Home page
Haber Menüsü


Polis-vatandaş ilişkisi ve haklarımız  
  Gündelik hayatımızı birebir etkileyen bu yasal düzenlemeler neler, polis ve jandarma hangi şartlarda arama yapabilir, gözaltına alabilir veya kimlik sorabilir, vatandaş olarak haklarımız ne?

NTV  
   26 Eylül —  ‘NTV’ye Sorun’ programına konuk olan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Feyzullah Arslan, polis-vatandaş ilişkileri ve haklarımız hakkında bilgiler verdi. 

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  * Ceza muhakemeleri ve usul kanununun 96. maddesine göre “mesken, iş yeri ve kapalı yerlerde gece vakti arama yapılamaz. ”
* Ceza muhakemeleri ve usul kanununun 107. maddesine göre; “tutuklanan kişinin, durumunu yakınlarına bildirmesine izin verilir. ”
* Ceza muhakemeleri ve usul kanununun 104. maddesine göre; “tutuklama haksızlığa neden olacaksa veya başka bir yolla da amaca ulaşılabilecekse zanlı tutuklanamaz”
       
       Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde geçtiğimiz ay kabul edilen yeni yasal değişiklikler, güvenlik birimleriyle ilgili bazı düzenlemeleri içeriyor. Gündelik hayatımızı birebir etkileyen bu yasal düzenlemeler neler, polis ve jandarma hangi şartlarda arama yapabilir, gözaltına alabilir veya kimlik sorabilir, vatandaş olarak haklarımız...
       
       
POLİSİN ARAMA YETKİSİ
       Polisin görev ve yetkilerinde ne gibi değişiklikler oldu? Kimlik sorma, üst arama, huzur operasyonları nasıl yapılacak?
       
       Feyzullah Arslan: Herkesin bildiği gibi polisin amacı güvenlik ve huzuru sağlamak, darda ve zorda olana yardım etmek. İyilikleri getirmek, kötülükleri götürmek. İşte bu çerçeveden hareketle, polis son yapılan uyum yasalarından dolayı, daha da büyük sorumluluk yüklendi. Daha da dikkatli olmak zorunda kaldı. Arama yaparken kanunda bir takım değişiklikler yapıldı. Bu yapılan değişiklikle, artık bundan sonra polis arama yaparken, hakim kararıyla arama yapabilecek. Gerekirse mülkiye amirin yazılı emriyle arama yapabilir. Ama bu yazılı emir en kısa zamanda hakim kararına dönüştürülecektir. Yani, burada vatandaşların haklarının zayi olmaması için, haklarına sıkıntı gelmemesi için polisin arama yetkisi hakim kararı güvencesine bağlanıyor.
       
       Polis geldi ve güvenlik unsuru olarak bize dedi ki, sizi aramak istiyoruz. Kendisine, lütfen mahkeme kararını görelim memur bey mi diyeceğiz? Gösteremezsen arayamazsın mı diyeceğiz?
       
       Feyzullah Arslan: Öncelikle polis geldiğinde iyi günler hanımefendi beyefendi, ben polisim diyerek kimliğini gösterecek. Ve şu hakim kararına istinaden de sizin evinizi aramak durumundayım diyebilecek. Hakim kararı olmadan da veya mülki amirin emri olmadan kimse evini aratmayacak, konut dokunulmazlığı ihlal edilmeyecek. Öncelik, polis olduğunu bildirecek, yoksa yasadan aldığı yetkiye istinaden de arama yapacağını belgesiyle ortaya koyacak.
       
POLİSİN ARAMA YETKİSİ
       Polis uyum yasalarından neden rahatsız oluyor? Bildiğim kadarıyla arama yetkisinin savcılık kararıyla yapılmasına savcılar gece çalışmadığı için karşı çıkıyorsunuz. Bu durumda neden nöbetçi savcı istemek yerine arama özgürlüğünde ısrar edilip, geçerli bir neden sunmaktan imtina ediliyor?
       
       Feyzullah Arslan: Polis, hiç bu uyum yasalarından rahatsız olmuyor. Polis teşkilatı, emniyet teşkilatı bu uyum yasaları çıkmadan da Türk halkının, Türk vatandaşının Avrupa’daki bütün vatandaşların kullandığı gibi her türlü haklarının en özgür ortamda kullanılmasından yana. Ve bu özgürlüklerin de güvencesi olduğunu bildiren bir teşkilat. O nedenle polis teşkilatının hiçbir rahatsızlığı yok. Zaten nöbetçi savcılar da var. Gerekirse arama kararı alınır. Ancak belki çok acil ve şüpheli durumlarda bu sıkıntı çekilir, o da hukukçular tarafından tartışılıyor, konu ortaya konuluyor. Belki aksaklık varsa, yapılacak yasal değişikliklerle giderilir. Amaç vatandaşın haklarının zayi olmaması, özgürlüklerinin kısıtlanmaması, tam tersine özgürlüklerin daha güvenli bir ortamda kullanılması. Polis teşkilatının amacı da bu.
       
POLİS AB İÇİN NE YAPACAK?
       Avrupa birliği’ne girmeyi bu kadar önemsediğimiz bir dönemde polis de fedakarlıkta bulunacak mı?
       
       Feyzullah Aslan: İsteğimiz ve parolamıztoplum destekli polis. İşaretimiz de güven veren ve gülergüzlü polis. Biz, bunu Avrupa uyum yasaları çıkmadan önce beyan ettik ve halkımıza duyurduk. Ve dedik ki, polis vatandışına daha huzurlu günler. Bize şikayete değil, ziyaretime gelin, kapımız her zaman size açık. Karakollarımız her zaman size açık. Biz, devletin sokaktaki güler yüzü, şefkatli eliyiz. Her zaman yardımınıza hazırız. Ve amacımız da vatandaşlara yardım etmek. Darda ve zorda olanlara yardım etmek. Herhangi bir suçun işlenmesini önlemek. Bir suç işlenmişse de suç işleyenleri yakalamak. Kuruluş amacımız zaten insanların özgürlüğünü zarar sağlamak, özgürlüklerine zarar geldiğinde bu zarar verenleri yakalamak.
       
ŞÜPHELİ KİMDİR?
       Şüpheli kimdir, polis birinin şüpheli olduğuna nasıl karar verir?
       
       Feyzullah Aslan: Şüpheli, yakalanma, gözaltına ve ifade alma yönetmeliğinin 4. maddesinde tanımlanmış. Buna göre gözaltına alma, ifade alma yönetmeliğinde şüpheli, hakkında hazırlık soruşturması yapılan ve hazırlık soruşturması açılmadan kolluk kuvvetlerinin yaptığı araştırmaya konu olan, kimliğini bir belge ve kolluk kuvvetine tanınmış ve güvenilir kişilerin tanıtımıyla ispat edemeyen veya gösterdikleri belgelerin doğruluğundan şüphe edilenlerle, hakkında suç işlendiğine ilişkin, basit şüphe bulunan kişiler diye ifade ediliyor. Kimlik sormayla ilgili bir engel yok. Ancak gözaltına alma ve arama konusunda uyum yasalarında bir takım değişiklikleri oldu. Polis, bunlara uymak zorunda. Ama biraz önce dediğimiz polisin amacı, insanların haklarını sonuna kadar kullanmasını sağlamak, haklarını ihlal etmek değil. Bu nedenle bizim yaptığımız çalışmalar, hizmetler vatandaşların haklarına bir zarar vermesin. Bütün emniyet teşkilatı, vatandaşların özgürlüklerini sonuna kadar kullanmasından yana. Ancak o özgürlük kullanılırken, bir başkasının özgürlüğüne zarar gelmemesini sağlamakla görevliyiz. İşte burada kimlik sorma, arama gerekiyor. Ama arama nasıl yapılacaksa, hukuk kuralları neyi gerektiriyorsa, mahkeme kararını mı gerektiriyor, hakim kararını mı, savcının kararını mı gerektiriyor, onları da yerine getirerek yapmak zorunda.
       
GÜVENLİK HİZMETİ DÜZGÜN ŞEKİLDE VERİLMELİ
       Polisimizde ‘güvenlik bir hizmettir ve hizmet düzgün bir şekilde verilmelidir’ düşüncesi neden eksik?
       
       Feyzullah Aslan: Geçmişte belki polisin bir takım eksikleri, aksaklıkları olmuşdu. Ama son yıllarda, özellikle son 10 yıldır, polis çok büyük bir atılım içerisinde. Polis kendini sürekli yeniliyor. Hizmet politikasına bunu koymuş. Ve özellikle son polis yükseköğrenim kanununu çıkardı. Polise, mesleğiyle ilgili her türlü bilgiler veriliyor, hizmet içi eğitim kurslarıyla, değişen ve gelişen çağın şartlarına, günün koşullarına göre kendini uyarlıyor. Özellikle son yıllarda polisin eğitminde çok büyük ataklar oldu. Polis bilginin, eğitimin en güzel silah olduğunu, eğitimin her türlü güzelliğin kaynağı olduğuna inanıyor ve eğitimin de beşikten mezara kadar olduğuna canı gönülden inanıyor. Sürekli kendini yeniliyor. Personelin yüzde 25’i her yıl hizmetiçi eğitimden geçiriliyor ve dört yılda bir tamama geçiriliyor.
       
KARAKOLLAR ŞEFFAFLAŞTI MI?
       Karakollar gerçekten şeffaflaştı mı, haksız yere sorgulananlar var mı?
       
       Feyzullah Aslan: Karakollar şeffaflaştı mı derken, biz diyoruz karakollar evinizdir, dost evinizdir. Bize şikayetten öte ziyarete gelin, bir çayımızı içelim,sohbet edelim, sorunlar varsa, birlikte paylaşalım, çözelim diyoruz. Ve gece herkes yatağındayken, herkes evindeyken, sokakta kimse yokken, biz karakolların personeli sokaktayız. Ve eğer evinizde gece çok sıkıldınız, biriyle sohbet etmek istiyorsanız, gelin buyurun mahalle karakolunuza, sizinle sohbet edelim, belki sorunları birlikte paylaşırız, çözeriz. Özgürlüklerin güvencesi olan bir teşkilat şeffaf olmalı, herkese açık olmalı. Karakollarımız 24 saat hizmetinize ve sizin görüşünüze her zaman açık. Her zaman gelin. İşiniz olmadığında da ziyaretimize gelin ve görün ve bizi tanıyın. İnanıyoruz ki bize daha çok destek vereceksiniz, bizi daha çok seveceksiniz.
       
MÜDAHALE TARZI
       Polisin geçtiğimiz günlerde Mersin’de memurlara yaptığı müdahale tarzı bundan sonra da sürdürülecek mi?
       
       Feyzullah Aslan: Öncelikle Mersin’deki müdahale tarzı nedir, çok iyi bilemedim, göremedim, ama şunu söyleyeyim, polis her zaman vatandaşlara müşfik davranmak, zarar vermemek üzere hareket ediyor. Ancak insanların bir takım toplantılar yaparken, belli kurallara şartlara uyması gerekiyor. Uyum yasağında bir takım kolaylaştırıcı tedbirler getirilse de bir toplantı açık hava toplantısı düzenleyecek kişilerin düzenleme kurulunun 48 saat önceden mahalli mülki amire başvurmaları, dilekçe vermeleri gerekiyor. Eğer böyle bir dilekçe verilmemişse, polisin böyle izinsiz daha doğrusu haber vermeden yapılan toplantıları menetme yetkisi var. Ceza kanunu ve toplantı gösterisi kanunu bunu açıklamıştır. Ki, haber vermenin amacı da esprisi de onlar toplantı yaparken, başkaları tarafından onlara zarar verilmesin. İşte böyle izin değil de bilgi verilmeden düzenleme kurulu tarafından imza verilmeden mülki amire, yapılan toplantıları polis menetmek durumunda. Men ederken de ikaz, “dağılın” diyor. Dağılmazsa zor kullanarak dağıtıyor. Bu zor kullanma ise insanların gösterdiği mukavemete göre değişiyor. İşte sanıyorum ki, bu zor kullanma yetkisinden doğan nahoş hadiseler var. Ancak zor kullanma da kastı aşmamalı. Polis her zaman düşenin elinden tutan, kaldırandır, düşene vuran değil. Bunu her seferinde söylüyoruz. Belki istisnalar vardır, istisnalar kaideyi bozmak, kötü de örnek teşkil etmez. Ama bütün amacımız polisin vatandaşa iyi davranması, düşene vurmaması, tam tersine düşenin elinden tutup kaldırması. Bizim hizmet politikamız, şiarımız bu. Kötü hareket varsa, ilgili memurlarımız gerekli işlemleri yapılıyor, onu herkes bilsin. Amacımız vatandaşa iyi davranmak onların güvenliğini, memnuniyetini sağlamak, onların huzurunu bozmak değil.
       
ÇOCUKLARA DAĞITILAN CESET FOTOĞRAFLARI
       Terör konferansında çocuklara dağıtılan ceset fotoğraflarını nasıl yorumluyorsunuz? Terör hastalığına yakalanmak ne demektir?
       
       Feyzullah Aslan: Terör hastalığına yakalanma cümlesini ben de anlayamadım ama terör örgütlerinin ağına düşmemek diye değiştirelim o cümleyi. Terör örgütleri bir takım ortamlarda gençlerimizi kullanmaya, onlara bir takım sıcak yaklaşımlarla etrafına çekmeye çalışıyor. Bundan dolayı da çocukların yanlışa gitmemesini sağlamak amaçlı verilen konferanslar var. Ama bu ceset gösterilmesine ben de katılmıyorum. Nasıl gösterilmiş onu da bilemiyorum. Ben de sizler gibi basından öğrendim. Araştırılıyor. Şu bir gerçek ki, polis teşkilatının amacı insanların suç örgütlerine kaymadan, gençlerimiz terör örgütlerinin ağına düşmeden çevrilmesi, iyi yönde eğitilmesi. Terör örgütleri birtakım konferanslarla, çaylarla, sohbetlerle, bir takım etkinliklerle farkında olmadan gençleri ağlarına alıyorlar. Bu geçmiş örgüt tecrübelerinden, polisin yaptığı çalışmalardan belli, geçmişteki sanıkların ifadelerinden belli. Burada amaç olayı olmadan önlemektir. Önleyici zabıta görevini yerine getirmek ve bilgilendirmek amaçlı yapılan konferanslardır. Belki burada yöntem yanlışı vardır. O da düzeltilir.
       
RÜŞVET
       Neden trafik polislerinin rüşvet alması bir türlü engellenemiyor? Bunun için bir önlem alınabilir mi? Ya da alınıyor mu?
       
       Feyzullah Aslan: Elbette biz ona baştan beri karşıyız. Emniyet teşkilatı her zaman kötüleri ayıklamak durumunda. Rüşvete kesinlikle karşıyız. Rüşvet alanlara da her türlü ceza veriliyor. Rüşvet almayı değil de rüşvet vermeyi bir türlü önleyemedik. Ona bir türlü akıl erdiremiyoruz. Biz her türlü çabayı sarfediyoruz. Rüşveti alan da veren de suçludur. Hem veren hem alan iki türlü cezayı hakediyor. Biz almamaları için her türlü önlemi alıyoruz. Ama buna rağmen gözümüzden kaçanlar varsa, vatandaşın denetimine, ihbarına açığız. Rüşvet kanunen bir suç. Kesinlikle hapsi gerektirir. Ama verenlere de tavsiyem lütfen vermesinler.
       
POLİSİN MÜDAHALE HAKKI NEDİR?
       Ben yasal olan ve bütün gazete bayilerinde satılan bir gazetenin dağıtımında çalışıyorum. Geçen gün polisler beni görünce halkın ortasında hakaretler yağdırdı ve bir daha dağıtmamam için tehdit etti. Bu durumda polisin böyle bir müdahale hakkı var m? Yasal haklarım nelerdir?
       
       Feyzullah Aslan: Normal şartlarda polisin bir müdahale hakkı yok ama yasaklanmış bir yayın dağıtıyorsa, polis yasaklanmış yayını menetme ve dağıtanları da alıp, suç işliyorsa, adliyeye göndermek durumunda. Yoksa, normal hiç yasaklanmamış, herhangi bir sıkıntısı olmayan yayını dağıtan kişiye polisin müdahale etmemesi gerekiyor. Eğer etmişse, yanlış yapmışsa, bulunduğu yerdeki il emniyet müdürlüğüne, valiliğe başvurulur. Polis hakkında gereği yapılır. Ama o yayın yasaklanmışsa, suçsa, korsansa, elbette ki polis dağıtmayacağını önleme, müdahale etme, mahkemeye gönderme şansı var.
       
KARAKOLLARDA FARKLI MUAMELE
       İnsanlar neden etnik kimlikleri yüzünden karakollarda farklı muamele görüyor?
       
       Feyzullah Aslan: Etnik kimliklerinden dolayı Türkiye’de farklı muamele görme olayını kesinlikle anayasa, kanunlar yasaklamış. Emniyet teşkilatı disiplin tüzüğü yasaklamış. 650 sayılı devlet memurları kanunu yasaklamış. Ve emniyet teşkilatı sicil yönetmeliği yasaklamış. Bu yönetmelikte bir soru vardır, ayrım yapıyor mu, eşitlik ilkesine aykırı davranıyor mu? Eğer böyle bir tespit varsa, o memur zaten ihraç ediliyor. Disiplin kurullarına sevkediliyor. Sicili bozuluyor. Anayasada eşitlik ilkesi var. Ben karakollarda farklı etnik kimliklerden dolayı farklı muamele yapıldığına inanmıyorum. Bir yanlış varsa, her zaman hesabını sormaya hazırız. Denetime açığız. Böyle bir yanlışı yapan memurumuz olmasın istiyoruz.
       
POLİS TARAFINDAN HAKSIZLIĞA UĞRAMAK
       Polis tarafından haksızlığa uğrarsak nereye başvurabiliriz? Tarafsız olunacağının garantisini verebilir misiniz vatandaşa?
       
       Feyzullah Aslan: Bizim amacımız zaten her türlü şikayet, yol ve yöntemleri açık bırakmak. Daha çok ulaşılır yol ve yöntemler belirlemek. 154 Alo Trafik. 155 Polis İmdat. 174 Danışma Hattı. Vatandaş, mülkiye amire, savcılığa, mahkemelere ve devletin, bürokrasinin tüm organlarına dilekçeyle, sözle başvurma, sokaktan geçen polise, devriyeye başvurma hakkına sahip. Hatta internet adresimizden www.egm.gov.tr şikayet hakkınız var. Kesinlikle değerlendiriliyor. Eğer bu şikayette haklılık payı varsa, bu suçu işleyen, bu sanık kişiler için gerekli işlem yapılıyor. Herhangi bir ilde, herhangi bir yanlışlığa maruz kalınırsa, o ilin, ilçenin emniyet müdürü veya valiliği veya kaymakamlığı veya cumhuriyet savcılığına veya 154, 15’e veya internet adresine bir başvurunuz yeterli.
       
‘HELAL MALSA BULUNUR’
       Evimize hırsız girmişti. Memura ‘hırsızı bulursunuz değil mi’ diye sorduk ‘helal malsa bulunur’ dedi. Bunun anlamı nedir?
       
       Feyzullah Aslan: Anlamını ben de bilmiyorum. Polisin bu lafı çok gereksiz ve mesnetsiz ettiğine inanıyorum. Böyle bir laf etmek durumunda değil. Polis öncelikle geçmiş olsun diyecek, gerekli delilleri toplayacak. Hırsızı bulmak da bizim görevimizdir diyecek. Demek o polis yanlış yapmış. Kimse o polis bildirsin, gerekli adli ve idari işlem kesinlikle yapılır. Helal haram bizi ilgilendirmiyor. Bizi hırsızlık ilgilendiriyor. Hırsızlığı yapanı bulmak, hırsızlık yapılmasını önlemek bizim görevimiz. Malın nasıl geldiği, nasıl edindiği, kanunun görevi elbette ki bir hırsızlık varsa, ona da müdahale etmek bizim görevimiz.
       
POLİSİN ŞARTLARI NE ZAMAN DÜZELECEK?
       İnsan hakları konusunda çok önemli adımlar atılıyor ama kendisi de insan olan polislerin, özlük ve sosyal hakları, mesai ve çalışma şartları ne zaman düzelecek?
       
       Feyzullah Aslan: Polis de insan, polisin de hakları var. Hakları korunmayan insanın başkalarının haklarını koruması da zor. Ancak biz polis olurken, emniyet teşkilatına girerken, bir söz verdik, bir yemin ettik. Vatandaşın can, mal, ırz, namus güvenini sağlayacağımıza, gerekirse bu konuda canımızı feda etmekten kaçınmayacağız diye yemin ettik. Vatandaşın hakları korumak için kendi haklarımızı da rafa kaldırdığımızı bildirdik. Bir kısım haklarımızdan feragat ettik ama vatandaş lehine feragat ettik. Nedir bu haklarımız, çok çalışacağız, yorulduk demeyeceğiz, yardım isteyenin yardımına koşacağız, yorgunuz demeyeceğiz, insanların güvenini sağlamak için gerekirse kendimizi zora sıkıntıya sokacağız, belki de şehit olacağız... Ama bütün bunlar bu mesleğin gereği ve bunu kabullenmişiz, zorla girmemişiz, isteyerek girmişiz. Polis de bir aile reisi. Evinde çocuğu var, okula gönderiyor, kendisinin geçinmesi için para lazım. İnanıyoruz ki emniyet teşkilatı olarak çok fedakarlık yaptık. Ama bundan sonra fedakarlıkların karşılığı ilgililerce görülüp verilecek.
       
SATANİZM
       Satanizmle mücadele ederken ne tür uygulamalar yapacaksınız? Çocuklarımız bilgilendirilmek yerine korkutuluyor!
       
       Feyzullah Aslan: Ben de çok abartılığını düşünüyorum. Ancak tehlike yok mu elbette var. Bu konu Milli Eğitim Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında. İllerde, Valilikler, İl Emniyet Müdürlüğü, Milli Eğitim bir takım ortak koordine çalışmalar var. Ancak herşeyin ötesinde öncelikle ailelerin çocuklarıyla ilgilenmesi, onlarla sürekli ilişki kurması, onların sorunlarıyla ilgilenmesi gerek. Onların bilgisayarla uğraşlarının denetlenmesi gerekiyor. Biz bunun ötesinde satanizmle ilgili internet ve diğer bilgisayar araçlarıyla ilgili yapılan yayınları denetliyoruz. Gerekirse zararlı yayınlar olarak kapattırılmaya ve de site sahipleri hakkında da gerekli adli ve işlemler yapılmaya çalışılıyor. Ama Türkiye’de yeni bir konu. Bu bilişim suçlarıyla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığında bir kurul oluşturuldu. Asayiş Daire Başkanlığımız, Bilgi İşlem Daire Başkanlığımız, ve Milli Eğitim Bakanlığıyla ortaklaşa bir takım çalışmalar yapılıyor. Ancak öncelikle ve özellikle ailelerin çocuklarıyla ilgilenmesi ve onlarla çok iyi ilişkiler kurması, onların sorunlarıyla gerçekten ilgilenmeleri bu işi yüzde 80 çözecektir diye inanıyorum.
       
POLİS BENİ ÇEVİRDİĞİNDE...
       Ben buradan çıkacağım, sokağa, yürümeye başlayacağım. Herhangi bir polis beni çevirdiğinde öncelikle ona, bana arama kağıdını ya da kimlik sorma kağıdını göster mi diyeceğim. Bu artık kesinleşti, değil mi?
       
       Feyzullah Aslan: Evet, ama istisnai durumlar hariç. Herhangi bir suç işlenmesi, suçlunun kaçması, herhangi bir insanın dövülmesi, bıçaklanması, öldürülmesi durumları hariç. Normal şartlarda sokakta gidiyorsunuz, polise kimlik sorma hakkı var. Üst araması gelecek, izin isteyeceksiniz. Polis her zaman kimliğinizi sormak durumunda.
       
 
       
    TOP5 Kriz, kadınları bu sefer daha çok vurdu  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları