| | | Telekomun asla sansürcü olmadığı ve toplumsal yarar gözetilerek alındığı öne sürülen kararı, gerçekte tüm kullanıcılarını sansürlemesi prensibine dayanıyor. Gerekli teçhizatın montajı ve test çalışmalarının tamamlanmasının ardından devreye gireceği duyurulan sistemin, sadece çocukları ya da gençleri değil, TTnet şebekesi üzerinden internete bağlanan kullanıcıların tamamını filtrelemesi bekleniyor. Bu sitelere girip girmeme kararını kullanıcılara bırakmadan doğrudan noktasal olarak filtreleyecek sistem, hangi sitelerin zararlı olduğuna kullanıcılar adına karar verecek.
SUUDİ ARABİSTAN TELEKOMUNA BENZİYOR
Yanlız toplumumuzda değil, dünya genelinde tepki duyulan bu tür zararlı sitelere karşı TTnet üzerinde noktasal filtreleme adıyla tanıtılan sistem, dünya üzerindeki örneklerine bakıldığında sadece Suudi Arabistan telekomunun işleyişine benziyor. Başta İngiltere ve ABD olmak üzere batılı devletler çocuk pornografisine karşı yoğun bir mücadele içerisinde olmalarına karşın toplumsal filtreleme programlarının sansüre giden yolu açacağını savunarak, bireysel filtrelemeye yöneliyorlar.
Bu hafta içerisinde bir İngiliz firması çocukların internet üzerinde güvenli dolaşmasını sağlayacak yeni bir yazılımı piyasaya sürdü. Internet Content Rating Association (ICRA) tarafından üretilen ürün, Türk Telekomun kullanıcıları üzerinde kullanmayı planladığı noktasal filtreleme mantığıyla çalışıyor. Çocuklar için tehlikeli olabilecek chat odaları ve web siteleri bu program sayesinde filtreleniyor. Aile bireylerinin geri kalanı ise her hangi bir sansüre uğramadan internette özgürce hareket edebiliyorlar.
Benzer bir ürün de geçen haftalarda SuperOnline tarafından Türkiyede de piyasaya sürüldü ve yıllık fiyatı 19 milyon TLye halen satılıyor. Çocuklarının ya da kendisinin bazı sitelerden zarar görmesinden çekinenlerin yapması gereken bu yazılımları satın alarak bilgisayarlarına yükelmekten geçiyor.
Bazı sitelere, zarar görecek olsun ya da olmasın kimsenin ulaşmamasını sağlamaya çalışmak ise bu toplum adına karar verip uygulamaktan geçiyor. Türk internet camiası adına verilen bu kararların sayılarının hızla artmayacağının ise hiç bir garantisi bulunmuyor. Bugün çocuk pornografisinin toplumsal olarak filtrelenmesi yarın bütün pornografik yayınların filterlenmesine, bugün satanist sitelerin kapatılması, yarın heavy metal grupların satanist olduğu iddasıyla aynı gruba sokulmasına varabilir. Ve bu süreç yayılarak sürebilir.
Bu noktada internet kullanıcılarının, kendileri adına bu tür kararlar alınmasını isteyip istemediklerine karar vermeleri, ve kararlarını internet üzerinden duyurmaları gerekiyor.
| |