|
20 Mayıs 2003 Başkent Buenos Aireste dar ve karanlık sokaklardan oluşan bir mahalle La Boca. Yüzyıllardır bu mahalleden tango nağmeleri yükseliyor.Tango, her ne kadar ışıltılı dans salonlarında yapılsa da, La Boca, o kadar fakir ve çaresiz. Buenos Airesin en ünlü tango kulübü Tango Mionun kalabalığının yanında La Boca, o kadar yalnız. Fakirlik, çaresizlik ve yalnızlık, işte Arjantin. |
2001 yılından bu yana yaşanan ekonomik kriz hala atlatılabilmiş değil Arjantinde. Gerçi üretim artmaya başladı. İşsizlik kriz aylarına göre, %17ye düştü. Para birimi Peso da, 6 aydır istikrarlı bir çizgide ilerliyor. Hatta hükümet, Pesonun aşırı değer kazanıp ihracata zarar vermemesi için doları desteklemek zorunda bile kalıyor zaman zaman
MENEM KURTARICIYDI Arjantini bu hale getiren kişinin eski Devlet Başkanı Carlos Saul Menem olduğu öne sürülüyor. Menemin popülist politikaları nedeniyle Arjantinin iflas ettiği görüşünü dile getirenler çoğunlukta. Aslında Menem, kronik siyasal istikrarsızlıktan ülkeyi kurtaran adamdı. Menem o dönemde Albay Juan Peron ile kıyaslanıyordu. Onun mirasçısı olarak görülüyordu. Arjantinde, 1983 yılına kadar 6 darbe, 2-3 yılda bir değişen, çoğu üniformalı devlet başkanı, inanılmaz boyutlara ulaşan insan hakları ihlalleri, işkenceler, gözaltında ölümler yaşanmıştı.Kirli Savaşta 30 binden fazla muhalif kaybolmuştu. Ulusal güveni tazelemek için İngilizlere karşı girişilen Malvinas Savaşı da kaybedilmişti. Meksikanın yaşadığı kriz tüm Latin Amerika ülkelerini etkilediği gibi Arjantini de vurmuştu. Ekonomik istikrarsızlık kronik hale gelmişti. Avrupa sermayesi için gözde bir yer olan Arjantin, sağladığı iş imkanları nedeniyle rüyalar ülkesiydi. Bir zamanlar Avrupanın dilinden düşmeyen, Bir Arjantinli kadar zengin deyimi tarih olmuştu. 1989 yılında iktidara gelen El-Turco lakaplı Carlos Menem, Arjantini eski parlak günlerine döndürmeye başlamıştı.Enflasyon, Menem iktidara geldiğinde % 3000ler seviyesindeydi. Enflasyonu dizginlemek amacıyla oluşturulan Para Kurulu başarılı olmuş ve enflasyon 1994e gelindiğinde %2ye inmişti. 1990-1995 yılları arasında, devlete yük olan KİTlerin %98i özelleştirilmiş ve bu satışlardan yaklaşık 25 milyar dolar gelir elde edilmişti. O BİR PLAYBOYDUR Arjantinde refah düzeyinin yeniden eski günlere dönüş eğilimi gösterdiği yıllarda, dönemin Cumhurbaşkanı Demirelin meşhur Güney Amerika gezisiyle Arjantin büyüsüne kapılmıştık. Buenos Aireste iyi rüzgarlar almıştık. Başkentin lüks restoranlarının, ünlü mağazaların ağzına kadar dolu olduğuna tanık olmuş, tango kulüplerinde ve barlarda sabaha kadar eğlenceye şahitlik etmiştik. Arjantin halkı eski günlerin acısını çıkarıyordu, kendini neyin beklediğini bilmeden.. Başkanlık Sarayının Aynalı Salonunda Türkiye ile Arjantin arasında ikili anlaşmalar imzalanırken ne kadar gururluydu Carlos Saul Menem. Karizmatik ve gösterişli bir kişiliği vardı.Kırmızı Ferrarisi ile gezmeyi, hızlı yaşamayı, futbolu ve ünlü yıldızlarla birarada olmayı seven bir playboydu o. Aslında Arjantin halkı da Menem gibi hızlı yaşıyordu. Arjantinde vahşi bir kapitalizm rüzgarı esiyordu o tarihlerde. 1995in Nisan ayında Arjantin basınında, Menemin Arjantin ekonomisi yoğun bakımdan çıktı ama hala hastanede sözlerine rastlanıyordu. Menem haklıydı, Arjantin tam olarak kurtulmamıştı.Bu, sonraki yıllarda ortaya çıkacak ve 2001 krizi yaşanacaktı. Menemin başkanlığı 1999 yılına kadar sürdü. Tam 10 yıl ülkenin tek sahibi oydu. Kimileri Menem dönemini, Diktatör Videla dönemi kadar karanlık olarak tanımlar. Zira, Menemin 10 yıllık Devlet Başkanlığı sırasında rüşvet olarak 5 milyar dolar aldığı iddia ediliyor. Hırvatistan ve Ekvadora gizli silah satan şebekenin lideri olmakla da suçlanan El Turco, 5 ay La Riojadaki villasında göz hapsinde tutuldu. Halen tutuksuz olarak yargılanıyor. HİÇ SEÇİM KAYBETMEDİM Suriyeli bir ailenin çocuğu olan Menem yeni bir başlangıç amacıyla üçüncü dönem devlet başkanlığına aday oldu. Ülkeyi, tarihinin en büyük ekonomik krizinden çıkarmayı vaad etti. 10 yıllık Başkanlık dönemimde, 6 milyon otomobil satıldı, iki buçuk milyon ev inşaa edildi, huzur içinde yaşıyorduk. Tüm bunları üçüncü dönemimde yeniden yapabiliriz diyordu Menem, seçim kampanyasına başlarken Seçimlerin ilk turu yapıldığında Menem, oyların % 24ünü aldı. Rakibi Nestor Kirchner de hemen % 22 ile ensesindeydi. Ülke tarihinde ilk kez seçim sonucunu ikinci tur belirleyecekti. Menem emindi. İlk turu kazandım, zafer benim diyordu gazetecilere.. Ama hesabı tutmadı. İkinci tura doğru, kamuoyu yoklamalarında halkın Kirchnere desteği yüzde 60lara ulaşmıştı. Arjantinlilerin çok sevdiği bir söz yine gerçek oldu: Açlık kapıdan girdi mi, sevgi pencereden çıkar. Krizin sorumlusu olarak görülen Menem halk desteğini giderek kaybediyordu. Kampanyasını, hiç seçim kaybetmedin sloganı üzerine kuran Carlos Saul Menem, yarıştan çekildi. Yenilmeyi göze alamamıştı. Gazeteler, Menem için ödlek diye yazıyordu. Yüzde 22lik oy Kirchnerin olsun, halk benim diye konuştu Menem, ama, aslında halk da onun değildi artık. Arjantin eski Arjantin değildi ve köprülerin altından çok sular akmıştı. Gözlemcilere göre, yıllardır sıkıntı içinde yaşayan Arjantin halkı yeni bir başlangıç yapmak istiyordu. Ama kimi gözlemcilere göre, Nestor Kirchner yeni bir başlangıç için yanlış bir isimdi. TANINMAYAN BİR ADAM 53 yaşındaki Nestor Kirchner yarışmadan galip geldi ve Arjantinin yeni devlet başkanı oldu.Hukukçu olan Kirchnerin adı ülkesinde bile yeni duyuldu aslında. Arjantinin güneyindeki Patagonya eyaletinin Santa Cruz kentinin 12 yıllık valisi olan Kirchner, kimsenin tanımadığı adamdı. 200 bin nüfuslu Santa Cruzda petrol geliri sayesinde işsizlik oranını %2ye indiren Kirchnerin başarısının arkasında siyasetçi olan eşi Cristina Fernandez vardı. Geçici devlet başkanı Duhalde tarafından da desteklenen Arjantinin yeni lideri, birlik ve beraberlik mesajları veriyor, kendini tüm Arjantinlilerin başkanı olarak tanımlıyor. Nestor Kirchner, reformcu kanatla işbirliği yapacağını ve ülkeyi krize sürükleyen politikalara son vereceğini söylüyor. Ama bunun nasıl yapacağını kimse bilmiyor. İŞLER KÖTÜ GİDERSE Kirchnerin devlet başkanlığına piyasaların ilk tepkisi olumsuz oldu. Piyasalar Kirchneri samimi ve gerçekçi bulmamış olacak ki, borsa ilk gün % 8 düştü. Peso da dolar karşısında % 5 oranında değer yitirdi.Yatırımcılar ve uzmanlar, Kirchnerin ilk icraatının ne olacağını, piyasaların ateşini nasıl düşüreceğini merak ediyor. Ancak pek çoğu ortak bir noktada birleşiyor: Bundan kötüsü de olacak değil ya Bazı yorumcular, kimsenin tanımadığı bir valinin Arjantini düze çıkaramayacağı görüşünde. Peki işler bu uzmanların dediği gibi olursa, ne olacak? Aslında bu olasılığı düşünmeyi kimse istemiyor. O zaman diyorlar, 18 ay içinde değişen devlet başkanı sayısı 7 olur Kirchnerın 200 bin nüfuslu Santa Cruzdaki kadar başarılı olmasının beklenmemesi gerektiğini savunanların sayısı da azımsanmayacak ölçüde. Onlara göre, Patagonya ile Arjantini kıyaslamak doğru değil.Nestor Kirchnerın Uluslararası Para Fonu ile pazarlık masasına oturacağını da hatırlatıyor aynı uzmanlar. Kirchnera fırsat verilmesini isteyenler de var. Bu grubun başında devlet başkanlığı yarışındaki rakipleri Elisa Carrio ve Ricardo Lopez Murphy geliyor. Arjantinin birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğunun altını çizen Carrio ve Murphy, şimdi yeni bir fırsat olduğu görüşünde.. Onlara göre, bu Kirchner için değil Arjantin için bir yeni fırsat. Aslında Kirchner tam anlamıyla ateşten bir gömlek giydi. Ya 1-2 ay içinde harcanıp gidecek ya da yüzyıllar önce Güney Amerikayı İspanyollardan kurtarmak için yola çıkan Arjantinli General Jose de San Martin gibi, ülkenin dört bir yanına heykelleri dikilecek. Bunu da zaman gösterecek. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||