Home page
Haber Menüsü


Yaklaşan savaş ne uğruna?
The Independent’ın Ortadoğu muhabiri ve yorumcusu Robert Fisk, 18 Ocak tarihli yazısında yaklaşan savaşın nedenini sorguladı.
Amman
27 Ocak— Bu hafta Amman’ın banliyölerindeydim. Eski beton evlerden birinde yerde oturmuş, ağzımı tereyağlı etli pilavla tıka basa doldurmakla meşguldüm. Ürdün’ün en dinci ve muhalif şehri olan Maan’ın yaşlı, sakallı ve cüppeli erkekleri, etrafımda oturmuş ellerini pilav ve ete daldırırken, bana da daha fazla yemem için baskı yapıyorlardı. Sonunda biz İngilizlerin son 100 yıldır Ortadoğu’nun büyük bir kısmını kemirmekten, artık aç olmadığımızı belirtmek zorunda kaldım. Biraz dua mırıldandıktan sonra yaşlı erkeklerden biri cevap verdi: “Şimdi Amerikalılar bizi kemiriyor.”

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Döşeme taşlarının üzerine sıçrayan yağmurla beraber, Ürdün ve Irak’ın çöllerinden esen keskin doğu rüzgarı, açık olan kapıdan içeriye süzüldü. Odadaki her erkek, Başkan Bush’un Irak petrolünü istediğine inanıyordu. Gerçekten de son 6 ay içinde tanıştığım her Arap, Bush’un Irak’ı istila etme hevesinin arkasında sadece petrol olduğuna inanıyor. İsraillilerin çoğu da aynı şeye inanıyor. Ben de aynı şeye inanıyorum. Amerikan rejimi Bağdat’ta kurulur kurulmaz bizim petrol şirketlerimiz, 112 milyar petrol variline erişmiş olacak. Rezervlerin tamamı tespit edilemediğinden, belki de dünyanın toplam rezervlerinin neredeyse dörtte birini kontrol altına alabiliriz. Yaklaşan savaş petrolle ilgili değil mi yani?
       
REZERVLER VE İHTİYAÇLAR
       ABD Enerji Bakanlığı bu ay başında bir açılama yaparak, 2025 yılında petrol ithalatının, ABD’nin toplam iç talebinin muhtemelen yüzde 70’ini oluşturacağını belirtti (Bu rakam 2 yıl önce yüzde 55’ti). Worldwatch Institute’den Michael Renner’ın bu hafta umutsuzca aktardığı gibi, “ABD petrol stokları tükeniyor ve OPEC üyesi olmayan ülkelerin petrol rezervleri de erimeye başladı. İleride ihtiyaç duyulan petrolün büyük bir kısmı mecburen Körfez’den gelecek.” Bush’un enerji politikasının, artan petrol tüketimine endeksli olmasına şaşmamak lazım. Dünyada var olan petrol rezervlerinin yüzde 70’i Ortadoğu’da. Yaklaşan savaş petrolle ilgili değil mi yani?
       Hydrogen Economy uzmanlarından Jeremy Rifkin’in derlemesindeki, varolan petrol rezervinin üretimle mukayese edildiği istatistiklere bakalım... Mevcut üretim hızıyla petrol rezervleri kaç sene de tükenir? Çıkarılabilir petrolün yüzde 60’ından daha fazlasının zaten üretilmiş olduğu ABD’de, bu süre sadece 10 yıl; Norveç’te olduğu gibi... Benzer şekilde, varolan kanıtlanmış üretilebilir rezervlerini, bugünkü cari üretimlerini sürdürmeleri halinde kimin kaç yıllık petrolü kaldığına bakalım: Kanada 8, İran 53, Suudi Arabistan 55, Birleşik Arap Emirlikleri 75, Kuveyt 116 yıl petrol üretebilir.. Irak’a gelince, bu süre 526 yıl. Yaklaşan savaş petrolle ilgili değil mi yani?
       
SADDAM: RUMSFELD’İN ESKİ DOSTU
       
1983’te, ‘yüce baba’ imajlı Saddam Hüseyin muhaliflerine karşı zehirli gaz kullanmaya başladıktan hemen sonra, Donald Rumsfeld’le samimi bir şekilde tokalaşmıştı; bu, Pentagon’un şimdiki efendisinin insan hakları ve insanlık suçlarına verdiği değeri göstermişti. Bu yetmezmiş gibi, Joost Hilterman, 1980’lerin sonlarında Pentagon’da gerçekten olan bitenlerin analiziyle ortaya çıktı.
       ABD ve Irak’la ilgili bir kitap hazırlayan Hilterman, bir yığın gizliliği kaldırılmış ABD hükümet belgesini inceledikten sonra bir şeyi keşfetti: Saddam, Halepçe’de 6800 Iraklı Kürt’ü gazladıktan sonra, (bu rakam 11 Eylül’de Dünya Ticaret Merkezin’de ölenlerin iki katının üstünde) Pentagon yapılan bu zulümden İran’ı kısmen sorumlu tutarak Saddam’ı korumaya kalkıştı.
       Gizliliği yeni kaldırılmış bir Dışişleri Bakanlığı belgesi, bu fikrin arkasında Saddam’ı onca zamandır destekleyen Pentagon’un olduğunu kanıtlıyor. Belgede ABD’li diplomatların, İran’ın suçluluğunu çok fazla detaya girmeden tekrarlamaları için talimat aldıkları belirtiliyor. Tabii ki detaya girilmeyecekti, çünkü bu hikaye tamamen yalandı. Hatırlayın ki bu hadise, 1983’de Bağdat’a milyarlarca dolarlık borç garantisinin resmen onaylandığı ve diğer kredi vaadlerinin yer aldığı ABD Ulusal Güvenlik Kararının 114. yönergesinden, yani Rumsfeld’in samimi Bağdat gezisinden 5 yıl sonra gerçekleşti. Yaklaşan savaş insan haklarıyla mı ilgili yani?
       
BEŞ YILLIK PLAN
       1997’de, Clinton yönetiminin görevde olduğu yıllar, petrol işleriyle yakından ilgilenen Rumsfeld, Dick Cheney ve sağ kanattan diğer bir grup, Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi adıyla Irak’ta ‘rejim değişikliği’ isteyen bir lobi faaliyetine giriştiler. Başkan Clinton’a 1998’de yazdıkları bir mektupta, Saddam’ın görevden alınması için çağrıda bulundular. O tarihte Temsilciler Meclisi sözcüsü Newt Gingrich’e yazdıkları bir mektupta ise, “bölgede güçlü bir ABD ordusunun varlığı süreklileştirilmeli; Körfez’deki önemli çıkarlarımızı korumak için, bu gücü kullanmaya hazır olmalıyız. Eğer gerekirse, Saddam’ın görevden alınması için de yardımcı olmalıyız” diye yazdılar.
       Mektupların birine veya her ikisine birden imza atanlar arasında Rumsfeld, şu anda ABD Savunma Bakan yardımcısı olan Paul Wolfowitz, şimdilerde silah kontrolünden sorumlu Dışişleri Bakan yardımcısı olan John Bolton ve geçen sene ABD’nin Lübnanlı Hizbullah’la olan ‘kan borcu’nu alma çağrısında bulunan ve halen Colin Powell’ın yardımcılarından olan Richard Armitage vardı. Mektuplardaki imzalar arasında eski Savunma Bakanı yardımcısı şimdiki Savunma Bilim Kurulu Başkanı Richard Perle ve Unocal Şirketi petrol endüstrisi eski danışmanıyken Afganistan’ın ABD özel temsilcisi olan Zalmay Halilzad da vardı. Unocal, Afganistan’ın bir ucundan diğer ucuna uzanacak olan doğalgaz boru hattı için Taliban’la anlaşma sağlamaya çalışmıştı; Halilzad şimdiyse, (sanki bu bir mucize) Bush’un Irak özel temsilcisi olarak atandı.
       İmza sahiplerinden biri de, İran Kontra skandalında oynadığı rolden dolayı suçlu bulunan, aşırı derecede İsrail ve Sharon yandaşı olan ABD’li yetkili, eski ‘arkadaşımız’ Elliott Abrams. Abrams, 1982’de Sabra ve Şatila’da 1700 Filistinli sivili katletmekten dolayı İsrailli bir komisyon tarafından ‘şahsen sorumlu’ tutulan İsrailli Başbakan Ariel Sharon’u -hazır olun- Winston Churchill’le kıyaslamıştı. Yani yaklaşan bu savaş, Körfez’deki ‘önemli çıkarlarımız’ (petrol) kaygısıyla, 5 yıl önce, manikürlü tırnaklarına kadar petrole batmış olan Cheney ve Halilzad gibi isimler tarafından hazırlandı.
       
CHURCHILL Mİ, CHAMBERLAIN MI?
       
Bu arada, yeni bir cinayet tarlasını haklı çıkarmak için, İkinci Dünya Savaşı’nın tekrar gündeme getirilmesi beni hasta ediyor.. Kısa bir süre önce Bush, “Irak’ta savaşa hayır” diyenlere karşı çıkarken, İkinci Dünya Savaşı öncesinde ‘yatıştırma politikası’ yanlılarına (Avrupa için giderek büyüyen bir tehdit oluşturan Nazi Almanyası ile uzlaşılabileceğini savunanlar - ç.n.) itiraz eden Churchill’e benzer bir görüntü vermekten mutluydu. Oysa Bush’un, tiksindirici ve Stalinci bir üslubu olan Kore rejimi konusundaki stratejisi -ABD’li diplomatların ısrarla, kitle imha silahlarına kesinlikle sahip olan Kore’yle ‘mükemmel’ geçen konuşmalar yaptıklarını tekrarlamaları- Chamberlain tarzı ‘yatıştırma politikası’nın en pis örneği. Saddam ve Bush birbirlerini haketseler de, Saddam Hitler değil. Ve Bush kesinlikle Churchill değil. Ancak şimdi, BM denetçilerinin, savaşa girmek için önemli kanıt sayılabilecek bir şeyler bulduğu haberini alıyoruz: 20 yıllık olma ihtimali olan 11 boş kimyasal silah başlığı.
       88 yıl önce Saraybosna’da bir arşidük suikaste kurban gitti diye dünyada savaş çıktı. 63 yıl önce bir Nazi diktatör Polonya’yı istila ettiği için dünyada savaş çıktı. Ama 11 boş silah başlığı için? Ben petrolü tercih ederim. Kuzu eti ve pilav ziyafeti çeken yaşlı erkekler bile bana katılır.
       
       Z.Net’ten çeviren: İrem Soydan

       
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları