Home page
Haber Menüsü


 
Yeni ekonominin nesi yeni? - 3
 
Alıcıların pazar dinamikleri değiştiği zaman alternatif bir tedarikçiyi hızla bulma olanakları çok az. İnternet temelli tedarik zincirleri bilgi paylaşımını ve piyasa koşullarına uyum olanaklarını artıracak.
 
Engin Enüstün
NTV-MSNBC
 
9 Aralık—  Yeni ekonomi araçlarını (bilgisayarlaşma, internet) ve yöntemlerini (B2B, B2C, C2C) zorunlu kılan problemler nelerdir?

   
 
       
   
MSNBC News Engin Enüstün: Yeni ekonominin nesi yeni? - 2
MSNBC News Engin Enüstün: Yeni ekonominin nesi yeni?
MSNBC News Engin Enüstün: Ticaretimiz ne ki, e-ticaretimiz ne olsun?
MSNBC News Engin Enüstün: Euro treni ve kaçırılan bir fırsat
MSNBC News Engin Enüstün: Bu satırların yazarı
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  * Ticaret, coğrafi açıdan bakıldığında dağılmış durumda. Böyle bir durum ise yetersiz pazarlar ve birbirlerinden habersiz satıcı ve alıcıları getiriyor. Alıcılar, daha iyi-kaliteli-ucuz ürünleri teslime hazır satıcılar, satıcılar da nerede olduklarını bilemedikleri alıcılar hakkında bilgi istiyor.
* Kurumlararası iş ilişkilerinin çoğu hem karmaşık hem de emek ve bilgi yoğun. Doğru bilgiye, doğru zamanda ve doğru yerde ulaşmak büyük bir organizasyonda bile zorken, çoklu karmaşık organizasyonlarda bu durumun içinden çıkabilmek için katlanılan masraf ve yetersizlik çok fazla. İnternet ortamında bütün kurumlar arası ilişkiler, (sadece satma ve satın alma işlemleri değil, bütün ilişkiler) daha verimli ve etkin olacak, üstelik şeffaflığı da artıracak.
* Tedarik zincirleri doğru ve hassas öngörü/planlama yapamadıkları için envanter fazlası ile boğuşuyor, çok az satıcı (tedarikçi) müşterilerinin o ürünü ne zaman ve hangi miktarda isteyeceğini biliyor. Bu sebepten, bütün olasılıkları içerecek şekilde bir envanter planlaması yapmak zorunda kalıyorlar.
       Öte yandan alıcıların pazar dinamikleri değiştiği zaman alternatif bir tedarikçiyi hızla bulma olanakları çok az. İnternet temelli tedarik zincirleri bilgi paylaşımını ve piyasa koşullarına uyum olanaklarını artıracaktır.
       Bütün bu problemlerin ortadan kalkmasını sağlayabilecek çözüm (ve ne garip rastlantıdır ki bu aynı zamanda demokrasiye ulaşma için de aynı çözüm gibi gözüküyor) şeffaflık.
       
ŞEFFAFLIK ÖNCELİKLİ
       Bu Satırların Yazarı (BSY) “madem çözümler aynı, yeni ekonomi aynı zamanda demokrasiyi mi getirecek?” sorusunu soracak kadar gözü kara değil ama ikisinin arasında bir “illiyet rabıtası” olduğuna dair şüphe tohumlarını da okuyucularının aklına sokmak istiyor…
       Bu şeffaflık 4 alanda kendi gösteriyor:
* Fiyat şeffaflığı: Fiyat coğrafi bölge ve müşterinin büyüklüğüne göre değişiyor mu?
* Bulunabilirlik şeffaflığı: Benim bu ürüne şimdi ihtiyacım var, kim satıyor?
* Tedarikçi (satıcı) şeffaflığı: Bu ürünü başka üreten/satan var mı?
* Ürün şeffaflığı: Bu ürünün yerine veya alternatif bir ürün var mı?
       BSY aslında şunu düşünüyor: Yeni ekonominin neleri kapsadığını, ne işe yaradığını tam olarak anlayabilmek için yeni bir düşünce yapısına ihtiyaç var. Bu aşamada BSY’nin “guru”larından birinin aslında başka bir çerçevede söylediği düşünceden bir alıntı yapmak en doğrusu:
       (…)
       (Bu düşüncenin, kavramın) idrâki doğal olarak bilincin transandantal (aşkın) düzeyinde olacaktır.Göreli alandaki herhangi bir şey “her zaman her yerde” olamaz çünkü göreli demek, zaman, mekân ve nedensellikle sınırlı demektir ama “her zaman her yerdelik” düzlemi zaman, mekân ve nedensellikle sınırlı değildir. (Maharishi Mahesh Yogi-Varlık Bilimi ve Yaşama Sanatı)
       (…)
       Demek ki düşüncenin ötesine (varolan sınırları aşamadığımız, iş dünyasındaki adı ile bir “paradigm shift” gerçekleştiremeden) gidemediğimiz müddetçe, yeni kavramları, yeni düzenleri, yeni kuralları anlayamayacak, sadece anlıyormuş gibi yapacağız.
       
DESTEKLEYENLER NEREYE GİTTİ?
       Şimdi sıra, BSY’nin geçen haftadan söz verdiği konulara değinmeye geldi:
       “Dot.com”ların ekonomide gerçek yerlerini bulmadaki geçiş döneminde (NASDAQ endeksinin korkutucu bir biçimde düşüşe geçtiği dönem) Türkçe’de “risk sermayesi” veya “girişimci sermaye” olarak adlandırılan “venture capitalist”lerin paraları nereye gitti? Bu işe inanan bir kısmı hala gerçek “dot-com”ları desteklemeye devam ediyor ama bu işten finansal anlamda korkan (veya düşündüğü kadar büyük kârlılık sağlayamayacağına inanan çoğunluk) paralarını hangi sektörlerin finansmanında kullanıyor?
       3 alan öne çıkıyor, silah teknolojisi, bio-teknoloji ve nano-teknoloji…
       Ve bu teknolojilere yapılan yatırımlar, Türkiye gündeminde Dabbet-ül Arz olarak yerini alan Stephen Hawking’i haklı olarak korkutuyor. (BSY, Stephen Hawking’le yeni ekonomi arasında bağlantı kurmasına yardımcı olan dostuna teşekkür ediyor- kendisi adının kullanılmasını istemediği için yazıda “dost” olarak geçiyor ama o kendini biliyor).
       Stephen Hawking “insanlık bu türden küresel yıkım felaketleri karşısında gelecek zaman içinde başka gezegenlerde de yaşam kurabilmedilir” derken bu tip teknolojilerin geleceğinden ve gücünden korkuyor. Örneğin Türkiye’de pek yankı bulmadı ama geçen sene New York’ta laboratuvar ortamında ufak bir kara-delik oluşturma girişimine, bazı bilim insanları “ne yapıyorsunuz, bunu başarırsanız ilk başta toplu iğne büyüklüğünde olan kara-delik inanılmaz bir hızla bütün güneş sistemini içine alacak kadar büyür” diye karşı çıkıyorlardı.
       
HARRY POTTER ÖRNEĞİ
       Yeni ekonominin sağlayıcısı ve yararlanıcısı olan bu teknolojiler ile yaşadığımız dünyayı “Azkaban Hapishanesi”ne çevirmek isteyenler var.
       Hala seriyi okumamış kişiler için belirtmek lazım. Azkaban Hapishanesi Harry Potter’da suç işleyen büyücülerin atıldığı bir hapishane, gardiyanları Ruh Emici’ler ve insanların mutlu düşüncelerini emerek, onlardan çalarak ceza uyguluyorlar.
       En kötü ceza da bir Ruh Emici’nin “ölüm öpücüğü” uygulaması ile büyücünün ruhunu emmesi olarak belirtiliyor.
       (BSY bu aşamada “bunlar bu bu ülkeler, şu şu örgütlerdir” diyerek politik şimşekleri üzerine çekmeyecek kadar akıllı…Eğer sizden de “acaba şu ülkeyi mi kastetti?” diye bir soru gelirse, “hayır onu kastetmemiştim” diyecek kadar kaçak güreşebiliyor.)
       Eski gazeteci-yazarlardan biri (adını hatırlayamadığım için özür diliyorum) “Uzun yazılara 10 lira isterim, kısa yazılara ise 50 lira. Kısa yazı yazmak daha zor” demiş.
       Bu yeni ekonomi yazısı da o kadar uzadı ki, ntvmsnbc yetkilileri benden üste para isteyecekler, onun için bu konuyu, zaman zaman geri dönme hakkımı saklı tutarak, bitiriyorum.
       Sevgi, saygı, çölleşmesini durdurabilmiş, genç fidanların büyüme seslerini duyabilen bir Türkiye.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları