| | | | Olası Irak harekatı ve Kıbrıs konusundaki gelişmeleri, jeopolitik, ekonomik ve siyasal açıdan süper güçlerin haritaları da değiştirecek bir oyunu olarak nitelendiren Kılıç, bu yayılmacı politikaların, yeraltı zenginlikleri üzerinde hakimiyet kurmayı amaçladığını savundu.
Kılıç, “Türkiye Cumhuriyeti muz cumhuriyeti değildir” diyerek, ABD ve İngiltere’nin müttefik olduğunu, ancak Türk halkının yüzde 94’ünün olası Irak harekatına karşı çıktığını, bunun gözardı edilemeyeceğini vurguladı.
“İŞ GÜVENCESİ BATIRMAZ”
Olası savaş ve ekonomik kriz gerekçe gösterilerek “(İş güvencesi geliyor, Türkiye batacak) diye yaygara koparıldığını” ifade eden Kılıç, şöyle konuştu:
“Göreceksiniz; uygulamada aynı sektörel faaliyetler aynen devam edecek. Türkiye’de bir şey batmayacak. Bazı uygulamalarda belki zorluklar olabilecek. Ama dikensiz gül bahçesinde işverenlik yapmak, artık bu kadar kolay olmayacak. Mutlaka çağdaş bir dünyada işverenler de sorumluluklarının gereğini yasal sınırlar çerçevesinde yerine getirmek mecburiyetindedir.”
Kılıç, 1960’ta 274 ve 275 sayılı yasalar gelirken de “yaygara koparıldığını”, ancak bu yasalar 1980 yılına kadar ki uygulamalarda Türk ekonomisine yüksek performans getirdiğini anımsatarak, şöyle devam etti:
“15 Mart’ta yürürlüğe girecek olan İş Güvencesi Yasası’nı kimsenin engellemeye gücü yetmeyecektir. Belki, bir buçuk yıldan beri bazı çevrelerin, sümenin altında atmaya gücü yetti ama bundan sonra ertelenmesi mümkün değil. Aksi halde 3 konfederasyonun diğer demokratik kitle örgütleriyle beraber büyük ders alınacak birtakım tepkilerinin ortaya çıkabileceğini hükümet de göz önünde bulundurmak mecburiyetinde.”
“GENEL GREVE GİDERİZ”
Kıdem tazminatı fonu ve tazminatın 15 güne indirilmesi yönündeki önerilere sıcak bakmalarının mümkün olmadığını da ifade eden Kılıç, kıdem tazminatlarına dokunulması halinde genel greve gidileceği yönünde Türk- İş’in kararı olduğunu bildirdi.
Kılıç, 2003 yılı kamu toplu iş sözleşmesi görüşmelerine de değinerek, IMF’nin 4. gözden geçirmesi çerçevesinde, öncelikle kamuda 2 ikramiyenin kaldırılması, geçici işçilerin sürelerinin bir ay düşürülmesi, toplu iş sözleşmelerinde düşük ücret verilmesi ve nemaların 10 yıllık bir zamana yayılarak ödenmesini dikta eden bir teklif bulunduğunu kaydetti.
Kılıç, “IMF’nın, kamudaki iki ikramiyenin kaldırılması yönündeki önerisi kabul edilemez. Hiçbir zaman için iyi niyetimizden kimse şüphe etmesin. Ama bunu da kimse istismar etmesin. Biz ne IMF’nin memuruyuz, ne de onun bunun istismar edeceği demokratik kitle örgütüyüz” dedi.
Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın da, hükümetin 13 Ocak’ta açıkladığı özelleştirme programına karşı bir kampanya başlatacaklarını bildirerek, Petkim, Tüpraş, Tügsaş, İgsaş, Bursagaz ve Esgaz’da özelleştirme takviminin zamanına bakılmaksızın bütünsel mücadeleler ortaya koyacaklarını söyledi. | |
TÜSİAD'ın gündeminde de İş Güvencesi Yasası var
