Home page
Haber Menüsü


Derin korkular
ABD’li muhalif yazar ve dilbilimci Noam Chomsky, Z-Net’te yayınlanan makalesinde, Irak saldırısının bundan sonrakiler için başlangıç olabileceğini ve uluslararası toplumun korkularından arınıp daha sert muhalefet yapması gerektiğini belirtiyor.
Z-Net
NTV-MSNBC
21 Mart— Merhametsizliğin hakim olduğu bu zamanda, süregelen işgali durdurmak için elimizden hiç bir şey gelmiyor. Ancak bu durum, adalet, özgürlük ve insan hakları kavramlarına değer veren insanlar için görevin bittiği anlamını taşımıyor.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Bununda ötesinde, saldırının sonucu ne olursa olsun görevimiz her zamankinden daha da acil. Ve bu konu hakkında kimsenin hiç bir fikri yok, ne Pentagon’un, ne CIA’in, ne de bir başkasının...
       İhtimaller, uluslararası yardım kuruluşlarının uyardığı gibi korkunç insanlık felaketlerinin yaşanmasından daha ılımlı sonuçlara kadar uzansa da, kimsenin saçının kılına bile zarar gelmese de, onları bu riske utanç dolu amaçları uğruna atanların suçlarını hafifletmez.
       Savaşın sonuçları konusunda ise kesin yargılara varmak için henüz çok erken. Fakat, derhal yerine getirilmesi gereken bir görev varsa, o da istenilen sonuçların elde edilmesi için herkesin ağırlığını koyması.
       Bu şu anlama geliyor, öncelikle, mağdurların, sadece savaşın değil aynı zamanda Washington’da 10 yıldır iktidarda olan, sivil toplumu mahveden, yönetimdeki zorbaları güçlendiren ve halkı hayatta kalmak için boyun eğmeye zorlayan, yıkıcı yaptırımlar rejiminin mağdurlarının, ihtiyaçlarını gidermek.
       Oysa yaptırımlar, yıllardır belirtildiği üzere, sadece Saddam Hüseyin’in diğer zalim diktatörlerin yolundan gideceği yönündeki ümitleri boşa çıkarmaya yaradı.
       Bir zamanlar şimdi Washington’un dümenini elinde tutanlar tarafından desteklenen bu zalim diktatörler grubuna, kanlı hükümranlıklarının son gününe kadar arka çıkılmıştır. Çavuşesku, bu politikanın açık ve uygun örneklerinden sadece birisidir.
       Adab-ı muhaşeret kuralları, ABD’nin büyük tazminatlar ödemesini, bu eksik kalsa bile en azından Iraklılara yok edilenin yerine yenisini koymaları için yardım ulaştırılmasını gerektirir. Tabi bu kurallar, Washington veya Crawford’daki gücün silahın namlusundan geldiğini düşünenlerin elinden çıkmamışsa.
       Ancak, gündemdeki konular çok daha önemli ve geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Irak’ın işgaline direnen savaş karşıtlarının tarihte bir emsali daha yok. İşte bu yüzden Bush iki ahbabını da yanına alarak insanlarla karşılaşmamak için ABD askeri üssünün bulunduğu bir adaya gitmek zorunda kaldı.
       Bu savaş karşıtı cephe Irak’ın işgaline odaklanmış olabilir, ama kaygıları bunun çok ötesine dek uzanıyor. Bunun altında ABD’nin büyüyen gücünden, küresel barışı tehdit eden en önemli unsur olduğuna dair duyulan korku büyük çoğunluk tarafından paylaşılıyor. Ve yokedici teknolojinin bu ellerde gitgide daha ölümcül ve uğursuz bir hal alması, barışa yönelik tehdidi hayatta kalmaya yönelik tehdide çeviriyor.
       ABD hükümetinden sadece işgal sebebiyle korkulmuyor, bunun hangi şartlarda oluştuğu da ayrı bir endişe konusu. Dünyayı baskıyla yöneteceğini açıkça ilan etmiş ve bu güce kimsenin kafa tutmasına izin verilmeyeceğini söyleyen bir süper güç var.
       Önlem için yapılan savaşa istenildiğinde girilir; önlem için, nefsi müdaafa için değil. Nefsi müdaafanın meşruiyet zemini bazen geçerli olsa da, tedbir için girilen, hayal edilen veya icat edilen muhtemel saldırıya karşı yapılan her savaşta bu bahane işe yaramaz.
       İlan edilen hedef ABD’nin gücüne, duruşuna ve prestijine yönelen meydan okumaları bertaraf etmek. Böyle bir meydan okuma, şimdi veya gelecekte, en ufak bir emaresi görülse dahi, karşısında karşı konulmaz gücüyle, dünyanın geri kalanını zor kullanarak birbirine bağlayan ve tam bir görüş birliğinde olan savaş karşıtı cephenin üzerinden yeni yollar geçirecek bir güçle karşılaşacak. Uzaya ölümcül silahların yerleştirilmesi gibi.
       Bu sarfettiğim sözlerin Dick Cheney ve Donald Rumsfeld ve yetkiyi elinde bulunduran diğer aşırı devletçiler ait olduğunu akılda tutmakta da fayda var.
       Daha doğrusu, bu sözler 40 yıl önceki Kennedy yönetiminin kıdemli danışmanlarıdan saygı değer devlet adamı Dean Acheson’a ait. Acheson, “rejim değişikliğini” hedefleyen uluslararası terörist kampanyanın, dünyayı nükleer yıkımın eşiğine getirdiğini bile bile ABD’nin Küba’ya karşı uyguladığı yaptırımları destekliyordu.
       Bununla beraber, Amerikan Uluslararası Hukuk Cemiyeti’ne yol gösteren Acheson, ABD’nin “gücüne, duruşuna ve prestijine” gölge düşürecek olaylara tepki vermesinin uluslararası arenada “hukuki sorun” yaratmayacağını öğretmişti.
       Konunun ne kadar köklü olduğunu hatırlatmak için Acheson’a değinme ihtiyacı hissettim. Politika belirleme yelpazesinin en ucunda yer alan şimdiki yönetimin maceraperestliği ve şiddete eğilimli olması bu doktrini olağanüstü tehlikeli kılıyor.
       Ama yelpaze bu kadar geniş değil ve bu derin konulara değinilmediği sürece de fanatik yöneticilerin her türlü baskı ve yıkım aracını kullanarak kontrolü elinde tutacağından şüpheniz olmasın.
       Gücü elinde bulunduranların “İmparatorluk ihtirası”, açıkça dile getirildiği üzere, bütün dünyada, anayurttaki orta sınıf da dahil, tüyleri diken diken etti.
       Başka bir yerde, doğal olarak, tepkiler çok daha korkutucu, özellikle geleneksel kurbanlar arasında. Onlar tarihi iyi biliyorlar, zor yolun yüceltilmiş konuşma sanatıyla refaha ulaşmak olduğunu.
       Yüzyıllardır “uygarlık” denilen grup tarafından hırpalanırken, zaten bu lafları yeteri kadar dinlediler. Sadece birkaç gün önce, dünya nüfsunun büyük çoğunluğunu oluşturan hükümetlerinde temsil edildiği Bağlantısızlar Hareketi’nin lideri, Bush yönetiminin Hitler’den daha saldırgan olduğunu belirtti.
       Odukça Amerikan yanlısı olan ve Washington’un uluslararası ekonomik projelerinin tam ortasında yer alan hareketin lideri, şüphesiz birçok kurban ve savaş karşıtı adına da konuşuyordu.
       Devam etmek kolay, meseleleri dürüstlük ve özen çerçevesinde ele almak önemli.
       Bush yönetiminin son aylarda bu korkuyu kızıştırmasından bile önce, istihbarat ve uluslararası ilişkiler uzmanları, dinlemek isteyen herkese Washington’un izlediği politikaların terör ve kitle imha silahlarının intikam amaçlı kullanılmasını teşvik ettiğini anlatıyorlardı.
       Washington’un kendi hamleleri ve şaşırtıcı açıklamalarıyla yarattığı tehdite cevap vermesinin iki yolu var. Birincisi, bazı haklı şikayetlere ilgi göstererek ve uygar dünyanın bir bireyi olduğunu benimseyip onun kurallarına ve saygı değer kurumlarına itibar ederek bu tehditleri yatıştırmak.
       Öteki yol ise, uzak olsa bile algılanan tehditleri yola getirmek için daha görkemli yıkım makineleri inşa ederek daha büyük ve yeni tehditlerin ortaya çıkmasını sağlamak.
       Bu yol, sadece Amerikan ve dünya halkını tehlikeye atmakla kalmayıp, bir ırkın tamamen yok olmasına bile yol açabilir. Bu ifadem dayanaksız bir palavra olarak algılanmamalıdır.
       Acheson’un konuşmasından birkaç ay önce hala zihinlerimizde taze olan nükleer savaş ihtimali mucize eseri önlendi. Tehditler ciddi ve çoğalıyorlar.
       Dünyanın korku içinde ve ürpererek Washington’da olan biteni izlemek için iyi nedenleri olabilir. Geleceğe şeklini verecek olanlar ise, bu korkuları giderme ve daha yapıcı, umut dolu bir gelecek kurma gücüne sahip Amerikan vatandaşlarıdır.
       Derin korkular içinde olanların düşünmesi gereken ise, bence, insanlık tarihinin en muazzam askeri gücünün, iktidara geldiği 20 yıldan bu yana geçmişi ürkütücü boyutlara varan yıkım ve barbarlık yapan liderlerinin önderliğinde kontrolsüz bir şekilde kendisini korumaktan aciz düşmanının üzerine yollanmış olmasıdır.
       
    TOP5 İsrail hücum botu Gazze kıyısını vurdu  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları