| | | Bu senaryoya göre buzun altındaki okyanus suları uydunun merkezinden gelen jeotermal ısıyla buharlaşmıyor ve sıvı halde kalıyor. Suyun milyonlarca yıldır sıvı halini koruduğu sanılıyor.
|
|
|
| |
Suyun sıvı halde bulunması Avrupa uydusunda yaşamın herhangi bir formda gelişmiş olabileceğine işaret ediyor. Bir çok astronom Avrupa uydusunu Mars ile birlikte, Güneş Sisteminde yaşamın gelişmesine en olanaklı gezegen olarak görüyorlar. Eğer sanıldığı gibi buz tabakasının altında sıvı halde su var ise, bu son yılların en önemli astronomi gelişmesi olabilir.
Avrupanın buz tabakası Antartikanın buz katmanlarına benziyor; buz kıtada bulunan Vostok Gölü örneğin Avrupa uydusunda olduğu düşünülen buz altı suyu nasıl donmadan sıvı olarak korunabileceğini kanıtlıyor. Vostok Gölünün buzaltı sularında kendine özgü dünyanın diğer yerlerinde eşine rastlanmayan ayrı bir evrim süreci ve bunun sonucunda gelişen canlılar olduğunu biliyoruz. Bu senaryonun benzeri Avrupa uydusu içinde geçerli olabilir. Tek sorun Avrupanın Dünyaya göre Güneşten milyonlarca kilometre uzakta olması.
|
|
|
| |
Galileo mekiği Jüpitere 1995 yılında gönderilmişti ve ne yazık ki Avrupa uydusuna yeniden dönmeyecek, ancak Avrupa uydusunda yaşamın oluşumlarının gerçekleşebileceği bilimadamlarının hayallerini süslüyor. Bu hayallerin gerçeğe dönüşmesi için Avrupa uydusuna yollanacak bir mekiğin yüzey fotoğrafları ve radar ölçümleri alması gerekiyor. NASAnın uzay mekiklerinde nükleer enerji kullanma teknolojisi ile güçlendirilebilecek yeni kuşak mekiklerin, Jüpiterin üç büyük uydusuna toptan yollanması da gündemde. Şüphesiz Avrupa uydusundaki buzaltı sularında yaşam formlarının gelişmesi hayali en önemli araştırmalardan biri.
| |
|