Home page
Haber Menüsü


Güncelleme: 19:11 TS 13 Tem., 2000
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, (sağdan ikinci), cezaevlerinde teröristler ve mafyanın egemenliğine son vereceklerini belirtti.
Hikmet Sami Türk
Bakan Türk: Cezaevleri F tipi olacak
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, bütün cezaevlerini koğuş sisteminden oda sistemine dönüştürmek istediklerini vurgulayarak, “Cezaevlerinde artık belirli örgütlerin egemenliğine son verilecektir” dedi.
İstanbul
AA
    13 Temmuz—  Bakan Türk, Fatih Adliye Sarayı’nı hizmete açtıktan sonra basın mensuplarının çeşitli konulara ilişkin sorularını yanıtladı. F tipi cezaevleri konusunda kamuoyunun aslında ikiye ayrılmış olmadığını belirten Türk, bazı çevrelerin bu cezaevlerini asılsız, gerçekle bağdaşmayan birtakım söylentiler çıkarmak suretiyle karalamaya çalıştığını söyledi.  

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Bu cezaevlerinin yasa gereğince kurulan yerler olduğunu kaydeden Türk, “F tipi cezaevleri günümüzde, Birleşmiş Milletler cezaevleri minimum kurallarına uygun olarak inşa edildiler. Kimsenin tecrit edilmesi söz konusu değil ve Türkiye koşullarında Avrupa standartlarında hükümlü ve tutuklular için en iyi koşulları bünyesinde toplayan cezaevleri olarak inşa edildi” diye konuştu.
       
CEZAEVLERİNDEKİ EGEMENLİK
       Birtakım kimselerin henüz görmedikleri, davet edildikleri halde ziyaret etmedikleri cezaevleri hakkında rahatça konuşabildiklerini de ifade eden Türk, sözlerini şöyle sürdürdü:
       “Bugün F tipi cezaevleri, halen birçok cezaevinde bulunan koğuş sistemi içinde terör örgütlerinin ya da mafyanın ya da sosyolojik bir olgu olarak koğuş ağalarının, koğuş kabadayılarının sağlamış olduğu egemenliğe son verecek olan ve cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülere kişiliklerini kazandıracak olan cezaevleridir. F tipi cezaevlerini karalamak isteyenler egemenliklerine son verilecek olan terör örgütleri, mafya tipi örgütler, koğuş kabadayıları ve koğuş ağalarıdır.”
       Burada bulunabilecek olan hükümlü ve tutukluların dinlenme saatleri dışında da spor salonu, iş atölyeleri gibi çeşitli ortamlarda biraraya gelebileceklerini kaydeden Türk, bu nedenle bazılarının söylediği gibi insanların tecrit edilmesinin asla söz konusu olmadığını söyledi.
       Birtakım insanların da iyi niyetle, insan haklarını savunma düşüncesiyle karşı çıktıklarını belirten Türk, kendilerinin bir program çerçevesinde hem basına, hem de kamu kuruluşlarına buraları gezdirdiklerini ve buraların amacına, insan haklarına uygun, hatta belki de lüks cezaevi olduğunu yazdıklarını vurguladı.
       Adalet Bakanı Türk, koğuş sisteminin insan haklarına aykırı olduğunun Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi tarafından da ifade edildiğini hatırlatarak, bu cezaevleri açılmadan yapmak istedikleri birtakım yasal düzenlemeler hakkında da bilgi verdi.
       Türk, Terörle Mücadele Kanunu’nun 16. maddesinde bir değişiklik yaparak, burada kalacak tutuklu ve hükümlülerin sosyal birlikteliğine olanak sağlayacak rehabilitasyon, eğitim, spor, toplumsal ve kültürel etkinlikler bakımından biraraya gelmelerini açıkça belirtecek bir düzenleme yapacaklarını söyledi.
“F tipi cezaevlerinde odalar 2, 4, 6 ve 8 kişilik olabilir... Hükümlü ve tutukluları götürüp, kaldığınız koğuşlarda mı kalmak istiyorsunuz, yoksa burada mı barınmak istiyorsunuz? 50-100 kişi bir tuvaletin kapısı önünde sıra mı beklemek istiyorsunuz, yoksa burada istediğiniz anda tuvalete mi gitmek istiyorsunuz? 50-100 kişi banyo için sıra mı beklemek istiyorsunuz, yoksa istediğiniz anda sıcak suyla duş mu almak istiyorsunuz? Bunu sormak isterim herkese.”
HIKMET SAMI TÜRK
Adalet Bakanı
       
İZLEME VEYA DENETLEME KOMİTESİ
       Türk ayrıca, bütün cezaevleri bakımından, ağır ceza mahkemelerinin bulunduğu merkezlerde adliye komisyonları tarafından yerel halk arasından saygınlıkları ile tanınmış emekli hakim, avukat, öğretmen, doktor, eczacı gibi meslek sahiplerinden izleme ya da denetleme komitesi oluşturacaklarını bildirdi.
       Bakan Türk, bunların sürekli olarak cezaevlerinde incelemeler yapabileceklerini, hükümlü ve tutukluların şikayetlerini dinleyeceklerini ve vardıkları sonuçları kendilerine ileteceklerini kaydetti. Cezaevlerinde güvenliği sağlamak için de giriş ve çıkışlarda bütün görevliler de dahil olmak üzere istisnasız kontrol yapılacağını vurgulayan Türk, tutuklu ve hükümlülerin aileleri ve yakınlarıyla haberleşmesini sağlamak için de pilot uygulama olarak büyük şehirlerden başlamak üzere ankesörlü telefon sistemine geçileceğini bildirdi. Türk, “Bu aynı zamanda cezaevindeki telefon rantını ortadan kaldıracak” dedi.
       
8 KİŞİLİK ODALAR
       “Biz bütün cezaevlerimizi artık koğuş sisteminden oda sistemine dönüştürmek istiyoruz” diyen Hikmet Sami Türk, “Bu odalar 2, 4, 6 ve 8 kişilik olabilir. Ama her halde cezaevlerinde artık belirli örgütlerin egemenliklerine son verilecektir. Bunu kesin olarak ifade ediyorum” dedi. Herkesi bu cezaevlerine götürmek istediğini belirten Türk, şöyle devam etti:
       “Hatta mümkün olsa oralarda barındırılmaları söz konusu olan hükümlü ve tutukluları götürüp, kaldığınız koğuşlarda mı kalmak istiyorsunuz, yoksa burada mı barınmak istiyorsunuz? 50-100 kişi bir tuvaletin kapısı önünde sıra mı beklemek istiyorsunuz, yoksa burada istediğiniz anda tuvalete mi gitmek istiyorsunuz? 50-100 kişi banyo için sıra mı beklemek istiyorsunuz, yoksa istediğiniz anda sıcak suyla duş mu almak istiyorsunuz? Bunu sormak isterim herkese.”
       
TCK’NIN 312. MADDESİ
       Bakan Türk, Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesiyle ilgili bir soru üzerine de, halen Adalet Bakanlığı olarak Türk Ceza Kanunu Tasarısı çalışmasında bulunduklarını ve 312. maddenin yerini alacak düzenlemenin de orada düzenlenmiş olacağını hatırlattı.
       Türk, daha önce 312. madde konusunda bir mutabakat sağlanırsa, onun ayrı bir konu olarak da meclise gelebileceğini söyledi. Bugün 312.maddenin belli kişileri kurtarmak için yine tekrar ele alınmak istendiğini kaydeden Türk, bunun sağlıklı bir yöntem olmadığını kaydetti.
       Adalet Bakanı, “TCK’nın 312. maddesini bir taraftan demokratikleşme yolunda ilerlemek, bir taraftan temel hak ve özgürlükleri genişletmek, ama aynı zamanda ülkemizde halkımızın hiçbir biçimde ırk, din, mezhep ve sosyal sınıf gözeterek, birbirlerine karşı kin ve düşmanlığa tahrik edilmesine meydan vermeyecek şekilde düzenlemek istiyoruz” diye konuştu.
       
AF VE BİLGİSAYAR AĞI
       Af Kanunu’na ilişkin bir soruya da Türk, “Yeni yasama yılının başında Af Kanunu’ndaki düzenlemeler, sanıyorum o zamana kadar Af Kanunu’nun gecikmesine neden olan görüş ayrılığı giderilmiş olacaktır” karşılığını verdi.
       Adalet hizmetlerini en süratli şekilde sağlamak için ulusal bilgisayar yargı ağı uygulamasına geçeceklerini de anlatan Türk, bunu en geç 2003 yılında tamamlamak istediklerini söyledi. Türk, bu uygulama sayesinde bütün mahkemelerin kendi aralarında ve yüksek mahkemelerle bağlantılı duruma geçeceklerini, ayrıca Kamunet Projesi yürürlüğe girdiği takdirde de diğer kamu ve kuruluşları ile bağlantılı olacaklarını bildirdi.
       Bakan Türk ayrıca, bu sistemle mahkemelerin ilgili oldukları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa Birliği Adalet Divanı gibi Avrupalı kuruluşlarla bağlantı kurabileceklerini anlattı.
       
BURDUR CEZAEVİ’NDEKİ OLAY
       “Burdur Cezaevi’nde kalan bir tutuklunun kepçe ile kopan kolunun, daha sonra Isparta’da bir köpeğin ağzında bulunması” konusundaki bir soru üzerine Türk, orada önemli bir ihmal olduğunun anlaşıldığını belirterek, olayın üzücü olduğunu söyledi. Söz konusu cezaevindeki bir tutuklunun kepçe ile yapılan müdahale sonucu kolunu kaybettiğini, bu kişinin daha sonra Isparta’daki Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildiğini, ancak kolunun yerine dikilemiyeceğinin anlaşıldığını kaydetti.
       Bunun üzerine kolun gömüldüğünü, ancak bu işlemin tıbbi gereklere uygun olarak yürütülmemesi nedeniyle üzücü bir durumun ortaya çıktığını belirten Türk, konuyla ilgili idari ve adli soruşturma açıldığını bildirdi. Burdur Cezaevi’nde yargı önüne çıkması gereken tutukluların direniş yaparak, barikatlar oluşturduğunu da anlatan Türk, “Ama yetkili mahkemenin bu konuda, mutlaka bu tutukluların mahkeme önüne çıkarılması konusunda kesin emri var. Bu emrin yerine getirilmesi için, o barikatları aşmak için maalesef öyle bir uygulama yapma zorunluluğunda kalınmış” dedi.
       
“YEŞİL”İN İFADESİ
       Bakan Türk, kamuoyunda “yeşil” olarak bilinen “Mahmut Yıldırım’ın 1995 yılında alınan ifadesinin yargıya intikal etmediği” konusundaki bir soru üzerine, Türkiye’de 100 binin üzerinde adliye dosyası bulunduğunu belirterek, “Adalet Bakanı dediğiniz insan, öyle bastığınız zaman bu 100 bin dosya hakkında size bilgi verecek insan değildir” diye konuştu.
       Türk, bir başka soru üzerine de, hiç kimsenin açlık grevleri gibi eylemlere yönelmemesini tavsiye ederek, bu tür eylemlerde bulunanların bundan vazgeçmelerini istedi. Bu eylemlerden kimsenin sonuç almasının mümkün olmadığını da kaydeden Türk, “Bu çeşit eylemlere yöneltenler, kendileri lider kadrosunda oldukları için bu eyleme girmiyorlar. Ama başka insanların hayatı üzerinde oynuyorlar” dedi.
 
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları