|
DHMİ Genel Müdürü Mahmut Tekin, toplantıda, bu yıl Türkiyenin, dünya turizminde bir cazibe merkezi olarak kara, hava ve denizyolu ile ulaşılmaya çalışılan ülke konumuna geldiğini belirtti. Bu sebeple, DHMİnin hizmet verdiği 38 meydanda, uçak ve yolcu trafiğinde büyük artışlar gözlendiğini kaydeden Tekin, Ülkemize gelen uçakların, özellikle İstanbul Atatürk ve Antalya havalimanlarını tercih etmeleri de bu meydanlarımızda belli bir yoğunluğa sebep olmaktadır diye konuştu. Atatürk Havalimanında, uçak trafiğinde 2 pistin kullanıldığını belirten Tekin, şunları kaydetti: Bu pistlerden 36 olarak adlandırılan pist, uçakların kalkışı amacıyla 06 olarak adlandırılan pist ise iniş amacıyla kullanılmaktadır. Bu pistlerden 36 pistinin, uluslararası kurallara göre, 2 dakika ara ile kullanılması zorunludur. Ancak Türk Hava Yollarının (THY) dalga operosyonu adını verdiği uygulama ile uçakların çok yakın bir zaman aralığı ile meydanı terk etmeleri yönündeki uygulaması, uçakların yerdeki beklemelerinin temel nedenini oluşturmaktadır. Bu uygulama yerine, uçak tarifelerinin günlük zaman dilimine yayılması, uçak rötarlarını azaltacak en önemli faktörlerden birisidir. Antalya Havalimanında, geçen yılın Temmuz-Ağustos dönemine oranla bu yıl trafiğin yüzde 44 oranında arttığını, burada iniş ve kalkış için tek pist kullanıldığını kaydeden Tekin, şöyle devam etti: Charter uçaklarının yoğunluğu da dikkate alındığında, aynı pistin inişte ve kalkışta 2 dakika zaman aralığıyla kullanılması nedeniyle bu sürenin 4 dakikaya çıktığı, dolayısıyla iniş ve kalkış yapacak uçakların birbirlerine tahdit oluşturduğu ortaya çıkmaktadır. Önümüzdeki yıl hizmete verilmesi planlanan paralel pist ile uçakların birbirlerinden bağımsız olarak iniş ve kalkış yapmaları gerçekleşecek, altyapıdan kaynaklanan gecikmeler yaşanmayacaktır. Tekin, Ekim ayının sonundan itibaren hava trafiğindeki yoğunluğun azalmasını beklediklerini söyledi. HAVA TRAFİK KONTROLÖRLERİNİN DURUMU DHMİ bünyesinde, yaklaşık 450 hava trafik kontrolörünün görev yaptığını belirten Tekin, 350 hava trafik kontrolörü daha alınması amacıyla Ulaştırma Bakanlığı nezdinde girişimde bulunduklarını söyledi. Tekin, hava trafik kontrolörleri de dahil olmak üzere her kademedeki teknik ve idari personelin maddi haklarının iyileştirilmesine yönelik çalışmaların, Ulaştırma Bakanı Enis Öksüzün talimatıyla başlatıldığını sözlerine ekledi. Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Tekin, bir soru üzerine, İstanbul Havayollarından yaklaşık 6.4 trilyon lira alacakları olduğunu kaydetti. Tekin, başka bir soruyu yanıtlarken de DHMİnin mal varlığına haciz konulmasının söz konusu olmadığını ifade etti. Havayolu şirketlerine yapılacak yardımın gecikmesinden sizin sorumlu olduğunuz söyleniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? sorusuna ise Tekin, Kredi sağlanmasıyla ilgili kararname, bizim dışımızda. Yardım edilmesi, Hazine Müsteşarlığını ilgilendiren bir konu. Ücret tarifelerinin indirilmesi konusunda da Bakanlar Kurulu kararı çıktı karşılığını verdi. AVRUPADAKİ BEKLEMELER BİZİ DE ETKİLİYOR Sivil Havacılık Genel Müdürü Toker de Türkiyedeki hava trafiğinin, Avrupadaki trafikten etkilendiğini vurgulayarak, şunları söyledi: Avrupadaki trafiğin yoğunlaşması, Türkiyedeki trafiğin de dalgalanmasına neden oluyor. Avrupadaki beklemeler, bizi de etkiliyor. Her şey sadece Türkiyedeki şartlara bağlanamaz. Hava kontrolörlerimiz, çalışmalarını hiçbir hata yapmamaya gayret ederek, kurallara uygun olarak sürdürüyorlar. Yabancı şirketlerden bize hiçbir şikayet gelmedi. Bir soru üzerine, Türkiyede havacılık sektöründe bazı sorunlar bulunduğunu, ancak toparlanma safhasına girildiğini söyleyen Toker, sorunların çözümlenmesine yönelik uzun vadeli hazırlıklar yapıldığını da belirtti. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||