Home page

Haber Menüsü


 
Sör - Gen Yalchın
 
İngilizlerin ısrarla “Sör-Gen” diye telaffuz ettikleri Sergen Yalçın ve arkadaşlarının, 1 Ekim Stamford Bridge Destanı’nın öyküsüdür..
 
NTV-MSNBC
 
2 Ekim 2003—  Günlerden Salı... Beşiktaş’ın tarihi zaferinden bir gün önce, Chelsea’nin antrenman tesislerindeyiz. İngiliz meslektaşlarımız, birkaç sezon önce Leeds United’dan 6 gol yiyerek sürklase olmasının ve geçen yıl UEFA kupasında çeyrek finale çıkmasının, Türkiye Ligi’nde iki sezondur başa koşmasının haricinde pek tanımadıkları bir takım hakkında bilgi açlığı içinde yaklaştılar bize.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Hemen hepsi “Mansiiz” diye birini soruyordu.
       Hani şu, Beşiktaş taraftarının çoğunluğunca dün gece sitem dolu türküler ile yadedilen “Mansiz”i...
       İngiliz gazetecilerden biri, belki de Chelsea kulübünün giderek Rus’laşmasının etkisi ile olacak, elindeki Beşiktaş kadrosu üzerinde bir ismi işaret etti ve “Bu Sergei denen oyuncu, Rus mu?..” diye sordu.
       “Hayır” dedim, “Sergei” değil, “Sergen... Sergen Yalçın...”
       Ve ekledim:
       “Bu çocuğa dikkat edin, yarın gece... Tanımadık, ummadık taş, çok kötü baş yarabilir. Topu her ayağına aldığında, bir sihirbaz gibi oynar, bir heykeltraş gibi şekil ve hayat verir, bir virtüöz gibi seslendirir.”
       “Gol atmasa bile, atılabilecek gollerin bir önceki hareketine iyice bakın.”
       Tabii, Beşiktaş’ın 250 milyon dolarlık Chelsea önünde gol atabilmesi ihtimalinden sözetmemiz, İngiliz meslektaşlarımızın müstehzi gülümsemelerine yolaçtı...
       Ve günlerden Çarşamba... Yer: Stamford Bridge Stadı...
       İlk yarıyı bitiren düdük çalmış... Başı dimdik, son yıllarda adeta alamet-i farikası sayılan göbeği iyice kaybolmuş, mağrur bir Türk futbolcusu soyunma odasına gidiyor. 2 gol atmış. Takımını bir maestro gibi yönetmiş sahada...
       Bir gün önceki İngiliz meslektaşlarım, etrafıma doluşuyor.
       Tek bir soru dökülüyor ağızlardan:
       “Bu çocuk, Milli maçta da bize karşı oynar mı?..”
       Ne bilsin tabii, İngilizler, o çocuğun nice milli maçların, nice derbilerin, nice şampiyonlukların mimarları arasında, pırıl pırıl bir kariyeri olduğunu... Türk futbolunun Huysuz Virjin’lerinden, Türk futbolunun sihirbaz Mandrake’lerinden, Türk futbolunun Zati Sungur’larından biri olduğunu...
       Öğrendiler.
       Öğrendiler ve yazdılar bugünkü sütunlarında..
       “Sergen diye bir adam çıktı sahneye...” diyordu biri, “Ve Chelsea’nin milyon dolarlık ayaklarını, mahcubiyetten kıpkırmızı etti.”
       “Beşiktaş diye bir takım çıktı sahaya...” diye yazdı bir diğeri, “Ve, futbol denen güzelim oyuna paranın pulun değil, o gün, o saat geldiğinde kendini gösterebilen usta ayakların hükmettiğini kanıtladı.”
       İngilizlerin ısrarla “Sör-Gen” diye telaffuz ettikleri Sergen Yalçın ve arkadaşlarının, 1 Ekim Stamford Bridge Destanı’nın öyküsüdür..
       
       
 
 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları
Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın
Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları