Home page
Haber Menüsü


 
Mor inek ve e-teşebbüs
 
Fikirlere saygısızlığın temel özelliğimiz olduğu bir ortamda, nasıl sektörlerimize farklılığı getirip kalıcı olacağız, nasıl Türkiye ekonomisini ileri götüreceğiz? Nasıl AB’ye üye olacağız?
 
Dr. Ayşe Işınbark
NTV-MSNBC
 
23 Mart 2004—  Geçen yıla damgasını vurmuştu “mor inek”… Önce ünlü pazarlama uzmanı Seth Godin’in “Mor İnek” adlı kitabı piyasaya çıkmıştı, ardından da Türkiye’de başka bir pazarlama uzmanı Prof.Dr. Arman Kırımlı, sadece ineğin mora boyamanın yeterli olmayacağını düşünerek bir de ona “akıl” eklemişti ve Mor İneğin Akıllısı adlı kitabıyla çok da ses getirmişti. Ardından konferanslar ve tartışmalar ile geçen yıl farklı olmak isteyenler mora boyanmıştı.

   
 
       
   
MSNBC News Ayşe Işınbark: Yanıt arayan sorular
MSNBC News Ayşe Işınbark: E-Teşebbüs
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Dikkat ederseniz birçok kuruluş logosunda ya da reklamlarında “moru” bir yerlere sıkıştırıverdi. Yani mor “moda”oluverdi, hala da sürüyor bu akım. Ama farkı da kalmadı tabii. Geçen ay Sütaş Kurumsal İletişim Müdürü Sedat Pişirici’yle bir telefon konuşmamızda “sizin inekler ne zaman mor süt verecek?” diye sorduğumda, Pişirici’nin (gülümseyerek) verdiği cevap “Arman Hoca’ya soralım” olmuştu.
       Peki mor boğalar ne zaman piyasaya çıkacak?
       Mor zaten dişi rengi, inekle de o anlamda uyumluluk gösteriyor. Boğa ve mor çok daha zor bir araya gelirmiş gibi değil mi? Ayrıca erkekliğe “mor” ile leke sürdürmek düşüncesi de çabası. Ama morun yani dişinin duygusallık, analitik düşünce, sabrı ve üretkenliğiyle boğanın yani erkeğin güçünün ve hırsının birleşiminden doğacak mor bir boğa karşısında kırmızı bayrağı elinde tutan hiçbir matadorun (rakip) ayakta kalamayacağını düşünmeden edemiyorum. Yoksa bu da benim hayalim mi?
       
ÖNCE ALIŞKANLIKLAR
       Diğer taraftan rakipleri alt etmek de çok çekici. O halde mor boğalık da kabul görebilir. Ama önce kendimizi ve iş dünyasındaki duruşumuzu hatırlayarak mor boğalığa uygun olup olmadığımızı gözden geçirmekte fayda var.
       “Eleştirmeyi çok severiz ama, çözüm önermeye geldiğinde ortalıktan kayboluruz, ya da önerdiğimiz çözüm ağırlıklı olarak kendimizin işini geliştirmeye yöneliktir. Hizmet etmeyi değil, hizmet almayı severiz. Eğer hizmet ücretsizse bayılırız bayılmasına ama deyim yerindeyse suyunu çıkarırız. Her şeyi biz biliriz, fikir almayı sevmez, fikir vermeyi severiz. Kendimizden başka kimseye güvenmeyiz. “Takım arkadaşları arıyoruz” deriz ama, gol atanın hep kendimiz olması için, takımdaki diğer arkadaşlarımıza bile çalım atarız. Sözümüzde durmak yerine oyalamayı tercih ederiz (en çok başvurulan yöntem de biz sizi ararız, ya da moda deyimiyle size döneceğiz) Ve de yeni fikirlere karşı saygısızlık ayrıca “esinlenme” en sık başvurduğumuz tipik özelliğimizdir.
       İşte biz böyleyiz…
       Peki bu özelliklerimizle nasıl sektörlerimize farklılığı getirip kalıcı olacağız, nasıl Türkiye ekonomisini ileri götüreceğiz ve nasıl AB’ye üye olacağız?
       Şimdi yazıyı okuyanların yüzlerindeki müstehzi gülümsemeyi görür gibiyim. Hatta büyük bölümünün de “ sen de eleştiriyorsun, çözüm önerin var mı” dediğini de…
       Çözüm önerim var tabii. Çözüm yazının içinde. Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir hareketi karşımızdakine yapmadığımızda sorun da kalmayacak. Çok basit değil mi, ama biz basit olan şeyleri de sevmeyiz, karmaşık görüntülü, hatta içinde biraz da İngilizce, Fransızca deyimler ve kelimelerin katıldığı anlatımlara hayranlık duyarız.
       Bunları neden yazdığıma gelince?..
       Fikri ve içeriğiyle kendime ait KOBİ’lere ve girişimcilere yönelik internet sitesiyle bir aydır (üstelik büyük bölümü ücretsiz) hizmet vermeye çalışıyorum. Ve bu bir aylık sürede Türkiye’de nasıl ticaret yapıldığını kurallarının neler olduğunu da maalesef öğrenmiş bulunuyorum. Yıllardır gazeteci kimliğiyle iş dünyasını takip ediyordum ama masanın diğer tarafına geçip de ticari hayata atılınca ve üstelik bunu internet üzerinden hizmet sektöründe yapmaya kalkınca olayın vehametini daha iyi görebildim. İşte e-girişimci olarak iş dünyasının internetteki duruşundan birkaç izlenimim…
* İnternet’te doğru bilgi verilmez: Firmayla, ya da kişiyle ilgili bilgiler genellikle ya hayallere yöneliktir, ya da mevcut halinin parlatılmış versiyonu.
* Şatafatı çok severiz. Kurumların web sitelerine girmek için yarım saat anlamsız flash ve animasyonları beklemek zorunda kalırsınız. Eğer sabrınız isyan bayrağını çekmezse, o yarım saat sonra şatafatlı sitede, kurumla ilgili hiçbir bilginin olmadığını görürsünüz. Kurum kimliği yoktur ama ürettiği ürünlerin değişik açılardan çekilmiş fotoğrafları sitenin her bir yanından fışkırır. Aa tabii bir de fabrikalarının (geniş açı objektif yardımıyla) görkemli fotoğrafları.
* Ücretsiz verilen bilgiye değer verilmez. Hele bu hizmet internet üzerinden veriliyorsa, o zaman hiçbir değeri yoktur. Bunun için de bilgi toplumu olma yolunda değil, bilgi kaynaklarını köreltme yolunda hızla ilerleriz.
       Oysa internet teknolojisi 21. yüzyılın olmazsa olmazı. Ve “sanal dünya, yalan dünya” diyerek ön yargıyla yaklaşmadığımız sürece, işimizi daha ileriye götürebilecek bütün imkanları parmaklarımızın ucuna kadar getiriyor.
       Ve o nedenle de mor boğaların, duygusallık, analitik düşünce, üretken, güçlü ve başarma hırsı karakterini internet teknolojisiyle harmanlayabilen tekno girişimciler arasından çıkabileceğine inanıyorum...
       Umarım bir gün hayalim gerçek olur.
       
BULUŞ ADAMLARINA DESTEK
       Ve girişimci çöpçatanı bayiport.com Uzakdoğu mallarına karşı yerli üreticilerle, girişimcileri bir çatı altında buluşturmaya yönelik kampanyasını (her ne kadar odalar ve meslek kuruluşları bu konuda “biz sizi ararız” tavrı içinde olsa da) sürdürüyor. Öte yandan göz ardı edilen konulara ve girişimcilere dikkat çekmeye devam ediyor. İşte bunlardan biri de “Buluş Adamları”…
       Buluş Adamları Derneği Başkanı Sungu Başoğlu ile yaptığımız görüşme sonrasında teklifimiz kabul gördü ve dernek üyelerinin kendilerine, projelerine yönelik detayların bayiport.com’da hayat bulması için duyurularımız başladı. Artık Buluş Adamları da “girişimci üssü”nde yer alacak, seslerini daha geniş kitleye duyurma şansı elde edecek.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları