| |
|
|
Iridium, aslında bu teklifi saldırılardan yaklaşık iki hafta önce yapmış, ancak Iridium Başkan Yardımcısı Don Thoma, saldırıyla birlikte projelerinin daha da önem kazandığını düşünüyor. Iridium’un 66 uydusunun uçak güvenliği için küresel bir ağ olarak kullanılabileceğini söyleyen Thoma, bunun her bir uçak için 50 bin dolarlık bir maliyeti olacağını belirtti. Bu sadece, sistemin uçaklara yerleştirilmesi için. Havayolu şirketleri her bir uçuş içinse saat başına 50 dolarlık ek maliyeti göze almak zorunda.
ANINDA MÜDAHALE İMKANI
Bugün kullanılan karakutulardaki ses ve veri kayıtlarına ulaşabilmek için öncelikle karakutuyu bulmak gerekiyor. Ayrıca bu kayıtlarda kazadan belirli bir süre öncesine ait veriler yer alıyor. Karakutuların sadece soruşturma aşamasında kısıtlı amaçlar için kullanıldığına dikkat çeken Toma, yeni yöntemle uçaktaki krize anında müdahale etmenin mümkün olabileceğini söyledi. Iridium verileri doğrudan FAA merkezine göndereceği için, yetkililerin olası bir trajediyi önleme konusunda daha şanslı olabileceği belirtiliyor.
PANİK DÜĞMESİ
Toma’ya göre uydu sistemi sayesinde olağanüstü bir durumda, (tıbbi, uçak kaçırma vb.) yetkililer anında tepki gösterebilecek. Sistem, uçuş parametrelerinde görülen anormal bir durum üzerine yerden aktif hale getirilebileceği gibi, kokpitteki pilotlar da panik düğmesine basarak yerdeki kontrol merkezini uyarabilecek.
18 Eylül’de radyo bağlantısı kesilen bir uçağı, terörist saldırı endişesiyle 2 F-16’nın takip ettiğini hatırlatan Toma, uydu sistemi sayesinde uçaktan anında haberdar olunacağı için böyle yanlış anlaşılmaların da önleneceğini kaydetti.
DAHA FAZLA KAYIT ZAMANI
Uydu sisteminin bir başka avantajı da tüm uçuş boyunca verilerin kaydedilebilecek olması. Ses kayıtlarını tutan karakutular, uçuşun sadece son 30 dakikasını kaydediyor. Ayrıca, yetkililer karakutuyu aramak zorunda kalmayacağı için, kaza sonrasında başlatılan soruşturmadan daha çabuk sonuç alınabilecek.
|
|
Türk Telekom’dan ücretsiz masal ve müzik servisi
