|
Tabii, böyle bir şeyi isteyerek yapmadı. Asıl amacı Filistin ulusunu yoketmek, kurumlarını ve liderliğini tamamen ortadan kaldırmak, sadece birkaç parça ve herhangi bir yere atılabilecek insan parçası bırakmaktı. Pratikte ise, bambaşka birşey oldu. Bölgedeki en büyük ve en modern teçhizatlı askeri gücün saldırısı ile karşı karşıya olan Filistinliler, cesetlerle dolu bir acı denizinin yüzeyine çıktıklarında, bellerini hiçbir zaman olmadığı kadar doğrultarak başlarını dikmiş oldular. Cenin yakınlarındaki küçük mülteci kampında, Filistinli değişik gruplar, bütün Arap uluslaranın kalplerine kazınacak büyük bir savunma muharebesi verdiler. Bir İsrailli subayın deyimi ile bu bir Filistin Massadasıydı. Milattan Sonra 71 yılında Yahudilerin Roma İmparatorluğuna karşı gösterdiği direnişi kastediyordu. CENİN YENİ STALİNGRAD OLACAK Uluslararası medya, Ceninden daha fazla uzak tutulamayıp korkunç resimler ortaya çıkmaya başladığında iki muhtemel şey belirebilir: Ya Cenin yeni bir Sabra ve Şatilla olacaktır, ya da Cenin yeni bir Stalingrad haline gelecek, yani kahramanlığın ölümsüz bir öyküsüne dönüşecektir. Bu ikinci olasılık, kesinlikle de yaşayacaktır. FİLİSTİN ULUSUNUN RUHU OLUŞUYOR Milletler, efsaneler üzerini kurulurlar. Ben, Massada ve Tel-Chai efsaneleri ile büyüdüm, Bu efsaneler, Yahudi ulusunun ruhunu ve vicdanını oluşturdular. (Tel - Chaida tek kollu Josef Trumpeldor adında bir kahramanın önderliğindeki Yahudi savunmacılar, Fransaya karşı çarpışan Suriyeli savaşçılar tarafından öldürülmüşlerdi.) Ceninde ve Arafatın Ramallahdaki karargahında yaşanan efsaneler, yeni Filistin ulusunun ruhunu oluşturacak. Her şeyi, sadece ateş gücü ve ceset sayısı ile ölçen ilkel bir askeri robot, bunu anlayamaz. Ama bir askeri deha olan Napolyon, savaşta moral kaygıların dörtte üç, askeri gücün ise dörtte bir oranında önemli olduğunu söylemişti. Bu perspektiften baktığımızda, Şaronun savaşı nasıl görünüyor? Güçler açısından baktığımızda, denge ortada. Sadece birkaç düzine İsrailli ölmüş, Filistinlilerden ise yüzlerce ölü var. İsrailde bir yıkım söz konusu değil. Filistin kentlerinde muazzam bir yıkım var. İSRAİL ORDUSU NEFRETİ KÖRÜKLÜYOR Amacın, terörün altyapısını çökertmek olduğu söyleniyor. Ama bu tanımın kendisi bile saçma. Terörün altyapısı denilen şey, yüreklerinden isyan fışkıran dolu milyonlarca Filistinlinin ve on milyonlarca Arapın ruhlarında mevcut. Ne kadar fazla savaşçı ve intihar bombacısı ölürse, bir o kadarı onların yerini almaya hazır. İsrailin dükkanlarından satın alınabilecek malzemelerle hazırlanan patlayıcı laboratuarlarını gördük. İsrail ordusu, bunların çoğunu ortaya çıkarmakla övünüyor. Zamanla sayıları yüzlere ulaşacak. Düzinelerle insan yollarda kanlar içinde yaralı yatarken ve İsrailli askerler, bu yaralılara ulaşmak isteyen ambulanslara ateş ederken, müthiş bir nefret oluşuyor. İsrail Ordusu, yüzlerce erkrek, kadın ve çocuğun cesetlerini gömerken müthiş bir nefret yaratıyor. Tanklar, evleri yıkıp elektrik direklerini ve su borularını tahrip ederken, binlerce kişiyi evsiz bırakırken, müthiş bir nefret yaratıyor. ŞARON, TERÖR ALTYAPISI OLUŞTURUYOR Bütün bu olup biteni gözleri ile gören bir Filistinli çocuk, yarın intihar bombacısı olacak. Böylece Şaron ve Genelkurmay Başkanı Şaul Mofaz, terörün altyapısını oluşturmuş oluyorlar. Bu süre içinde bir Filistin Devletinin ve Filistin Ulusunun temel taşlarını oluşturdular. İnsanlar, Cenindeki savaşçılarına baktıklarında, onların tankların güvenliği içindeki İsrailli askerlerden daha büyük kahramanlar olduklarına inanıyorlar. Karargahında kuşatma altında olan liderlerini, televizyon ekranlarında mum ışığındaki o tarihi görüntüler içinde izledikçe, onu cepheden uzaklarda korumalarla çevrilmiş İsrailli bakanlarla karşılaştıracak ve ulusca gururları artacak. İSRAİL VE YAHUDİLER YALNIZLIĞA İTİLECEK Bu maceradan İsrail için hayırlı hiçbir sonuç çıkmayacak. Aynen, Şaronun daha önceki maceralarından çıkmadığı gibi. Çünkü, fikir aptalcaydı, uygulanışı zalimceydi ve sonuçları felaket olacak. Barış ve güvenlik getirmeyecek, hiçbir sorunu çözmeyecek, sadece İsraili yalnızlığa itecek ve dünyanın dört bir yanında Yahudileri tehlikeye atacak. Sonunda sadece bir tek şey hatırlanacak. Dev askeri gücümüz küçük Filistin halkına saldırmıştır. Liderleri alıkonulmuştur. Filistinlilerin gözlerinde -üstelik sadece onların da değil- büyük bir zafere dönüşmüştür. Modern bir Davidin Goliatha karşı zaferine... Çeviren: Zafer Arapkirli * Uvi Avnery (İsraildeki Gush Shalom adlı Barış Koalisyonu hareketinin kurucularından. 1923 yılında Almanyada doğdu. 1933te Hitler iktidara gelince Filistine göç etti. Irgun yeraltı hareketine katıldı. 1948 yılında Mısır cephesinde İsrail komando birliklerinin bir elemanı olarak savaşırken yaralandı. Siyasi ve eylemci ve gazeteci olarak Filistinlilerin hakları için mücadele ediyor. 1982de Beyrutta cephe hattını geçerek Arafat ile görüştü. Oslo Barış anlaşmasını destekliyor. İsraildeki Mariv gazetesinin köşe yazarı. avnery@actcom.co.il ) | ||||
İsrail hücum botu Gazze kıyısını vurdu | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||