 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||
| ||||||||||
| 13 Eylül— Hayatı boyunca en değerli şeyi güzelliği oldu. Büyüdüğünde güzellik kraliçesi olmak isteyen sevimli bir çocukken, şimdi, büyüleyici güzelliğiyle Revlon’un sözcülüğünü yapıyor. Ancak Halle’nin en büyük başarısı güzelliğinin ötesinde becerikli ve zeki olması diyebiliriz. | |||
  |
 'Kodadı Kılıçbalığı' |
|||
|
|||
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
Halle Berry, 14 Ağustos 1968 yılında Ohio’nun Cleveland kentinde doğdu. Annesi hemşirelik yapıyordu. Babası o henüz 4 yaşındayken evi terketti ve Halle 8 yaşına gelene dek geri dönmedi. Döndüğündeyse, kızkardeşini, annesini, hatta evin köpeğini bile, dövdüğü için asla mutlu bir aile olamadılar. Halle babasının davranışlarının bağışlanamaz olduğunu düşünüyor ve hâlâ görüşmüyor.Lise yıllarındayken plaj güzeli seçildi ancak oylama sırasında hata yapıldığı iddiasıyla ortalık karışınca, sinir bozucu bir çözüme katlanmak ve birinciliği beyaz ve sarışın bir kızla paylaşmak zorunda kaldı. Kendini haksızlığa uğramış hissetse de bu yarışma ona uğurlu geldi ve daha sonra resmi yarışmalara katılmaya ve kazanmaya devam etti. Okulun en güzel kızı seçilemese de Ohio’nun en güzel kızı seçildi. 1986 yılında Miss USA’de şansını deneme fırsatını yakaladı. Bu yarışmada aldığı ikincilikle Miss World’e katılmaya hak kazandı. Miss World’de dereceye giremedi ancak koleje gidebilecek ve bir süre hayatını devam ettirebilecek kadar para kazanmayı başarmıştı. Televizyon gazeteciliği alanında aldığı eğitim, kamera önünde edindiği deneyim ve oyunculuk kariyeri sayesinde Vanessa Williams’la birlikte en başarılılar sınıfında yerini aldı ve bu yeri korumayı başardı. TV’DEN SİNEMAYA |
||||
 Berry, “Living Dolls” adındaki, dört mankenin yaşamını konu alan TV dizisinde kaptığı rolle, ilk deneyimini edinen biri için oldukça başarılı bir performans sergiledi. Ancak dizi “Who is the Boss”adlı sitcom dizinin bir taklidi gibiydi ve izleyici bulamadığı için yayından kaldırıldı. Berry’nin anılmaya değer diğer çalışması da 1991’de yeraldığı “Knots Landing” dizisindeki “Debbie Porter” karakteriydi. Halle Berry televizyonda iyiydi ancak o, film sektöründe yer almak ve daha zor rollerin üstesinden gelmek istiyordu. Televizyona daha sonra dönmeyi planlayarak ara verdi. İlk filmi olan “Strictly Bussines” projesinden yeterince siyah olmadığı gerekçesiyle yönetmen tarafından çıkarıldı ama daha sonra rolünü geri aldı. Bu olaydan sonra Berry, izleyicinin ve hatta prodüktörlerin sempatisini kazandı. 1991 yılında oynadığı “The Last Boy Scout” filminden sonra “Boomerang”(1992), “The Program”(1993) ve “Fatherhood”(1993) gibi bir dizi popcorn sinema filminde rol aldı. Aynı zamanda bu süre içinde, aktris olabilmek için çaba gösterdiğini ve yanlızca vitrin süsü olarak anılmak istemediğini de kanıtladı. 1991 yılında oynadığı “Jungle Fever” adlı filmde gösterdiği oyunculuk yeteneğiyle büyük alkış topladı. Dramatic rolleri başarıyla oynayabileceğini kanıtladığı diğer yapım, 1995 yılında rol aldığı “Losing Isaiah”. Her iki film de ırkçı olayları konu alan filmlerdi ve zaten Halle tüm yaşamı boyunca bu tarz olaylara sıkça rastlamıştı. ÖZEL YAŞAMINDA MUTSUZ |
||||
Halle’nin özel hayatı da kariyeriyle birlikte değişiyordu. O güne dek sağlıksız ve kötü biçimde anılacak ilişkiler yaşamış olan Halle’nin, sol kulağında oluşan yüzde 80 oranındaki duyma bozukluğunun nedeni de erkek arkadaşından yediği dayaktı. Yaşadıklarına ve korkularına rağmen 1993 yılında David Justice adında birine aşık oldu ve altı ay sonra da evlenme teklif etti. Magazin dergilerine kapak olan bu rüya evlilik ne yazık ki yalnızca üç yıl sürdü ve 1996 yılında çiftin yolları tatsız bir şekilde ayrıldı. Halle tüm başarısı ve hırsına rağmen hassas ve kolay incinebilen bir kişiliğe sahip. Bu üzücü ayrılıktan sonra kendini tamamen hayır işlerine adadı. Bu alandaki çalışmaları Harvard Üniversitesi tarafından çok prestijli bir ödüle layık görüldü. Berry, yaşadığı ayrılık hikayesinden sonra medyanın tam desteğini de ardına alarak hareketli film ve oyunculuk kariyerini sürdürmek için geri döndü. Halle’nin son filmleri “Executive Decision”(1996), “B.A.P.S.”(1997) ve politik bir taşlama olan “Bulworth”da Warren Beatty ile birlikte oynadı. Halle’nin yükselen popularitesi ona Revlon firmasıyla milyon dolarlık bir iş anlaşması yapmasını sağladı. Böylelikle sahip olduğu güzel yüzü dünya çapında bir dizi göz alıcı duvar reklamında görülüyor. Fakat yüzü ne kadar güzel olsada Halle hayranları biliyor ki bu güzellik, onun iç güzelliğinin yansımasından başka birşey değil. FİLMOGRAFİ: Intimate Portrait: Halle Berry - 2000 X-Men - 2000 Introducing Dorothy Dandridge - 1999 Ringside - 1999 Victims of Fashion - 1999 Bulworth - 1998 The Wedding - 1998 AFI’s 100 Years... 100 Movies - 1998 Why Do Fools Fall In Love - 1998 B.A.P.S. - 1997 The Rich Man’s Wife - 1996 Girl 6 - 1996 Race the Sun - 1996 Executive Decision - 1996 Losing Isaiah - 1995 Solomon & Sheba - 1995 The Flintstones - 1994 The Program - 1993 Alex Haley’s Queen - 1993 CB4 - 1993 Father Hood - 1993 Boomerang - 1992 The Last Boy Scout - 1991 Jungle Fever - 1991 Strictly Business - 1991 Knots Landing - 1991-1992 Living Dolls - 1989 | ||||
| |
|||
 38. Rotterdam Film Festivali başladı |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
