla buyuyor, ve büyük global üretim hareketi buraya doğru ağırlığını vermeye başlıyor. Bu büyük ağırlığın kimi fırsatları olduğu gibi kimi tehditleri içinde barındırdığı kesin. JAPONYA GEÇMİŞİNİ ÖZLÜYOR Japonya içinde bulunduğu ekonomik durgunluğu aşmış bölgenin en yüksek ve yaratıcı sanayisi ile eski günlerinin özlemini çekmekte. Bölgede en çok yatırım yapan ülke olmasına rağmen sorunlarını aşmış değil. Japonya diğer Asya ile pek her şeyini paylaşma görünümde değil. Açılmaya esnemeye çalışıyorlar politik reform süreci sürüyor. Kore ise 98 krizinin etkilerini tamamen atlatmış. Dev beş chaebol her şeye hakim ekonomide bu beş büyük şirket ve tedarikçilerinin inanılmaz bir itiş gücü var. Her şey inanılmaz bir düzen içinde. Bankacılık sektörü konsolide olmuş. Tüketimi artırmaya çalışıyorlar. Çin, hala kapalı ancak enflasyonu yenmiş düzenlemeler konusu ise çok zor. Bankacılık sektörü hala sorunlu NPL oranları yüksek azaltmaya başladıklarını söylüyorlar. Kapalı dev bankalar sistemin neredeyse yüzde altmışını kaplıyor. Bunların değişimi ve sermaye yapıları konusundaki isteksizliğini oradaki BDDK benzeri kurumun başkanı çok net anlattı. Hindistan ise, seçim dolayısıyla bu toplantılarda sessiz kaldı. Bir çok ülkede gerek kamu düzleminde gerekse şirketler düzleminde bazı governance problemleri var. ADBnin öncelikli problemleri arasında bu yüzden corporate governance büyük yer tutmakta. Beni bankacılık reformu konusunda açıkçası en çok etkileyen sunumlardan birisini Pakistan Ekonomi Bakanı Ahvaz Aziz yaptı. Pakistan deyip geçmeyin özellikle ABD ağırlıklı ihracatta Pakistan tekstil konusunda Türkiyenin ciddi bir rakibi. Ancak Azizin konuşması bankacılık reformu üzerineydi. Ve basta kendisi olmak üzere kimsenin müdahale edemeyeceği dokunamayacağı bir bankacılık sektörü kurmak için neler yaptıklarını anlattı. Bir kere devlet bankacılık reformunu neden yaptığını tanımlamak zorunda dedi. Neler istediğini açıkça ortaya koymak zorunda dedi. Bu konunun net olması lazım dedi. Baktık ki devlet bankalarının ilk etapta özelleştirilmesi çok zor. O zaman yönetimi ve mentaliteyi değiştirmek için Shell gibi büyük kuruluşların yöneticilerini yönetim kurullarına getirdik. Bağımsız denetim aşamasında ahbap ilişkileri yerine profesyonel yöneticiler bıraktık. Aziz bunları yapamayan bir ülkenin artık dünyada varolamayacağını sıcak ya da uzun vadeli ne olursa olsun yatırım çekmenin önemli olduğunu belirtti. Pakistan fakir. Esasında Asya dünyanın en fakir bölgesi bu konuda Asya Kalkınma Bankasının projeleri var. Ancak bu başka bir yazının konusu olsun. Bizim is dünyası ve finans sektörü oyuncularımız, büyük Ortadoğu projesi ile meşgul ola dursun Büyük Uzakdoğuda büyük fırsatlar büyük tehditler ile birlikte yürüyor. Bundan bize ne çıkar. Bakabilme yeteneğine bağlı. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||