Home page
Haber Menüsü


Piyano çalan eller Oscar’a uzandı
Roman Polanski imzalı soykırım filmi Piyanist’teki üstün performansıyla Oscar’a layık görülen Brody, canlandırdığı karakterle özdeşleşebilmek için kendini açlıkla eğitmiş.
NTV-MSNBC
    25 Mart—  Polanski’nin en ses getiren filmlerinden olan ‘Piyansit’te adeta ‘tek kişilik bir şov’ gerçekleştiren ve performansıyla ‘En İyi Aktör Ödülü’nü alan 29 yaşındaki aktör aynı zamanda da bu daldaki ödülü alan en genç aktör olarak Oscar tarihine geçti.  

   
 
       
    MSNBC News 'Chicago' geleneği bozdu
MSNBC News Piyanist
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Genç aktör, ödülünü alırken yaptığı konuşmada Polanski’nin kendisine böyle bir filmde başrolü vererek büyük bir riske girdiğini hatırlatarak teşekkür etti. Brody birçok festivalde olduğu gibi Cannes Film Festivali’nde de büyük ödülü Palme d’Or’u alan bu soykırım filminde başrol üstlenmenin kendi adına da bir “meydan okuma” olduğunu söylüyor.


       Brody’nin bu projeye dahil olması yine bir savaş filmi olan ‘The Thin Red Line-İnce Kırmızı Hat’ın ardından gerçekleşti ama aktör piyanistteki rolünü aldığında zihinisel ve fiziksel olarak Wladyslaw Szpilman etkisi altına girmişti bile. Brody, yaşadığı deneyimin en güzel yanının “kendime boşverip bir başka insanı tanıma, bir başka zamanda yaşama ve hiç hissetmediğim duyguları anlama fısatını vermesi” olduğunu söylüyor ve devam ediyor “Szpilman’la gerçekten bir bağ kurabileceğimi hissetmiş olamak bu işi denemem için yeterli sepepti”.
       
KENDİNİ ACIYLA VE AÇLIKLA EĞİTTİ


       Brody, Varşova gettosunda açlık ve korku içinde yaşam mücadelesi veren piyanist Wladyslaw Szpilman’a yakınlaşmak için dehşet sürecinin ve bu süreçte yaşanan kızgınlığın gerçekten hissedilmesi gerektiğini düşünüyordu. Polanski’nin ısrarı ile piyano dersleri almaya başayan aktör, Chopin’den birkaç pasaj çalmayı becerene dek günde dört saat çalıştı.
       Herşeyini yitirmiş bir adamı oynamak ciddi bir işti ona göre ve zihnin yitirmişlik durumunda nasıl işlediğini, bunun davranışlara nasıl yansıdığını bilmiyordu. Bu nedenle de hayatını temel ihtiyaçlara hatta bundan da azına indirgeyen, konforlu yaşamını terk ederek arkadaşlarından uzaklaşan aktör bu süreci anlatırken “Dairemi başkasına verdim, arabamı sattım, telefon bağlantılarımı kestim ve terkettim. Sadece iki çanta ve çalmaya çalıştığım keyboard’u alarak Avrupa’ya gittim” diyor.


       Brody, “Açlıktan ölmek üzere olan Szpilman, saklandığı gettoyu terkederek viraneye dönmüş Varşova çöplüklerinde Naziler tarafından yakalanma ve ölüm riskini göze alarak yiyecek birşeyler arıyordu. Bunu gerçekten yaşamadan oynayamayacağımı biliyordum. Yalnızlığın, kaybetmenin, acı çekmenin nasıl birşey olduğunu biliyordum ama açlıkla gelen ümitsizliği ve denge kaybını hiç yaşamamıştım” diyen aktör çok ciddi bir rejime girdi. Onlarca kilo verdi böylece yaşadığı deneyim sırasında çektiği acı da görünür hale geldi. Bu durumsa filmin çekim sürecine yansıdı nitekim film ters bir kronolojiyle çekildi.


       Brody, hazırlık sürecinden sözederken “Szpilman’ın anılarının içine dalmıştım. Gittikçe yanlızlaşıyordum. Herşeyimi ve güzel olan herşeyi yitirmeye başlamıştım ama bu beni karakteri canlandırabilmem için doğru noktaya getirdi. Yine de bir deneyim yaşadığımın farkındaydım ve sadece bu serüveni yaşamak istiyordum. Evet bunu gerçekten hissetmek istiyordum” diyor.
       
BUDALA BRODY
       Filmden sonra herşeyin normale dönmesinin altı ay kadar sürdüğünü söyleyen Brody, verdiği kiloları geri aldı ve artık biraz daha hafif işler yapma kararı aldı. Bu filmden hemen sonra senaryosunu Dennis Potter’ın yazdığı ve yönetmenliğini de Keith Gordon’un üstlendiği ‘The Singing Detective’de rol aldı. Filmde kurgu bir kahramanı canlandıran aktör, “Bu kez istediğim kadar abartabilirdim çünkü gerçek bir budalayı canlandırdım” diyor ama bu deneyimin “iyi hissettirmek” dışında tatmin edici bir yanının olmadığını da ekliyor.
       
SAĞLAM REFERANSLAR
       Zaten Brody’nin seçimlerine şöyle bir baktığımızda onun ‘tatmin’ kriterlerini anlayabiliyoruz: ‘İnce Kırmızı Hat’, ‘Ekmek ve Güller’ ve ‘Liberty Heights’ gibi dramatik ve konu olarak çok yoğun yapımlarda rol alan aktörün, ünlü bir fotomuhabiri olan annesi Sylvia Plachy’den de etkilenmiş olması olası. Brody seçimleri konusundaysa “Kendime acı çektirmek istemiyorum tabii ama her nasılsa önüme gelen malzemeyle mükemmel bir iletişim kurabiliyorum. O zaman da acı çekmek ufak bir ayrıntı gibi geliyor. Sadece herkese ve kendime karşı dürüst olmaya çalışıyorum” diyor.
       1973 New York doğumlu olan aktör Amerikan sinemasının parlayan yıldızlarından biri olarak Vanity Fair dergisi tarafından geçtiğimiz yılın en iyi oyuncuları arasında gösterilmişti., 1998’de ‘Restaurant’ adlı filmdeki performansı ile Independent Spirit Ödülü’ne aday gösterildi. 1998’deki ‘İnce Kırmızı Hat-The Thin Red Line’ 2000 yılındaki ‘Ekmek ve Güller-Bread & Roses’ filmleri ile oldukça tanına bir yüz haline gelen Brody, uluslararası arenada dikkate alınan aktörler arasına girdi. Aktörün rdl aldığı filmler arasında ‘NewYork Stories’ (1989), ‘Harrison’s Flowers’ (2000), ‘Liberty Heights’ (1999), ‘Summer Of Sam’ (1999), ‘Ten Benny’ (1997), ‘Bullet’ (1996) ve ‘King Of The Hill’ (1993) gibi yapımlar var.
       
 
       
    TOP5 38. Rotterdam Film Festivali başladı  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları