| | | | Ahi Kültürünü Araştırma ve Eğitim Vakfı Başkanı Galip Demir, yaptığı konuşmada, Ahilik Sanat Ödülü’nün birincisini Barış Manço’ya verdiklerini, ödülün ikincisini de sıkı inceleme ve araştırmaların ardından halk ozanı Neşet Ertaş’a vermeyi kararlaştırdıklarını kaydetti.
Demir, Ertaş’a ödülü, “Ahiliğin diğergamlık, sevgi, saygı, hoşgörü, çalışma, ahlak, örf ve adetlerine saygı” gibi prensiplerine uygun davranışlarından dolayı vermeyi uygun gördüklerini söyledi.
Törende daha sonra Devlet Bakanı Mirzaoğlu, Neşet Ertaş’a Ahilik Sanat Ödülü’nü verdi. Bu sırada duygulanan Ertaş’ın, gözyaşlarını tutamadığı görüldü.
Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nu dolduran müzikseverler, yıllardır İstanbul’da konser vermeyen Ertaş’ın bu gece verdiği konserle coşkulu ve hüzünlü anlar yaşadılar.
Ertaş konserine, ustası ve aynı zamanda babası olan Muharrem Ertaş’ın türküleriyle başladı. Ertaş daha sonra kendi türküleri ve yöresinin oyun havalarıyla bozlaklarını seslendirdi.
“Kırşehirli Mahalli Sanatçı” olarak ünlenen Ertaş, Orta Anadolu Abdal müziği geleneğini yaşatan en önde gelen isimdir. Yoğun yöresel özellikler taşıyan bu müziği yöresinin dışına çıkarmış, ülke genelinde ve hatta yurt dışında bilinmesini ve tanınmasını sağlamıştır.
1938 doğumlu Neşet Ertaş’ı Orta Anadolu Abdal Müziği geleneğinin gelmiş geçmiş en büyük ustalarından olan babası Muharrem Ertaş etkilemiş, onun sağlam bir temel edinmesinde büyük emeği geçmiştir. Kırşehir, Yozgat ve Keskin’in çeşitli köylerinde geçen çocukluk ve ilk gençlik yıllarının ardından, 15 yaşında çıktığı gurbet hayatı ise hala devam etmekte.
Neşet Ertaş, babası Muharrem Usta ile Anadolu’daki en olgun seviyesine erişen Türkmen/Abdal türkülerinin yeni bir yorumcusu olarak kabul ediliyor. Yoğun yöresel özellikleri ve baskın mahallilik unsurları ile donanmış bu müziği yöresinin dışına çıkarmış, ülke genelinde ve hatta yurt dışında bilinmesini ve tanınmasını sağlamıştır. Neşet Ertaş sadece bu türkülerde değil, kendi yöresine ait olmayan türküleri bile kendine has üslubuyla yorumladığında o türkünün bir Neşet Ertaş türküsü olduğuna inanırsınız. Sanatçının “Garip” mahlasıyla yazdığı koşma tarzında usta işi şiirleri de bulunmakta.
Türkü ve bozkırların usta yorumcusu olan Ertaş bir anlamda tam bir yöre sanatçısı olmasına rağmen hem yorumları hem de yaygın şöhreti ile kendinden önce bu alanda haklı bir isme sahip olan babası Muharrem Ertaş’tan ve bu geleneğin diğer usta isimleri olan Hacı Taşan ve Çekiç Ali’den de ayrılır. Bir başka deyişle onun sanatı için, başta Muharrem Usta olmak üzere. Hacı Taşan, Çekiç Ali ve Abdal/Türkmen Müziği geleneğinin çeşitli yörelerde farklı tavır ve üsluplarda karşımıza çıkan diğer ustaları da dahil olmak üzere hepsinin üst seviyede bir sentezi ve esrarlı bir bileşkesi denilebilir.
Samimi ve kendi halinde yüreğinin acılarını, kendi iç gurbetini seslendiren; medyada pek görünmeyen, kalabalıklardan ve şöhretten adeta köşe bucak kaçan; mezhep, parti ve etnik kimlik çağrılarına pirim vermeyen, sazından, sözünden ve sesinden başka hiç bir şeyden medet ummayan bu sanatçımızı dinleyeceğiz pazar akşamı.
| |
