| | | | |
|
Yazara e-mail göndermek için fotoğrafa tıklayınız. | |
|
1800lü yılların ikinci yarısıydı. Osmanlı İmparatorluğu çöküşe doğru ilerliyordu. Çöküş yolunda sarsılan teba da ne yapacağını bilemiyordu. Savaşlar, yokluk-yoksulluk ve hastalıklardan yorgun düşmüş tebanın bir kısmı yeni bir yol çizdi kendisine. İstanbuldan, İzmirden yabancı gemilere bindiler ve Amerikanın yolunu tuttular.
Doğu Anadolunun köylerinden, kasabalarından, Balkan topraklarından ellerinde çantalarıyla yola düşen Türklerden çok azı okuma yazma biliyordu. Bazıları Kanada üzerinden kaçak, bazıları New Yorktaki Ellis Adasından yasal göçmen olarak Amerika Birleşik Devletleri topraklarına ayak bastılar. Amaçları iş bulmak, para kazanmaktı. Çoğu geri dönmeyi planlıyordu.
İmparatorluğun elinden çıkan topraklarda yaşayan Türkler ise Amerikayı ikinci vatan olarak kabul etmeye niyetliydi.
FORD FABRİKASINDA 7 BİN TÜRK İŞÇİ
1860 yılında başlayan göç, 1920ye kadar devam etti. Bu süreçte, 60 bin ile 120 bin arasında Türkün ABDye göçtüğü tahmin ediliyor.
Türklerin çoğu, ABDnin Doğusu ve Kuzeydoğusundaki bölgelerde çalıştı. Deri fabrikaları, demiryolları, madenler gibi ağır işçilik gerektiren iş alanları Türklerin en çok çalıştıkları yerler oldu.
Detroitteki Ford Otomobil Fabrikası Türklerin en yoğun olarak çalıştığı bir yerdi. 20inci yüzyılın başlarında, 7 bin dolayında Türk işçisinin Ford Fabrikasında çalıştığı tahmin ediliyor.
|
|
|
|
| |
BEKİR, BAKER OLDU
Osmanlıda soyadı uygulaması yoktu. Ancak ABDye girerken soyadı almak durumundaydılar. Çoğu okuma-yazma bilmeyen Türkler, soyadları sorulduğunda, çok bilinen Hasan, Hüseyin, Ali, Süleyman gibi Türkçe isimler söylediler. Amerikalı göçmen bürosu elemanının duymaya alışık olmadığı isimlerdi bunlar. Türklerin soyadları kayıtlara, Hassan, Hussein, Alli, Ally, Soliman, Suleiman olarak geçti.
Sadece soyadları değil ön adları da benzer şekilde değişim geçirdi. Bayram, Baron, Bekir Baker, İbrahim Abraham oldu.
HİLALİ CEMİYETLERİ
ABDde çalışmaya başlayan Türkler dayanışma dernekleri de kurdular. Türklerin yoğun olduğu yerlerde Hilali ya da İslami sıfatını taşıyan çok sayıda dernek kuruldu. İçinde çay kahve içip, tavla ya da iskambil oynadıkları kahveler, Türk lokantaları açtılar.
İleride ailelerini de getirmeyi düşünenler biraraya gelip ev, cami, okul ve mezarlık yapmak üzere arsalar aldılar.
Bu arada, kazandıkları paraları Türkiyedeki yakınlarına gönderdiler.
Ancak, Kurtuluş Savaşı ve sonrasındaki süreç çoğunun Türkiyeye dönmesine yol açtı. Bazıları Kurtuluş Savaşında vatanı korumak için geri döndü. Bazıları, savaştan sonra kurulan cumhuriyetin taşıdığı heyecana kapılıp geldi.
Bazıları da 1929da ABDdeki ekonomik buhran nedeniyle doğduğu yere dönmeyi tercih etti.
|
|
|
|
| |
AMERİKALILARLA EVLİLİK
Türkiyeye dönmeyenler, hayatlarını orada kurdu.
Kurtuluş Savaşı için para, Kızılayın sağlık tesisleri için röntgen cihazları gönderdiler. Amerikan Kongresi nezdinde genç cumhuriyet için ilk lobi çalışmasını başlattılar. Çıkardıkları gazeteyle Atatürk ve cumhuriyetin tanınmasına çalıştılar.
Çocuk Esirgeme Kurumu için para toplayıp, savaş yetimlerinin sıcak bir yuvaya kavuşmalarına katkı sağladılar.
Bir yandan da oradaki hayatlarını sürdürdüler.
İlk Türklerin çok büyük bir bölümü bekardı. Orada Amerikalı kadınlarla evlenip, çoluk çocuğa karıştılar. İkinci kuşağın isim ve soyisimleri daha da ilginç oldu. William Ali, Charlene Muhammed, Noury Ahmed, Frank Ahmed, ABDye ilk giden Türklerin çocuklarının isimleriydi.
Kalan Türklerden orada ölenler orada gömüldü.
Clevalandta, Deaburnde, Salemde ve daha pek çok yerde bugün ilk Türklerin mezarları var. Mezar taşlarının hemen hepsinde Ay-Yıldız resmi, Born in Turkey (Doğum Yeri Türkiye) ve Ruhuna Fatiha yazısı yer alıyor.
İlk Türkler Hiristiyan kadınlarla evlendikleri için karı-kocanın yan yana gömülü olduğu bazı mezarların başında tek bir mezartaşı ve mezartaşının üzerinde de hem Ay-Yıldız hem haç resmi dikkati çekiyor.
DENİZLİDEN DETROİTE HATIRA ÇEŞMESİ
Kısa bir süre öncesine kadar ABDye göçen Türklerin öyküsü bilinmiyordu.
Kültür Araştırmacısı Sedat İşçi ve Clevelanddaki Case Western Reserve Üniversitesinden tarih hocası Prof. Dr. John Grabowskinin araştırmaları İlk Türklerin öykülerini gün ışığına çıkarmaya başladı.
Bir sivil girişim olarak gelişen ABDdeki İlk Türk Göçmenler projesi çerçevesinde birçok ayrıntıyla birlikte, bazı üçüncü kuşak Türklere ulaşıldı.
Emekli Tümgeneral Rıza Küçükoğlunun koordinatörlüğünde yürütülen çalışmalarda, İlk Türklerin anısına ve onların Türkiye Cumhuriyetinin zor yıllarındaki katkılarına vefa borcu olarak bir Hatıra Çeşme yapılması kararlaştırıldı.
Denizlili iş adamı Davut Subaşıoğlu tarafından Ege İncisi adlı özel bir mermerden yapılan çeşme Kuzey Kıbrıs Türk Hava Yolları tarafından ABDye ulaştırıldı. Çeşme için Türk Amerikan Dernekleri Assamblesi Başkan Yardımcısı Nurten Uralın girişimiyle Detroit bölgesinde özel bir alan ayarlandı.
Hatıra Çeşmesi İlk Türklerin yoğun olarak yaşadıkları Detroit yakınlarındaki Deaburnde Türk Kültür Parkı olarak düzenlenecek bir arazi üzerine yapıldı.
|
|
|
|
| |
FORD VE KOÇUN İLGİSİ
Hatıra Çeşmesinin resmi açılışının Kasım ayı sonunda yapılması planlanıyor.
Açılış törenine ABDdeki Türk misyon şefleri, Türk Dernekleri ile İlk Türklerin torunlarının katılması bekleniyor.
Adı, Hatıra Çeşmesinin dikileceği bölgeyle birlikte anılan ünlü Ford Otomobil Fabrikasından yetkililerin açılış törenine katılması da beklentiler arasında.
Bu yıl, Ford fabrikasının kuruluşununun 100üncü yıldönümü kutlanıyor.
Bu çerçevede fabrika özel kutlama etkinlikleri düzenliyor. Geçen yüzyılın başında 7 bin dolayında Türkün çalıştığı Ford fabrikasının yetkilileri, Hatıra Çeşmesiyle yakından ilgileniyor.
Bu yıl aynı zamanda, Ford otomobillerinin Türkiyeye gelişinin de 50inci yıldönümü.
Fordun Türkiyedeki ortağı Koç Holding ve holdingin onursal başkanı Rahmi Koç da ABDdeki İlk Türkler Projesini ilgi gösteriyor.
| |
|