|
|
Kuşe kağıda basılan pırıl pırıl bir dergi. Haftada bir kez çıkıyor. İtalyada yayımlansa da, bana reklam ücreti ödenmeyeceği için, adını es geçiyorum. Ama adı üstünde kadınlara seslenen bir dergi. Okurlara, tirajı yüksek bir İtalyan gazetesinin haftalık eki olarak sunuluyor. Hoş, sunuluyor yerine, zorla satılıyor demem daha isabetli. Zira o gün, ek var gerekçesiyle, gazetenin ücreti 90 sentten, 1 euro 20 sente fırlıyor. Gazeteyi illa okumak isteyenlerin, bu ek beni ilgilendirmiyor diyebilme lüksü yok. Ama gazetelerimi aldığım bayiideki elemanların hakkını da yemiyeyim. Genelde Tamam abi, sen 90 sent ver yeter diyorlar. Ben de, zerre kadar ilgilenmediğim o eki onlara bırakıyorum. Kuralı ihlal edip, meraklılarına o eki tek başına kaça sattıkları umurumda değil. Satmayı başaramamışlarsa, ertesi hafta kabak benim başıma patlıyor. Abi, bunun parasını biz ödemek zorunda kalıyoruz, gazeteden eki ayırmamız mümkün değil, dolayısıyla gazetenin bugünkü fiyatı 1.20 euro diyorlar. Nadiren bu şekilde mızmızlandıklarında, ben de eki almak zorunda kalıyorum. Alıp birilerine hediye ediyorum. Elimde kalırsa da, sayfalarını biraz karıştırıp çöpe atıyorum. Evet, beni zerre kadar ilgilendirmeyen bir ek için 30 sent fazla para ödeme mecburiyetinden hoşlanmadığımı gizlemiyorum. Ama bunu bir olay haline de getirmiyorum. Bu hafta, ekin sayfalarını karıştırırken, bir yazıyı spotlara yenik düşerek baştan sona okuduğumu da, dudaklarımın uçuklamasına ramak kaldığını da itiraf ediyorum. Kadınlara seslenen dergide köşe kapmış bir İtalyan abimiz, Zevk dilsizse şayet başlığıyla bir yazı döşenmiş. Batı ile Doğu arasındaki farkların altını, birarada olamayız şeklinde hazin bir tonlama eşliğinde, kara kara çizmek moda oldu son zamanlarda. Nitekim o da, hemen alt başlıkta, yazının gerekçesini, iri puntolarla farklılıkların nereden kaynaklandığını keşfedebilmek şeklinde bir cümleyle özetlemiş. Ama benim yenik düşmem, spotlardan kaynaklandı. Sadece iki sorudan oluşan bir spot: Arapçada, mastürbasyon yapmak acaba nasıl denir? Bunun için hangi sözcük kullanılmalı?. İtalyan abimiz, bir filolog değil. Arapçayla uzaktan yakından ilgisi de yok. Ama Kahireye gittiğinde, Zemalik semtinde, bir kafeteryada otururken kulak misafiri olduğu bir sohbet, aniden Doğu ile Batı arasında neredeyse bir uçurum bulunduğunu keşfetmesine yol açmış! Yan masada, Mısırda İtalyanca öğretmenliği yapan bir İtalyan hatun ile İtalyanca öğrenmekte olan Mısırlı bir kız öğrenci, çay kahve eşliğinde sohbeti kaynatmış vaziyetteymişler. Mısırlı kız, elindeki İtalyanca derginin gönül postası bölümünü okurken, bilmediği bazı kelimeleri yanındaki öğretmene soruyormuş. Hemen yan masada, sessiz sedasız sohbete kulak kesilen İtalyan abimiz, hayretini mucip bir sahneye tanık olduğunu anlatıyor. Mısırlı kızcağız, güçbela okuduğu bir kelimeye takılıp kalmış: Mastur bazione . Kız, sözcüğe hiç bir anlam yükleyemeyince, Ne demek bu? Anlamı nedir bu kelimenin? diye İtalyanca hocasına sormaya başlamış. İtalyan kadın, Hani tek başınayken, kendi kendinin zevk almasını sağlarsın ya, işte o! vesaire türünden izahatlara soyunmuş. Ne var ki malum kelimenin anlamını bir türlü çözemiyormuş kızcağız. Öğretmenin, göbeği çatlarcasına açıklama yapma çabalarının hiç biri fayda etmemiş! Yan masadaki abimiz, izahata soyunmamış elbet. Ama ister istemez hayretler içerisinde kalmış. Oradan kalkarken de kafasında yanıt için yanıp tutuşan sorular eşliğinde gitmiş: Bir kişinin mastürbasyon nedir bilememesi nasıl olabilir? Arapçada mastürbasyon anlamına gelecek bir kelime bulunmaması türünden bir ihtimal söz konusu mudur? Bu dramatik olay sonrasında, beynindeki sorular birbirini kovalarken, Kızılhaçta webmaster olarak çalışan Ahmed adlı bir Arap delikanlıya rastlamış İtalyan abimiz. Bilse bilse bu bilir demiş içinden ve konuyu deşmeksizin yapamamış. Ahmet, Arapçada mastürbasyon nasıl denir? Bu anlama gelen bir kelime var mıdır sizin dilinizde? diye sormuş açık açık. Kadın dergisinde köşe kapmış İtalyan entel abimiz, yazısında, Ahmedle hangi lisanla konuştuklarını belirtmiyor. Anlattığına göre, Ahmedin yüzüne garip bir tebessüm yayılmış. Başını kaşıyıp, kara kara düşünmeye başlamış Ahmed. Bizde, bu manaya gelebilecek bir kelime, o anlamı ifade edecek tek bir sözcük yok gerçekten demiş. Dense dense, belki el-ade el-sırriyye (gizli alışkanlık) şeklinde bir şey söylenebilir demiş. İtalyan abimiz, kafasındaki tüm kaygıların gerçek olduğunu bir anda keşfedince fena derecede yıkılmış! Bir yanda medeni bir İtalyan toplumu var. Diğer yandan en ibtidai zevk biçimlerinden biri olan mastürbasyondan bile bihaber; buna bir ad bile verememiş olan bambaşka bir dünyanın insanları var. Bu iki dünya birarada nasıl yaşayabilir? Bu dehşetengiz gerçek karşısında yıkılmasın da ne yapsın İtalyan abimiz! Yazının etkisiyle gaza gelmemişsem, dile getirilen dramdan insanlık adına utanç duyup, kendimi oturduğum bu sekizinci kattan aşağı atmamışsam, bunu sadece Arapça bilmeme borçluyum. Zira el-ade el-sirriyye (gizli alışkanlık) şeklindeki bir lafın, mastürbasyon anlamına gelmediğini, ben dahil Arapçayla aşina olmuş herkes bilebilecek yetenektedir. İşin bu yönü bir yana, mastürbasyonun, her dilde olduğu gibi, Arapçada da pekala bir karşılığı vardır. Ama belli ki İtalyan abimiz, ya derdini anlatamamış ya da Ahmedin ona söylediklerini anlamamış. Yazar, lütfedip küçük bir sözlüğe bakma zahmetinde bulunsaydı, mastürbasyonun karşılığı olarak, istimna şeklinde bir sözcüğe rastlayabilirdi. Ne var ki yazarın bu türden bir derdi olmadığı ortada. Ayak üstü iki konuşmayla başımıza filolog kesilip, tek bir kelimeden hareketle kültürel farklılığı dilbilimsel kanıtlarla perçinleme peşinde olduğunu da sanmıyorum. Adamcağız ya kulaktan duyma konuşmalarla, kendini dilbilimci bir kaşif olarak hissetmenin zevkini yaşamaya kalkışmış ya da üstün bir medeniyet mensubu olduğu şeklindeki kanaatinini kendi kendine pekiştiresi gelmiş. Bir tür mastürbasyon yapası gelmiş de denebilir. Mastürbasyon göreceli bir zevk olsa da, tabii ki gerçeğin yerini tutamaz. Zira, doğası gereği, bir tür kendi kendineliği ya da aldatmacayı da içerebilmektedir. Bunun vesileleri farklı olabildiği gibi, ifade biçimlerinin de dilden dile değişebileceğini bilmeyen mi var? Amerikalılar, -orada bulunanların yalancısıyım- mastürbasyon yerine spanking the mankey (maymunu tokatlamak) şeklinde bir deyim de kullanabiliyorlarmış örneğin. İtalyanlar aynı olayı, son derece yaygın bir argoyla, farsi una sega (testere yapmak) biçiminde ifade edebiliyorlar. Ne alaka diye sormayın! Türklerin üç ve bir rakamlarını yanyana getirip çekmeleriyle, eşanlamlı bir deyim neticede! Mastürbasyonun, ifade biçimleri kadar, türleri de çeşitlilik arz ediyor. İtalyan yazarın yaptığı da bir tür zihinsel mastürbasyon. Üstelik sadece İtalyada değil, dünyanın dört bir yanında rastlanabilecek oldukça yaygın bir alışkanlık. Yine de bir yazar tarafından yapılması içime sinmiyor. Zira en azından okurlara karşı ayıp oluyor, ayıp! | ||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||