|
|
22 Mart Ulaştırma Bakanlığına bağlı Internet Kurulunun üyelerinden Bilkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Mustafa Akgüle göre devletin halkı adına karar vererek internet içeriğini yasaklaması çok yanlış ve tehlikeli. Önlem alınmalı elbette; ama böyle alelacele, danışmadan ve en doğru yöntemi aramadan verilen kararlar tedavisi zor yaralar da açabilir. Akgülün devlet için önerisi: Devlet insanını bu konuda bilinçlendirsin, onlara gerekli araçları sağlasın, kişiler adına karar vermesin. Akgülün kullanıcılar için önerisi: Bu tür sansür girişimlerine karşı koysun, hakkını hukuki yollara başvurarak arasın. |
Bu iki temel çıkarsamanın ışığında söyleyebilirim ki, bu ülkede kritik kararlar alınırken işin erbabına danışmıyoruz ve sürekli vakit kaybediyoruz. 8-21 Nisan Internet Haftasına kısıtlanmış ve buruk bir Internetle gireceğiz gibi görünüyor. Türkiye Internetinin gelişimi faaliyet gösteren bir çok organizasyonda ve etkinlikte görmeye alıştığımız Doç. Dr. Mustafa Akgülle Internetimizin sıcak gündemi hakkında bir mini röportaj gerçekleştirdik. Okuyorsunuz... SAYIN AKGÜL, TÜRK TELEKOM BAZI WEB SİTELERİNE SANSÜR UYGULAMAK KONUSUNDA INTERNET KURULUNA DANIŞTI MI? SİZLERDEN GÖRÜŞ VE TAVSİYE ALDI MI? Internet Kurulu bir ay kadar önce bir bildirge yayınladı. (http://kurul.ubak.gov.tr/zararli-bildirge.html adresini tıklayarak bu bildirgeyi okuyabilirsiniz) Internetteki zararlı içeriklerle nasıl baş edilir konusuyla ilgili olarak ne tür önlemler alınabileceğini anlattık bu bildirgede. Bu bildirgede, AB ülkeleri tarafından da benimsenen Self-Regulation ve Co-Regulation mekanizmalarının kurulması kararı vardı. Gerekli yazışmalar yapıldı, ancak faaliyete geçmedi. İnsan hayatını tehlikeye atacağı uzmanlar tarafından tespit edilen ve çocuk pornografisi içeren Web sitelerine yönelik olarak kapatma veya girişleri engelleme kararını da içeriyordu bu bildirge. Tüm dünyada teknik kurulların kararı neticesinde bu tür önlemler alınıyor. Biz Internet Kurulu olarak, böylesine gözü kapalı sansür koyan bir kararın yanında olduğumuzu kesinlikle açıklamadık. Bizim tavrımız önlem almaktan, yatırım yapmaktan yanadır; yasaklamaktan değil... BİR DEVLET KURUMUNUN BÖYLESİ BİR KARAR ALMASINI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ? Vatandaş adına devletin böyle bir karar alması çok tehlikeli. Neyin zararlı neyin zararsız olduğunu belirtmek mahkeme kararları dışında çok zordur. Devletin yapması gereken, vatandaşlarını bu konuda bilinçlendirmek, uyarmak ve zararlı olabilecek içeriklerden korunmak için gerekli araçları sunmaktır. Ana-babaları Internet konusunda bilinçlendirmek, çocuğu nasıl izleyebileceğini, onu nasıl koruyabileceğini göstermek gerekli öncelikle. Önlem almadan yasak koymak doğru değil. Internet içeriğine yasak koymak kişileri zararlı içerikten korumaz, teşvik eder... Birilerinin kalkıp ana-babalar adına görev yapması çok tehlikeli. Kimsenin böyle bir yetkisi yoktur. Vatandaşın neyi görüp neyi göremeyeceğine bir başkası karar veremez. Mahkemelerin özel bir konumu var. Eğer mahkeme kararına itiraz etmek gerekiyorsa yine hukuki yollar kullanılır. FAALİYETTE OLAN ALTERNATİF ÖNLEMLER BULUNUYOR MU BAŞKA ÜLKELERDE? AB ülkelerinde, özellikle Almanyada ırkçı içeriklere karşı kullanılan yöntemler var. Yararlı içeriğin nerede bitip, zararlı içeriğin nerede başladığı konusunda kimse tam emin değil. Ama kısa vadede çözüm olarak Almanyada bir dizi önlemler alınmış durumda. Devletin karışmadığı bu çalışmaları bağımsız kişi ve kurumlar sürdürüyor. Oluşturulan kurul incelemeler sonucunda bir takım ilkeler belirliyor ve internet kullanıcılarını bu konuda uyarıyor. Bir tane porno sitesini kapatayım derken binlerce siteye giriş engellenebilir. Bir süre önce bu tür bir sorun yaşandı. Spam mail geldiği için bir hesabı engelleyeyim derken koskoca bir domaine girişler engellendi, binlerce kullanıcı mağdur oldu. Internetin sınırsız özgürlük sunduğu görüşüne katılmıyorum. Bir kişinin özgürlüğü, bir başkasının özgürlük alanına müdahale edene kadardır. Internetin kendine özgü bir yapısı var. Yapısı ve işleyişi çok farklı olduğu için kuralları ve müdahale biçimleri de bambaşka olmalı. Üstelik Internet kullanıcıları, alınan kısıtlama önlemlerini işlevsiz hale de getirebilir. Ben inanıyorum ki, teknik bilgiye sahip bir kullanıcı içerik filtreleme mekanizmasını işlevsiz kılan yöntemleri çok rahat bulup uygulayabilir. Alternatif mekanizmalar bir şekilde bulurun, çıkar ortaya... Zaten kötü niyetli insanları bu tür önlemler tutamaz, bir yolunu bulurlar. Ucuz kahramanlık yapmak yerine sorumlu davranmak gerekiyor. INTERNET KURULUNUN GÖREV VE YETKİSİ NEYİ KAPSIYOR? Internet Kurulu, bakanlara yönelik bir danışmanlık mekanizması. Kurul bildirge yayınlar, Internet kullanıcılarının sesini duyarak bu sesi Ankaraya taşımaya çalışır, Kurulun bunu yapmazsan seni hapse atarız, sizi aforoz ederiz deme hakkı ve yetkisi yoktur. PEKİ SÜREÇ BUNDAN SONRA NASIL GELİŞİR? Internet kullanıcıları bence bunu kabullenmeyecektir. Bu tür yaptırımlar Türkiye Internetine, iletişimine ve teknolojik gelişimine zarar verir, başka bir şey de kazandırmaz. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||