| | | | Günümüzde mesleki başarı büyük ölçüde akıl yürütme, öğrenme ve yaratıcılık performansına bağlı. Onlar da yeterli değil; başarı, kişinin kendisini mesleğine adamasını gerektiriyor. Bu nedenle iş ile özel hayat arasında olduğu varsayılan çizgi giderek inceliyor. Mesleğimizde bizden beklenen titizlik, ciddiyet ve dikkat kalitesi bu çizgiyi geçip özel hayatımıza ve hobilerimize de bulaşıyor. Spor misali hobilerin ele alınışı, kişilerin mesleki başarıları ile ilgili kuvvetli ipuçları veriyor.
SPOR, SONUÇTAN İBARET DEĞİL
Sporu kendisine ilgi alanı olarak seçen kişinin kendisine sorması gereken ayırt edici soru şu: “Ben skor ne olursa olsun, spor karşılaşmasını seyretmekten zevk alabiliyor muyum?” En az sonuç kadar sürece de dikkat ayırmak kalite işaretidir. Çünkü sürecin inceliklerini fark edebilmek için sürekli araştırıp öğrenmeniz ve ayrıntıları bilmeniz gerekir. Süreci takip edebilecek bilgiden ne kadar yoksunsanız, o derece sonuç önem kazanır sizin için.
Bunun yanı sıra başka bir kalite kriteri de sonucun yorumlanması sırasında kendini gösterir. En sık rastlanan semptom, kötü sonuçtan, ilk önce hakemi sonra da hata yapan veya o maç gününde olmayan oyuncuyu suçlamaktır. Bu liste teknik ekipten kulüp başkanına doğru uzar gider...
Karşılaşılan sorunların yorumlanmasında insanın 2 tipik davranışı var. İlki, aslında çok yönlü olmasına rağmen sadece TEK bir nedenin bu sorunu ortaya çıkardığı sanılır. İkincisi de, soruna karmaşık ve iç içe geçmiş sistemlerdeki bir aksaklığın veya tasarım hatasının değil bir “kişinin” neden olduğu düşünülür. Yani, soruna bir yüz iliştirilir.
Hobisini profesyonelce ele alan uzman bir sporsever bilir ki hakem, oyuncular ve görev yapan diğer uzmanlar gibi, o spor dalındaki insan faktörünün bir parçasıdır. Hataları da teknik adamın veya oyuncuların yaptıklarından daha fazla belirleyici değildir. Ayrıca hakem, oyunu, hobisini amatörce ele alan seyirciden çok daha iyi bilir, hem de oyuna fiziksel olarak daha yakındır.
HAKEM, SAHADA GÖREVLİ KADERDİR
Biraz önce kalitesizliğin bir işaretinin de kötü sonuçlardan öncelikle hakemi sorumlu tutmak olduğunu belirtmiştik. Hobi olarak seçtiği spor dalında dersini iyi çalışmayan ve kafa yormayan sporsever, sahadaki süreçleri ayrıntılayamaz. Tıpkı özel hayatında olanları doğru analiz edemeyip, başına gelenleri “kader” olarak rasyonelleştirmesi gibi, biraz önce saydığımız iki tipik davranışa uygun olarak, yenilgiyi bir sorun ve onun nedenini de hakem olarak belirler.
Spor, hobi sahipleri için “seçmeli” bir keyif uğraşısıdır, ama bu özelliği, üzerinde zihinsel emek harcanmasına engel değildir. Aslına bakarsanız, kendi mesleğine bile yarım yamalak titiz birisinden hobisi ile ilgili daha yüksek seviyede kalite beklemek biraz haksızlık. Asıl amacım, sporu ve hobileri ele alışımızın, gelişmişlik ve rekabet gücümüzle ilgili konularda, istatistiklerden çok daha berrak yanıtlar verdiğine işaret etmek.
Bir daha bir spor karşılaşmasına gittiğinizde siz de bu düşüncelerle etrafınıza bakın, belki eski heyecanınız artık geri gelmeyecek ama eminim iş ve özel hayatınızda yaşadığınız birçok anlamsızlığı aydınlatan ışığı görebileceksiniz.
Ben evde maçı televizyondan çalışıyor olacağım.
| |
